Red Yazıları
Rasim ÖzdenörenRed Yazıları Sözleri ve Alıntıları
Red Yazıları sözleri ve alıntılarını, Red Yazıları kitap alıntılarını, Red Yazıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısa vadede sonuç almayı hedefleyen çalışmalara güvenmiyorum ben.Kisa vadede sonuç almaya giden çalışmalar,ancak uzun vadedeki hedefleri gerçekleştirebilmenin bir aşaması olarak uygulamaya konulmuşşa değerlidir.
Sayfa 55 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Eğer bağdaş kurarak oturma alışkanlığı Batı kültüründe de bulunsa idi yalnız Ökçün değil bugün bu topraklar üstünde yaşayan çoğu kimse bağdaş kurarak oturmayı "çağdaşlığın" sembolü diye benimsemeye hazır olacaktı.
Korku
Kitleler hâlinde gelecekten korkma vakasının tek tek fertlere yansımasından meydana gelen bu psikoz; onu gittikçe derinleşen, karanlık, olumsuz çukurlara yuvarlamaktadır. Böyle yaşayan insan aslında KORKUNUN HAKİKATİNİ kaybetmiştir. Korkunun hakikatini kaybettiği için de 'sınırsız korkular' içinde kalmıştır..
Sayfa 122Kitabı okudu
Müslümanlar elinde bir balta ile putun önünde dikiliyor, saldırabilirler evet ama elinde baltayı gören put sahipleri baltayı size karşı da kullanabilirler...Ama öyle bir iş yapınız ki o put, sahibinin içine sinmez hale gelsin ve kendi putunu kendi devirsin.
Sayfa 30 - İz yayıneviKitabı okudu
İki kişinin namaz kıldığını görüp dünyayı Müslüman sanmanız ne kadar yanıltıcıysa, üç kişiyi batakhanede görünce dünyanın battığına inanmak o kadar saçmadır.
Sayfa 189Kitabı okudu
Rahle ve Masa 1
Rahle İslam kültürünün ortaya çıkardığı bir eşyadır.Fakat İslam Kültürüne aşina olmayan günümüz nesli ne kadar kullanışsız görünebilecek bir eşya!... Yemeği masada yeyip, kitabı rahlede okumak düşünülmez elbet.Masa batı kültürüne ait bir esyadir.Şimdi her iki eşya da kendinden ibaret kalan bir simge değil, fakat ikisi de bütün bir kültürü küçük çapta resmediyor.Her ikisi de ait olduğu kültürün en azından edep ve erkanını yansitabilecek bir niteliktedir.Hayatta hiç diz çökmemiş biri için, rahle önünde oturmak sıkıntılı bir iştir.Oysa Müslümanın diz çökerek oturması onun gündelik tavrindandir ve onun edep ve görgü kuralının bir parçası sayılır.Günümüz Müslümanları masada rahatlıkla oturmaktadır .Fakat acaba mesela,masada çalışan,masada yemek yiyen bir İmam-ı Azam'ı tahayyül etmek söz konusu mudur?
Sayfa 58 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Kimilerinin mağlup görünmesine rağmen aslında galip , kimilerininse galip görünmesine rağmen aslında mağlup olabileceği gerçeği vardır.
Sayfa 14 - İZ yayıncılık
Bütün dünya, savaştan daha kötü bir savaş hali yaşıyor.
Sayfa 26Kitabı okudu
Günümüz insanının kafa yapısı revaçtaki ideolojiler dolayısıyla iletilen mesajlara çok katlı perdelerin arkasından ulaşabilecektir.
Sayfa 215 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Tasavvufta, “halvet der encümen” diye anılan bir hal vardır, yani toplulukta yalnızlık... Bu hal, zahirde halk ile batında hak ile olmayı anlatır. Yani insanın, her yerde ve her zaman Allah'ın zikriyle meşgul olması.. İnsanın bu hale kendini eğiterek ulaşacağı söylenir. Sağlıklı bir durumdur. Bu haldeki insan, çevreyle ilişkisini kesmez, hatta asıl makbul olanı çevreyle ilişkiyi kesmeden bu hale ulaşmaktır, denir.
Günümüzün “kalabalıklar içindeki yalnız insanı”nın durumu ile “halvet der encümen” halindeki insanın durumu arasındaki fark, minare ile kuyu kadar birbirinin zıddıdır. Çünkü kalabalıklar içinde yalnızlığını yaşayan, gitgide içine doğru büzülen insan “bireyleşmiyor” başka bir yere doğru sapıyor; bireycileşiyor.
Ağzım var öyleyse faniyim, demek hiç de yanlış olmayacak. Yemek yiyorum öyleyse faniyim, geçiciyim, ölümlüyüm. Ağzım, kendi kendime yeterli olmadığımı hatırlatıyor bana. Kendi dışımdaki başka şeylere ihtiyacımı, onlara bağımlılığımı, onlar olmaksızın yaşayamayacağımı hatırlatıyor.
Bir dil alışkanlığı olarak, bu ülkede yaşayan nüfusun yüzde doksan dokuzunun Müslüman olduğunu söylemenin artık işe yarar ve anlamlı bir gösterge olmadığını bilmemiz gerekiyor.
Sayfa 71Kitabı okudu
" Meselâ Müslümanlar Sovyet tehlikesine karşı birbirlerini uyarırken Amerikan emperyalizmini dost sanırsa aldanmış olur.
Bu hususta İslâm'ın bir millet, küfrün bir millet olduğu hususundaki ölçü Müslümanlara delil sayılmalı. "
Temelde materyalist görüşten hareket eden sosyalizm, aslında ve nihaî hedefte maddeyi terk etmeyi öngörüyor. Yani materyalizm sonuçta soyut bir zihnî olgu, bir düşünme biçimi halinde kalıyor: mistik bir büyülenmedir bu.
Sayfa 75 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Kitlesel üretim ve kitlesel tüketim aşamasına gelmiş toplumlarda insan gövdesinin tüketimi özendiren bir ticaret metaı olarak kullanılması, bizzat insan gövdesinin bir ticaret metaı haline sokulmuş olması yüz kızartıcı bir olay sayılmalıdır.
Sayfa 89 - İz YayıncılıkKitabı okudu