Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Pop Çağı Ateşi

Can Kozanoğlu

Pop Çağı Ateşi Gönderileri

Pop Çağı Ateşi kitaplarını, Pop Çağı Ateşi sözleri ve alıntılarını, Pop Çağı Ateşi yazarlarını, Pop Çağı Ateşi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi şiddet modelini, Amerikan tipi şiddeti, Bangladeş tipi şiddeti, Hongkong ti­pi şiddeti birarada yaşıyor Türkiye.
gerçek sevgi
Edi: Büdü, senin en sevdiğin sayı kaç? Büdü: Altı. . . Edi: Ama bir insanın en sevdiği sayı altı olamaz ki! Büdü: Neden olamazmış? Edi: Bak, bir başımız var, bir burnumuz var, her şey birle başlar.İki elimiz, iki gözümüz, iki bacağımız var. Altı'nın hiçbir özelliği yok. Büdü: Olsun, ben yine de en çok altı'yı seviyo­ rum. Edi: Ama Büdü, bir yılda dört mevsim var, bir elimizde beş parmak var, bir haftada yedi gün var. Altı'nın hiçbir özelliği yok. Büdü: Olsun, yine de en sevdiğim sayı altı!
Reklam
Rövanş (!)
O tarihte Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal, Uğur Mumcu'nun öldürülmesini de cenazesindeki sloganları da, cenazenin TRT'den naklen yayınlanması dahil, 'büyük bir provokasyon' olarak niteleyip oyunu bozmuştu. Ancak ce­naze toplumun ruhunda ve özellikle dindar kesimlerde öy­lesine bir yara açtı ki, Turgut Özal'ın üç ay sonra yapılan cenaze töreninde bu yüzyıl içinde görülmemiş ve kolay ko­lay görülemeyecek bir muazzam İslami varlık ortaya çıktı. Müslümanlar bir anlamda kendilerine hakaret saydıkları ve saldırı tohumları barındırdığını hissettikleri Uğur Mumcu cenazesinin 'rövanş'ını aldılar.
“17 Nisan 1993 günü, Fenerbahçe Stadı'nda, Fenerbahçe-Koca­elispor maçının cumhurbaşkanının ölümü nedeniyle ertelendiği anonsu yapıldığında ilk tepkileri "Paralar n'ola­cak?" sloganını atmak olan taraftarlar mesela... Belki ilk anda Özal'ın ölümünden çok etkilenmemişlerdi ama Özal döneminin değerlerinden yeterince etkilendikleri açık de­ğil mi?”
Bir yazar öldürülüyor; tek damla kanın akmadığı, bir tek taşın yerinden kalkmadığı cenazede slogan atılması ve törenin naklen yayımlanması rövanş hissi doğuruyordu. Başka bir cenazeyle rövanş alındıktan sonra; tahrik olmayı otomatiğe bağlamış kitle 37 insanı diri diri yakıyor ve yakılan insanların cenaze töreninden önce tehdit geliyordu. "Müslümanları provoke edecek her türlü durum yaratılırsa" mutlaka kanlı rövanş gelirdi ha, ona göre. Mutlaka...
Sayfa 162Kitabı okudu
Gerçekten de hayat kimi zaman, "insanlar çıldırmış" dedirtiyordu.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
İyi günde Batılılık hissi egemen oluyordu, kötü günde Doğululuk hissi. Her kriz döneminde yükselen Avrupa-Batı düşmanlığı da bunun sonucuydu galiba.
Sayfa 132Kitabı okudu
Cumhuriyet kuşağının evlatları ya da torunları, büyüklerinden, "Siz o sakallı yobazlara bakmayın, asıl Müslüman biziz" konuşmalarını bol bol dinlemişlerdir, hala da dinliyorlar. İbadete mesafeli duran ya da ibadeti "mahrem" alanların dışına pek çıkarmayan, "kuruluş ideolojisi"ne uygun bir tavır bu; dindarlığı anlatırken bile özünde laikliğe vurgu yapan Cumhuriyet kültürü. Oysa bugün merkezde karşılaşılan şey, popüler kimliğin bir parçası olarak, laikliği anlatırken dindarlığa vurgu yapan İslami kültür.
Sayfa 128Kitabı okudu
Bir yandan "adil düzen", ezilenlere sahip çıkma nutukları atılırken, fakirlerin hastane kapılarında süründükleri filan anlatılırken, RP'li Mehmet Metiner, Yüksek Tansiyon programında "Biz yoksulların partisi değiliz" diyebiliyor ve bu sözünü bir örnekle besliyor: "Biz paralı eğitimden ve paralı sağlık hizmetinden yanayız."
Sayfa 118Kitabı okudu
Bir ara, turistlerin gözündeki ilk Türkiye izlenimi "olumlu" olsun diye gümrük memurlarının sarışınlardan seçilmesi düşünüldü bu ülkede, başka söze gerek var mı?
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Ama bir alanı "temizlemek" adına başka alanları kirletme hakkını kim kime nasıl veriyor?
Sayfa 111Kitabı okudu
Bir dönem iyimserlik modası vardı Türkiye 'de. Mevcut durumla ya da gelecekle ilgili en ufak bir endişeyi dile getirenler, hemen felaket tellalığıyla suçlanıyordu. Aynı tepkilerle hala karşılaşılsa da, iyimserlik eski statüsünü kaybetti. Artık "Türkiye tıkandı" demek pirim yapıyor. .... Çünkü Türkiye gerçekten tıkanmış durumda ve kaybedecek fazla vakti yok; tıkanmayı bir an önce aşmak, zaaflarından bir an önce kurtulmak zorunda. Ve "Ne olacak bu Türkiye'nin hali?" sorusundan önce "Nedir bu Türkiye’nin hali?" sorusuna vakit ayırmak zorunda... "Düşmanlar azdı, Cumhuriyet elden gidiyor" feryarlarının bir faydası yok. "Bir nesil geliyor ki, hiç merak etmeyin" edebiyatının da öyle... "Devlet" i ve iktidarı tartışmadan, doldur-boşalt taktiğiyle varılacak yer, bugünkğnden daha iyi olmayacak çünkü...
Öldürenlere, yakanlara, kanlı rövanş peşinde koşanlara niçin bu kadar kolayca tahrik oldukları ve niçin can almadan tatmine ulaşamadıkları pek sorulmuyordu.
189 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Can kozanoglu nun 80leri gazeteci gözüyle hicvettiği Cilalı İmaj Devrinden sonra okuduğum 2. Kitabı olan Pop çağı Ateşinde yazar; 90ları müzik kültürü üzerinden Siyasi, Sosyal,tarihsel olarak değerlendiriyor. Yazar Sol kökenli kimliğini (kendisi belirttiği için belirtiyorum) direkt yansıtmadan sosyolojik olarak güzel eleştiriler getirdiği gibi, çerez tadında okunabilecek bu kitapta aslında geçen 25 yılda (yayın tarihi:1995) hiç bir șeyin degișmedigini ve günümüze yansıyan yönleriyle oldukça tutarlı çıkarımlar yaptığını da görebiliyorsunuz. Kitabın çok az baskısı yapıldığını ve sahaf dışında bulanamadığını farkedebilirsiniz. 1990larda aslında 'gazetecilik' denen ve sık sık eleştirilen şeyin yerinde harabe olarak degerlendirilebilecek bir katmanın kalmadığını ve tamamen 'reklamcılık' ve 'medya memuriyeti' ne evrildigini acı şekilde görebiliyorsunuz. Yazarın sık atıf yaptığı Bir kaç yazar dışında kendine özgü eğlenceli değerlendirmeleri olduğunu okurken gülerek tecrübe ettim. 90 doğumlu ve 30 yılını yeni doldurmuş bir 'Çağ magduru' olarak bu kitabı okuyup hiç birseyin değişmediğini hissetmemeniz için okumamanızı ; kent sosyoloji, müzik kültürü ve Türkiye üzerine yazılmış ve ince çıkarımlar içeren bu kitabı okuyarak günümüz Türkiye sosyolojisine dair ana hatları görebilmeniz için okumanızı tavsiye ederim. (cümleyi düzeltirken yol tükendi ben tükendim ey eyy..) Sevgiler..
Pop Çağı Ateşi
Pop Çağı AteşiCan Kozanoğlu · İletişim Yayıncılık · 199531 okunma