Kendi hayatının iplerini eline alan bir kadının başaramayacağı şey yoktur. Kendini kast sisteminden, içinde bulunduğu topluluğun kalıplaşmış kurallarından sıyırıp, yeteneğine ve zekasına güvenen kadınların hikayesini okuyoruz kitapta. Kadının en büyük düşmanı kadındır sözüne inat, birbirlerine destek olduklarında neler olacağını gösteriyor bu hikaye bize. Ve böyle güçlü bir kadının yetiştirdiği Malik adlı genç adamla da tanışıyoruz. O kadın gibi, doğru bildiği yoldan şaşmayan, cesur, zeki ve sevdikleri İçin çarpışan bir genç adam.
Hint kültürünü ve kast sistemini de işleyen kitapta, Arkadya yayınlarının yeni çizgisinde oldukça akıcı ve gerilimli bir okuma sunuyor bize. Dramdan ziyade harekete geçmeyi ifade ediyor. Yıllar önce Lakshmi'nin yaşadıklarına rağmen başardıkları gibi bu kitapta da Nimmi'nin kocasını kaybedince, kabilesinden ayrılıp iki çocuğuna nasıl baktığını görüyoruz. Yolu Malik ve Lakshmi ile kesişince de ilerlemeye devam eden bir hayat bu. Fakat geçmiş her zaman bir adım gerimizde bizi takip ediyor. Hindistan'ın iki farklı şehrinde geçmişten gelen bağlar geleceği tehdit ediyor. Bir yandan da asla ortaya çıkmaması gereken sırlar var. Malik, Nimmi ve Lakshmi başarabilecekler mi diyerek büyük bir merakla çevirdim sayfaları.
Farklı kültürlere ilgi duyuyorsanız hem bilgi veren hem de heyecanlı bir kurgu oluşturmuş yazar. Kitabın sonunda Hindistan'da altına verilen önem ve yemeklerle ilgili notlar düşülmüş. Ben büyük bir keyifle okudum ve konu ilginizi çektiyse tavsiye ederim.