"Sadık Hidayet...
Hazan yaprağı gibi savrulan bir ömrün, gamlı baykuşu..."
İlk okuduğum kitabı 'Kör Baykuş' ile hayranı olduğum bir kalem Sadık Hidayet. Kör Baykuş'u evire çevire, satırların altını çize çize elimden bırakamadan okumuştum. Modern İran edebiyatı öncülerinden, Doğu'nun Kafka'sı olan Hidayet'in dünyasına dair muazzam bir yolculuktaydım.
"Yaşam bir zindandır, türlü türlü zindanlar. Ama kimileri zindan duvarına resim çizer ve bununla oyalanır. Kimileri kaçmak ister, boşuna ellerini yara bere içinde bırakırlar. Kimileri de yas tutar. Fakat işin aslı, hepimiz kendimizi aldatmalı, hep kendimizi aldatmalıyız. Ama bir zaman gelir, insan kendini aldatmaktan da bıkar" ( #sadıkhidayet )
Kendini aldatmaktan bıkan ve dünya ağrısını kaldıramayıp, yaşamını sonlandıran Sadık Hidayet'in; hayat akışından, sanatsal yönüne, eserlerinde kullandığı tekniklere kadar geniş bir pencereden dünyasına konuk oluyoruz. Kimi yazarların yaşamını bilmek, onu ve eserlerini tam olarak anlama yolunda altın anahtar oluyor.
#hayatbaştansonakıssadır ile o altın anahtarın elimde olduğunu hissetmek ayrıcalıktı.
Bu eşsiz biyografinin benim için diğer özel yanı, instagramda #meltemce yorumlarını okumaktan hep bir başka keyif aldığım, dili kullanışındaki ustalığının büyük hayranı olduğum, sevgili Meltem Bige'nin emeklerinin ürünü olması. Anekdotları, yerinde atıfları ile ancak bir biyografi, bu kadar derin olabilirdi dedim.
Okumaya değer olanlardan...