Red Yazıları
Rasim ÖzdenörenRed Yazıları Sözleri ve Alıntıları
Red Yazıları sözleri ve alıntılarını, Red Yazıları kitap alıntılarını, Red Yazıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eskiden mahalle dediğimiz şehrin bir bölümü, günümüzde tek bir apartmana sıgdırılmıştır.Arada su fark var ki eskiden aynı mahallede oturanlar birbirini tanırdı. Günümüzde ise aynı apartmanda oturanlar,kapı komşu olanlar bile birbirini tanımıyorlar.
Sayfa 87 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Gündelik hayatımızın her alanında materyalist bir tablo ile karşı karşıyayız. Böyle bir hayat içerisinde Allah rızası,hasbilik, öte dünya endişesi kimseyi fazla irgalamiyor.Yarin diye düşünülen şey çoğumuz için öte dünya kaygısı olmaktan çıkmıştır.Yarin sorusu coklarimiz için tatil hazırlığından ibaret hale gelmiştir.
Hayatta hiç diz çökmemiş biri için, rahle önünde oturmak sıkıntılı bir iştir. Oysa Müslümanın diz çökerek oturması onun edep tavrından, görgü kurallarından bir parçadır.
Oysaki daha tanışmamıştık....
Kendi "küçük sorunlarını" halledememiş olmamızın hıncını, kendimizi büyük sorunlara adamış gibi gösterip böbürlenerek çıkartmaya çalışırız sanki.
Sayfa 100 - İz YayıncılıkKitabı okudu
“kendi ‘küçük sorunlarını’ halledememiş olmamızın hıncını, kendimizi büyük sorunlara adamış gibi gösterip böbürlenerek çıkartmaya çalışırız sanki.”
Kısa vadede sonuç almayı hedefleyen çalışmalara güvenmiyorum ben.Kisa vadede sonuç almaya giden çalışmalar,ancak uzun vadedeki hedefleri gerçekleştirebilmenin bir aşaması olarak uygulamaya konulmuşşa değerlidir.
Sayfa 55 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Fransız oyuncu Simone Signoret
Kafamı, gözlerimi, sesimi, kısaca kendimi, inançlarıma ters düşen herhangi bir işin buyruğuna vermem olanaksız. Antifaşist bir filmde bal gibi bir gestapo görevlisini oynayabilirim. Ama faşist bir filmde hayranlık duyulan bir anne ya da bir sevgiliyi oynayamam.
Kumarbaz
1980 yılı sonlarında ABD nin ünlü kumarhane şehri Las Vegasta,kumarhane olarak işletilen büyük bir otel yanmış,84 kişi bu yangında ölmüştü.Bu yangında bazı kumarbazlar, yeşil çuhalı masayı ancak ateş kendilerine değerken terk etmişler. Bir kumarbaz, ateşten kurtarıldıktan hemen sonra ,don , gömlek, yeniden kumar oynamak üzere komşu kumarhaneye seğirtmiş.İste ben hakiki kumarbaz diye buna diyorum.
Bir tutkuyu ,hayatını ortaya koyarak sürdürebilme cehti, gayreti...Doğrusu saygı duymamak elde değil.Kumara karşı olan marazi duyguya saygı duyuyorum sanmayın.
Boylesine bir tutkunun müspet bir konuya dönüştürülebildigi takdirde insanın neler elde edebileceğini düşünüyorum.
Sayfa 74 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Müslümanlar elinde bir balta ile putun önünde dikiliyor, saldırabilirler evet ama elinde baltayı gören put sahipleri baltayı size karşı da kullanabilirler...Ama öyle bir iş yapınız ki o put, sahibinin içine sinmez hale gelsin ve kendi putunu kendi devirsin.
Sayfa 30 - İz yayıneviKitabı okudu
Ağzım var öyleyse faniyim, demek hiç de yanlış olmayacak. Yemek yiyorum öyleyse faniyim, geçiciyim, ölümlüyüm. Ağzım, kendi kendime yeterli olmadığımı hatırlatıyor bana. Kendi dışımdaki başka şeylere ihtiyacımı, onlara bağımlılığımı, onlar olmaksızın yaşayamayacağımı hatırlatıyor.
Tasavvufta, “halvet der encümen” diye anılan bir hal vardır, yani toplulukta yalnızlık... Bu hal, zahirde halk ile batında hak ile olmayı anlatır. Yani insanın, her yerde ve her zaman Allah'ın zikriyle meşgul olması.. İnsanın bu hale kendini eğiterek ulaşacağı söylenir. Sağlıklı bir durumdur. Bu haldeki insan, çevreyle ilişkisini kesmez, hatta asıl makbul olanı çevreyle ilişkiyi kesmeden bu hale ulaşmaktır, denir.
Günümüzün “kalabalıklar içindeki yalnız insanı”nın durumu ile “halvet der encümen” halindeki insanın durumu arasındaki fark, minare ile kuyu kadar birbirinin zıddıdır. Çünkü kalabalıklar içinde yalnızlığını yaşayan, gitgide içine doğru büzülen insan “bireyleşmiyor” başka bir yere doğru sapıyor; bireycileşiyor.
Rahle ve Masa 1
Rahle İslam kültürünün ortaya çıkardığı bir eşyadır.Fakat İslam Kültürüne aşina olmayan günümüz nesli ne kadar kullanışsız görünebilecek bir eşya!... Yemeği masada yeyip, kitabı rahlede okumak düşünülmez elbet.Masa batı kültürüne ait bir esyadir.Şimdi her iki eşya da kendinden ibaret kalan bir simge değil, fakat ikisi de bütün bir kültürü küçük çapta resmediyor.Her ikisi de ait olduğu kültürün en azından edep ve erkanını yansitabilecek bir niteliktedir.Hayatta hiç diz çökmemiş biri için, rahle önünde oturmak sıkıntılı bir iştir.Oysa Müslümanın diz çökerek oturması onun gündelik tavrindandir ve onun edep ve görgü kuralının bir parçası sayılır.Günümüz Müslümanları masada rahatlıkla oturmaktadır .Fakat acaba mesela,masada çalışan,masada yemek yiyen bir İmam-ı Azam'ı tahayyül etmek söz konusu mudur?
Sayfa 58 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Bütün dünya, savaştan daha kötü bir savaş hali yaşıyor.
Sayfa 26Kitabı okudu