Sayfa Sayısına Göre Şampiyonların Kahvaltısı Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Şampiyonların Kahvaltısı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Şampiyonların Kahvaltısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her halükarda başkalarının kafama soktuğu şeyler birbirleriyle uyumlu değil, çoğunca faydasız ve çirkin, birbiriyle orantısız. Kafamın dışında gerçekte olduğu haliyle hayatla da orantısız.
O kadar çok vatandaş o kadar görmezden geliniyor ve aldatılıyor ve hakarete uğruyordu ki yanlış ülkede ve hatta yanlış gezegende olabileceklerini, korkunç bir hata yapılmış olduğunu düşünüyordu.
O kadar çok vatandaş o kadar çok görmezden geliniyor ve aldatılıyor ve hakarete uğruyordu ki yanlış ülkede hatta yanlış gezegende olabileceklerini, korkunç bir hata yapılmış olduğunu düşünüyorlardı.
O kadar çok vatandaş o kadar görmezden geliniyor ve aldatılıyor ve hakarete uğruyordu ki yanlış ülkede ve hatta yanlış gezegende olabileceklerini, korkunç bir hata yapılmış olduğunu düşünüyorlardı.
1942. Öğretmenler çocuklara, kıtalarının insanlar tarafından bu tarihte keşfedildiğini söylüyorlardı. Aslında 1492’de bu kıtada milyonlarca insan dopdolu ve yaratıcı hayatlar yaşamaktaydı zaten. Bu tarihte deniz korsanları onları aldatmaya ve soymaya ve öldürmeye başlamıştı, o kadar.
1492... Öğretmenler çocuklara, kıtalarının insanlar tarafından bu tarihte keşfedildiğini söylüyordu. Aslında 1492'de bu kıtada milyonlarca insan dopdolu ve yaratıcı hayatlar yaşamaktaydı zaten. Bu tarihte deniz korsanları onları aldatmaya, soymaya ve öldürmeye başlamıştı, o kadar.
Çocuklara öğretilen kötücül saçmalıklardan biri de şuydu: Sonunda deniz korsanlarının başka her yerdeki insanlar için özgürlük meşalesi haline gelecek bir devlet kurduğu...
Deniz korsanları beyazdı. Korsanlar geldiğinde kıtada zaten var olan insanlar bakır tenliydi. Kıtada kölelik başladığında köleler siyahtı.
Renk her şeydi.
"İnsanları makine gibi kullanıyorlardı ve kölelik kaldırıldıktan sonra bile (çünkü bu çok utanç vericiydi) sıradan insanları birer makine olarak düşünmeyi sürdürdüler."
“Onların teorisine göre gezegenden geriye kalan her şey, bütün insanlar arasında aşağı yukarı eşit bir biçimde paylaşılmalıydı çünkü insanlar mahvolmuş bir gezegene kendi istekleriyle gelmemişlerdi.”