Sonunda bitti. Ama kitap mı bitti ben mi bittim. Bilemiyorum Altan bilemiyorum. Her gece yeminler ettim, tamam artık daha fazla okumayacağım bırakıyorum dedim. Bırakamadım. Ha şimdi anlayacağım kitabı ha şimdi bak geliyo diye diye bitirdim. İlk 50 sayfa bir şizofrenle konuştuğumu düşündüm. Fikir uçuşmaları, absürt örnekler, bir anda verdiği gereksiz detay, bir anda çizim yapıp işte g*t deliği böyledir çizimi yapması. Yazarın dili çooook farklı. Herkese hitap etmez ancak %100 nefret de etmezsiniz. Absürt bir dille eleştiriyor. En çok din olgusunu, bir yaratan var mı, kader varsa biz robot muyuz yani, madem sonumuz belli neden bir sınavdayız, sen sınavdaysan geri kalan herkes robot olmalı gibi gibi bir sürü düşünceye fırlatıyor seni. Eleştiride 2.sırayı siyahiler alıyor. Köleliğe, faşizme çok güzel değiniyor. Her seferinde acı bir tebessüm ederken buluyorsunuz kendinizi. Ve bunun dışında kapitalizm, aile, ilişkiler, iş hayatı, o mükemmel ‘amerikan rüyasını’ eleştiriyor. Bildiğimiz normların çok dışında. Okunabilir.