Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sakız Sardunya

Elif Şafak

Öne Çıkan Sakız Sardunya Gönderileri

Öne Çıkan Sakız Sardunya kitaplarını, öne çıkan Sakız Sardunya sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sakız Sardunya yazarlarını, öne çıkan Sakız Sardunya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
156 syf.
·
Puan vermedi
Sakız Sardunya ... Ne zaman sınıfta öğretmen yoklama yapsa, zavallı Sakız Sardunya utancından yerin dibine geçiyordu. “Kerem?” “Burada öğretmenim!” “Nazlı?” “Burada öğretmenim!” “Sakız Sardunya?” Sıra ona geldiğinde bütün sınıf hep bir ağızdan bağırıyordu. “SAKSIDA!!!!” Böyle zamanlarda Sakız Sardunya ağlamaklı oluyor, buralardan kaçıp gitmek
Sakız Sardunya
Sakız SardunyaElif Şafak · Doğan Egmont Yayınları · 20153,118 okunma
Olağanüstü yolculuğunu bir gün herkese anlatacaktı. Kararlıydı. Ama o an gelene kadar sır olarak saklıyordu. Sekizinci kıtayı henüz kimseye söylememişti. Biri dışında. Sevgili günlüğü...
Reklam
O sene Sakız Sardunya iyi bir karne getirdi. Matematik dersinden korkmayınca notları hızla düzeldi. Yeni dostlar edindi. Ve en önemlisi, kendini sevmeyi öğrendi. Zaman zaman gözleri sihirli kürelerine takılıyordu. Öbür kıtadaki arkadaşları acaba şimdi ne yapıyordu?
Hâlâ ismiyle alay edenler oluyordu ama eskisine göre daha azdı. Onun tepki vermediğini, bozulmadığını görünce, en alaycı öğrenciler bile bu fena huylarından vazgeçmeye başladılar.
…kabukları sağlam olmazsa kendilerini koruyamazlardı. Kimbilir belki insanlar da böyleydi.
Evlerde sürekli temizlik yapılıyordu. Camlar siliniyor, halılar süpürülüyordu. Oysa sokaklar ve meydanlar aynı şekilde temiz değildi. Sakız Sardunya bunu anlayamıyor-du. insanlar evlerine özen gösteriyor ama yaşadıkları şehirlere kötü davranıyordu. Araba camlarından boş kutu fırlatıyor, yerlere çekirdek kabukları atıyor, piknik sonrası çöplerini toplamıyorlardı. Nasıl evde böyle temiz, sokakta böyle özensiz olabiliyorlardı? Bu da büyüklerin dünyasında çözemediği bilmecelerden biriydi.
Reklam
Ne zordu çocuk olmak. Büyük olsaydı kendi işi, kendi evi olurdu. Her sabah okula gitmek yerine ofise giderdi, ne güzel. Sevmediği insanlarla okul servisine binmesi gerekmezdi. Akşamları dilediği kadar televizyon seyredebilir, istediği saatte uyuyabilirdi. Hiç ev ödevi yapmazdı. Büyüklerin hayatları daha kolaydı. Bunun farkında değillerdi. Çünkü çocukluklarında neler çektiklerini unutmuşlardı. Hatırlasalar, ne kadar şanslı olduklarını anlarlardı. Ama onlar sürekli şikâyet ediyorlardı. Bir keresinde babasıyla bu konuyu konuşmuştu. Haşan Bey gülmüştü. “Ama evladım, işe gitmek okula gitmekten daha zor. Okulda her gün yeni şeyler öğreniyorsunuz. Aralarda çıkıp oyun oynuyorsunuz. Büyüklerin her günü aynı. Oyun da yok! Büyük olmak daha sıkıcı.” “Sıkıcı mı?” diye sormuştu Sakız Sardunya. Ona göre yetişkin olmak, özgür olmak demekti. Özgürlük nasıl sıkıcı olabilirdi ki? “Büyüyünce anlarsın,” demişti Haşan Bey. Bu lafı da beğenmiyordu Sakız Sardunya. Bir şeyi anlamak için on sene beklemesi mi gerekiyordu yani? Niye şimdi anlatmıyorlardı?
Sınıftaki öğrencileri dikkatlice inceledi. Kimisi şişman, kimisi inceydi. Kimisi yalnız, kimisi mutsuzdu. Kiminin evde sorunları vardı, kiminin dersleri iyi değildi. Kimi kendini çirkin buluyor, kimi başkalarım kıskanıyor, kimi tırnaklarını kemiriyordu. Kimi doktor, kimi mimar olmak istiyordu. îçinden hepsine seslenmek geldi: “Kitaplarda hepimize yer var.”
İnsanlar kendi hayatlarıyla o kadar meşguldü ki kimse başını kaldırıp semaya bakmıyordu.
Sayfa 101 - Doğan ve Egmont YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Başını önüne eğdi. Gözleri dolu dolu yerde duran atlasa baktı. Keşke şu anda başka bir diyarda olsaydı. Afrika’da filler, zürafalar, zebralarla koş-sa; Güney Amerika’da lamaları beslese; Asya’da çöl geyiklerini kovalasa; Antarktika’da foklarla top oynasaydı... Matematik dersinde, herkesin ortasında öğretmenden azar işitmek yerine, keşke atlasın içine girip, dünyayı dolaşsaydı.
Gıdıl İsmet...
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın. dropbox.com/s/josp2eiqbczyc... Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva
“Unutma, kitapseverler her yerde. Zengin fakir, köylü şehirli, kadın erkek, genç yaşlı fark etmez. Onları hemen tanırsın. Biraz içe kapanıktırlar. Hayal güçleri geniştir. Etraflarındaki insanlar onları her zaman anlayamaz. O yüzden biraz yalnızdırlar. En güzel hikâyeleri onlar anlatır. Bu insanların bir ortak noktası var: Çoğu sihirli küreyi ya bulmuştur ya da bulacaktır. Tıpkı senin gibi...”
Büyükler çocuklara devamlı “Kitap oku evladım!” diyorlardı. Ama madem kitapları bu kadar önemsiyorlardı neden kendileri okumuyordu?
Sayfa 54 - Doğan ve Egmont YayınlarıKitabı okudu
Zaten en güzel düşleri çocuklar kurar.
Sayfa 90 - Doğan ve Egmont YayınlarıKitabı okudu
1.377 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.