Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlm-i Sima

Ruhun Lisanı

Halid Ziya Uşaklıgil

Sayfa Sayısına Göre Ruhun Lisanı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ruhun Lisanı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ruhun Lisanı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlm-i Sima
İnsanların dış görünüşlerinden hareketle onların karakter, huy ve ahlaki özelliklerine ilişkin fikirler öne sürülmesi kültür dünyasında çeşitli şekillerde ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri " kıyafet ilmi" dir. İnsan vücudunun bir bütün olarak ele alınmasına " kıyafet ilmi", bu ilmin ortaya konulan eserlerine de " kıyafetname" adı verilmiştir. Bu ilimle uğraşan kişiye de " kâyif" ya da " kıyafetşinas" denilmiştir. Bu ilme Arapların verdikleri isim de " ilm-i firaset" tir. Bu ilimlerden diğeri de " ilm- i sima" dır. İlm- i sima insanın sadece simasının ( yüz- çehre) ele alınması olup bunu yapan kişiye de " simaşinas" denilmiştir.
İlm- i Sima' nın kullanıldığı alanlar
İlm-i simanın, ilm- i firasetin ve ilm- i kıyafetin birçok alanda kullanıldığı, pratik olarak bu ilimlerden yararlanıldığını kaynaklarda görmekteyiz. Öncelikle insan ve toplumları yönetme sanatı olan siyasette, insanların neseplerini belirlemede, hukukta - yargılama hukukunda bir ispat, delil ve netot olarak - tıp ilminde, eski zamanlarda köle ve cariye alımlarında, memur alımında bu ilmin verilerinden faydalanılmıştır. Günümüzde geçerli olan kriminoloji biliminin doğuşunda da bu ilim etkili olmuştur. Osmanlılarda sarayda çalışacak görevlilerin seçiminde bu ilimden faydalanıldığını, insanın yüz özellikleri dikkate alınarak ahlaki nitelikleri hakkında bir fikre ulaşılması ile ilgili çalışmalar yapıldığını kaynaklar zikretmektedir.
Reklam
İnsan öncelikle yüzünde başlıyor. İlk muhatap olunan, ilişkilerdeki ilk başlangıç yeri yüz. İnsanın insana açıldığı ilk kapı. İnsan hayatının özeti, yılların hesabı-dökümü sözlerden, anılardan çok insanın yüzünde ortaya çıkıyor. Bu yüzden “Suretin sîretine şahittir, başka şahit aramak zaiddir.” denilmiştir.
Sayfa 10
"Suretin sîretine şahittir, başka şahit aramak zaiddir...."
Sayfa 10 - BÜYÜYEN AYKitabı okudu
İnsan manevi hüviyetini ne kadar gizlemek ister ise, o da kendisini göstermekte o kadar ısrar eder.
Sayfa 16
“İbrahim Hakkı, Marifetnâme’sini tamamladıktan sonra İstanbul’a götürmek üzere bir arkadaşıyla yola çıktıklarında başlarına gelen bir olayı şöyle anlatırlar: Yolda bir handa konaklamışlar. Hancı kendilerine çok hizmet ettiğinden, iyi bir insan gibi görünüyormuş. İbrahim Hakkı’nın Kıyafetname isimli eserinin fizyonomi-huy ilişkisi bahsinde tarif ettiği özelliklere hiç uymuyormuş bu hancı. Gece düşündükçe uykusu kaçmış İbrahim Hakkı’nın. Sabahleyin oradan ayrılırken hancı akla hayale gelmeyen bir ücret ister, İbrahim Hakkı’nın arkadaşı da direndikçe hancı aksileşiyormuş. İbrahim Hakkı arkadaşına: “Ver ağa ne istiyorsa ver, bu adam az daha bana eserimi yaktıracaktı.” demiş.”
Sayfa 18 - büyüyen ayKitabı okudu
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.