Kahramanımız Kendyn'dir. Bir sabah o gözünü Cin' le açıyor. Bu Cin ona gerçekleşmesini istediği bir arzusunu söylemesini istiyor. İlk başta olanlara inanmayan Kendyn şansını denemek istiyor ve arzusunun uzun yaşamak olduğunu söylüyor. Lakin Cin bu isteğinin kendisinin de gerçekleştire bileceğini söyleyerek onunla dalga geçiyor. Daha sonra olaylar Cin' in bu isteğin gerçekleşmesinin Kendyn'in gerçekten de kendi elinde olduğunu isbatlamaya başlaması ile devam ediyor. Onlar birlikte Kendyn'in beynine yolculuk etmeye çıkıyorlar. Bu seyahetde Cin yol arkadaşına yeni ve enteresan şeylerle tanıştırıyor, her defasında onu şaşırtıyor. Zaman yolculuğunda Kendyn bir çok tarihsel kişilerin gecenin sessiz saatlerini çalışmak ve okumak için nasıl değerlendirdiklerini, uykuya tepkilerini ve onunla savaşlarının şahidi oluyor. Günlük uyku normasının 8 saat olması uydurmasını bilimsel gerçeklerle ifşa eden Cin Kendyn'i kendi beyninin Hypothalamaus'u ile tanıştırıyor, bu tanışlık ona karanlık olan soruları cevaplıyor, 4-6 saatlik uykunun her kese yete bileceğini ona isbatlıyor. Meseleye matematik taraftan yaklaşarak ortalama insan ömrünün 60 yıl olduğunu, bunun 15 yılının çocukluk ve yeniyetmelikle, 15 yılını günlük hayat uğraşıları ile, geri kalanının ise yatmakla geçtiğini ortaya çıkarıyor. Öyle ki, günde sadece 4-6 saat uyku ile bu zamanı 2 defa artırmak mümkün. Kitapta az uykuyla daha kaliteli hayat yaşamanın mümkünlüğü ve yöntemleri gösterilmiştir.
