Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1

Ebubekir Sifil

En Beğenilen Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kader
Modern insan, hayrın da şerrin de Allah Teâlâ'nın takdiriyle olduğunu kabullendiği yeryüzü egemenliğini kaybedeceğini bilmekte, buna yanaşmadığı için kaderi ve takdiri reddetmeyi tercih etmektedir. Ona göre başarı ve başarısızlık, iyilik ve kötülük matematik bir kesinlikte ve mutlak olarak insan iradesinin ürünüdür.
Sayfa 69
“... Unutmayalım, öncekiler, ilim öğrenmeden önce ‘edep’ öğreniyordu...”
Reklam
Efendimiz (sallahû aleyhi ve sellem) “Erîke hadisi” diye bilinen rivayette şöyle buyurmuştur: “Dikkat edin! Bana Kur’ân ve onunla birlikte onun bir benzeri verildi. Dikkat edin! Karnı tok bir şekilde koltuğuna yaslanmış bir halde kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin, “Bizimle sizin aranızda (hakem olarak) Allah’ın Kitabı vardır. Onda nelere helal denmişse (sadece) onları helal ve onda nelere haram denmişse (sadece) onları haram biliriz” demesi yakındır. Bilin ki Resulullah (sallahû aleyhi ve sellem)’in haram kıldıkları da tıpkı Allah’ın haram kıldıkları gibidir.” (Ebû Dâvûd, “Sünne”, 6; et-Tirmizî, “İlim”, 60; İbn Mâce, “Mukaddime”, 2.) Dolayısıyla Sünnet’le sabit olmuş herhangi bir hükmüm bağlayıcı olmadığını söylemek doğrudan doğruya Hz. Peygamber (sallahû aleyhi ve sellem)’e itaati emreden ve muhalefeti yasaklayan ayetlere muhalefettir. Bir diğer ifadeyle böyle bir tutum, onlarca Kur’ân ayetine başkaldırmak demektir.”
rihlekitapKitabı okudu
Unutmayalım, öncekiler, ilim öğrenmeden önce edep öğreniyordu.
İman
Hayatı doğru yaşamanın bir tek yolu vardır;hayata doğru anlam vermektir. Niçin var olduğumuz sorusunu doğru cevaplandırmadan, doğru bir hayat yaşamamız mümkün değildir çünkü.
Sayfa 161 - Rihle kitapKitabı okudu
Bunu niçin yapmıyorlar ?
Sünnet Olmadan... "Eğer Kur’ân ayetlerini, istediğimizi söyleteceğimiz, arzu ettiğimiz anlamı yükleyebileceğimiz bir “metin”e indirgersek, ortaya Kur’an ayetlerinden hareketle oluşturulmuş bir din çıkar. Ama bu, İslâm olarak isimlendirilemez. “Kur’aniyyun”, ya da onun ülkemizdeki versiyonu olan “Mealcilik” akımının mensuplarının, namaz, oruç, zekât, hac… gibi temel ibadetleri bildiğimiz anlamda yerine getirmesi mümkün değildir. Çünkü bu temel ibadetlerin bildiğimiz form ve muhtevası Sünnet tarafından belirlenmiştir. Sünnet’i yok sayan Müslümanlık anlayışı eğer dürüst ve kendi içinde tutarlı olduğu iddiasındaysa, namaz, oruç, zekât ve hac gibi temel ibadetleri yeni baştan tanımlamalıdır. Bu durumda namaz, oruç, zekât ve hac adına ortaya, bu Ümmet’in 1400 küsur yıldır bilip uyguladığından çok farklı şeylerin çıkması kaçınılmazdır. Bunu niçin yapmıyorlar? Bir diğer husus: Sünnet’i bir kurum ve kaynak olarak kabul eden herkes, Efendimiz (s.a.v.)’in, Kur’ân’da yer almayan hükümler getirdiğini bilir ve kabul eder. Çünkü bilir ve kabul eder ki, bu çerçevedeki Sünnet de vahye dayanır.
Reklam
İ L K E
“Dilimizde Ehl-i Sünnet çizgide kaleme alınmış -gerek telif, gerekse çeviri- birçok Kelam/İtikad kitabı mevcuttur. Bunlardan istifadeyle, Ehl-i Sünnet mihengine vurulduğunda kimin hangi görüşünün alınması ve kimin hangi görüşünün atılması gerektiğimi anlamak zor değildir. Yeter ki başka meselelerle uğraştığımız kadar Ehl-i Sünnet itikadını öğrenmeye de zaman ve enerji ayıralım…”
rihlekitapKitabı okudu
131 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.