Salt Aklın Sınırları Dahilinde Din kitaplarını, Salt Aklın Sınırları Dahilinde Din sözleri ve alıntılarını, Salt Aklın Sınırları Dahilinde Din yazarlarını, Salt Aklın Sınırları Dahilinde Din yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçek Tanrı sevdalıları “Tanrım, Tanrım!” diyenler değil, Tanrı iradesine uygun davrananlar, onun rızasını iyi bir hayat tarzıyla arayanlar, Tanrı’nın beklediği gerçek saygıyı bu şekilde gösterenlerdir.
"Ahlak ve din arasında doğal bir tansiyon vardır; çünkü insanları ahlaklı davranmaya itenin doğru olanı yapma isteği yerine, dinlerinin buyruğu olması tehlikesi mevcuttur. Bu tehlike iyi bir davranışın değerini yok eder. "
Hemen her filozofta karşımıza çıkan bir durum Kant felsefesinde de hissediliyor, insanların zamanla düşünceleri değişiyor... Her ne kadar sistem filozofu diye adlandırsak da, bundan kaçış olmuyor galiba, bu durumda olmayanların hakkını başka bir yazıda teslim ederiz umarım.
Geç dönem Kant Felsefesi gibi bir adlandırmaya sebebiyet verecek bir çalışma aslında Salt Aklın Sınırları Dahilinde Din. Kant uzmanlarının da kendi aralarında ihtilafa düştükleri, birçok noktada ciddi çatışmalara mahal olan bu eser, Kant'ın özellikle din felsefesi hakkındaki düşüncelerini yansıtması açısından çok kıymetli. Dahası Kant'ın bu kitaba yazdığı önsözlerde yer alan farklı ifadelere sahip olması nedeniyle de dikkat çekici.
Kitabın ingilizce çevirisini anlamak yer yer daha kolay, yine de Lokman Çilingir çevirisi, Kant'ı tanıyan bir isim olması hasebiyle faydalı ve anlaşılır kılmış metni.
İnsanın Yanlış olan hiçbir şeye maruz kalmaması gerektiği hiçbir kanıt gerektirmeyen temel bir ahlâki ilkedir. Dolayısıyla yerine getirmeye niyetli olduğum eylemin doğru olduğunun bilincinde olmak, koşulsuz bir ödevdir. Bir eylemin gerçekten doğru ya da yanlış olduğuna hükmedense bilinç değil idraktir. Üstelik tüm olası eylemlerin doğru ya da yanlış olduğunu bilmek de mutlak bir zorunluluk değildir. Ama söz konusu olan benim gerçekleştirmeyi amaçladığım eylemse, onun hakkında sadece bir hükme varmam ya da düşünce oluşturmam yetmez, aynı zamanda yanlış olmadığından emin olmam da gerekir; bu gereksinim, karşıtı olasılıkçılık, yani, bir eylemin doğru olabileceği düşüncesinin bile onun yerine getirilmesini temin ettiği ilkesi olan bir bilinç postulatıdır. Dolayısıyla bilinç şöyle de tanımlanabilir Yargıda bulunmaya, kendi üzerine yargıda bulunmaya dair ahlâki yetidir ki; sadece bu tanım, kapsadığı kavramların öncelikli açıklamasına büyük ölçüde ihtiyaç duyar.
Sayfa 228 - Literatürk Academia Yayınları, 2. Baskı, Şubat 2017.Kitabı okudu