Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1

Ebubekir Sifil

En Eski Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 Sözleri ve Alıntıları

En Eski Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, en eski Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söz gelimi "rivayet tefsirleri"ne ilgi duyan okuyucular için İbn Kesîr ve el-Kurtubî tefsirleri tavsiyeye şayandır.
Sayfa 25
Geçmişi sağlıklı okumanın yolu, hiç şüphesiz geçmişi kendi şartları içinde anlamaya çalışmaktan geçer. Selef'im Kur'an'a, Sünnet'e ibadete, hayata, ölüme... bakışı ile bizimki arasında bir "uyumsuzluk" varsa, yapmamız gereken, geçmişi bugünün parametreleriyle ölçmeye kalkmak değil, yapabiliyorsak bizi geçmişin dünyasına götürecek zihni bir yolculuğa çıkmaktır..
Sayfa 31
Reklam
Eğer Kur'an ayetlerini, istediğimizi söyleteceğimiz, arzu ettiğimiz anlamı yükleyebileceğimiz bir "metin"e indirgersek, ortaya Kur'an ayetlerinde hareketle oluşturulmuş bir din ortaya çıkar. Ama bu, İslâm olarak isimlendirilemez
Sayfa 51
Kader
Meselenin modernistleri rahatsız eden yönü şudur: Kader inancı insanın iradesizliğinin kabulü üzerine oturmakta, bu da "kadercilik"e yol açmaktadır. Oysa insan iradesini istediği istikamette kullanmakta özgürdür. İnsanın fiilerinden dolayı sorumlu tutulmasını anlamı da budur. Allah Teala insanı herhangi yapması için zorlamaz...
Sayfa 69
Kader
Modern insan, hayrın da şerrin de Allah Teâlâ'nın takdiriyle olduğunu kabullendiği yeryüzü egemenliğini kaybedeceğini bilmekte, buna yanaşmadığı için kaderi ve takdiri reddetmeyi tercih etmektedir. Ona göre başarı ve başarısızlık, iyilik ve kötülük matematik bir kesinlikte ve mutlak olarak insan iradesinin ürünüdür.
Sayfa 69
Ebu Hanife'ye göre fıkıh, kişinin leh ve aleyhinde olanları bilmesidir. Buradaki "leh" ve "aleyh" ifadeleri, faydalı ve zararlı şeklinde izah edilmiştir. Ancak daha önemlisi, bu fayda ve zararın uhrevî fayda ve zarar olduğunun vurgulanmış olmasıdır. (Taftazani, Et-Telvîh, 1/20; Tehanevi, Keşşaf-ü Istılahati'l-Fünûn 1/31)
Reklam
Hayatın temeline ilahi iradeyi değil modern değerleri koyma ısrarımızı sürdürdükçe oradan oraya savrulmaya devam edeceğiz
İmam en-Nevevî anlatıyor: "İlimde büyük mevki sahibi bir hocamızın bana naklettiğine göre, bir keresinde kendisinin bir hayvanı kaçmış. Hocamız bu hadisi ('Sizden birisi açık arazide hayvanı kaçtığında, "Ey Allah'ın kulları, onu durdurun, ey Allah'ın kulları, onu durdurun" desin. Zira yeryüzünde Allah'ın, onu sizin için durduracak kulları vardır." Bu hadisin senedinde zayıf bir ravî bulunduğu belirtilmiştir) biliyormuş. Hemen hadiste belirtildiği gibi seslenmiş. Allah Teâlâ o anda hayvanını durdurmuş. Ben de bir keresinde bir grup insanla birlikteyken hayvanları kaçtı; durduramadılar. Hemen hadiste belirtildiği gibi seslendim. Bu sözden başka hiç bir sebep yokken hayvan aniden duruverdi." (en-Nevevî, el-Ezkâr, 362) Parantez içinde belirtildiği gibi bu rivayetin senedinde zayıf bir ravi bulunduğuna bilhassa dikkat edilmelidir. en-Nevevî gibi bir Hadis âlimi bu hadis ile amel etmekte bir mahzur görmemiş ve hadiste ifade buyurulan husus gerçekleşmiştir. Bir bu ümmetin ulemasının zayıf hadis hakkındaki tavrına, bir de modern ilâhiyatçıların sahih, hatta mütevatir hadise burun kıvırmasına bakın!
Hadis
Bir rivayetin Hafız ez-Zehebi gibi bir Hadis ve Rical Otoritesi tarafından tenkit edilmiş olması sisteme zarar vermiyorsa,bir başkasının tenkitleri niçin zarar versin!146
İman
Hayatı doğru yaşamanın bir tek yolu vardır;hayata doğru anlam vermektir. Niçin var olduğumuz sorusunu doğru cevaplandırmadan, doğru bir hayat yaşamamız mümkün değildir çünkü.
Sayfa 161 - Rihle kitapKitabı okudu
Reklam
Olması gereken
Ancak bir söz daha önce -ve üstelik de-“yaygın olarak söylenmişse”ilmi emanet duygusu ve vicdani davranış, sözü sahibine nispet etmeyi gerektirir.
Sayfa 187Kitabı okudu
tebliğ
“Bilgiye ulaşma”nın değil, ama “doğru bilgiye ulaşmanın” hayli zor olduğu, hatta bizatihi doğruyu yanlıştan ayıracak kriterlerin tartışma konusu yapıldığı günümüzde “tekfir”den önce “tebliğ” üzerinde durulmalıdır!
Sayfa 231Kitabı okudu
tebliğ
Söylenen şeyin doğru olması yetmez onu doğru biçimde söylemek de bir mükellefiyettir
Sayfa 247Kitabı okudu
İnsanların şu veya bu şekilde ki Telâkkisi (görüşleri) ne Hakk’ı Hakk olmaktan ne de batılı batıl olmaktan çıkarır!
Sayfa 272Kitabı okudu
Dolayısıyla son zamanlarda açıkça ifade edilmese bile, zımnen genel kabul görmüş bir kaide gibi algılanan șu cümle asla doğru değildir: "Herhangi bir şey Kur'an'da açıkça zikredilmişse kabul ve gereğince amel edilir, yoksa reddedilir."
Sayfa 57
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.