Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1

Ebubekir Sifil

Sayfa Sayısına Göre Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ebu Hanife'ye göre fıkıh, kişinin leh ve aleyhinde olanları bilmesidir. Buradaki "leh" ve "aleyh" ifadeleri, faydalı ve zararlı şeklinde izah edilmiştir. Ancak daha önemlisi, bu fayda ve zararın uhrevî fayda ve zarar olduğunun vurgulanmış olmasıdır. (Taftazani, Et-Telvîh, 1/20; Tehanevi, Keşşaf-ü Istılahati'l-Fünûn 1/31)
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde Müslümanların problemi, gerçek anlamda neye ihtiyaç duyduklarını doğru tesbit edememeleridir. Gerçek anlamda eksikliğini hissetmemiz gereken, Fıkh'ın bizi taşıyacağı nokta mıdır, yoksa içinde bulunduğumuz ve mutlaklaştırdığımız ahvali onaylayacak bir Fıkıh mı? Bu noktayı netleştirmeden ictihad kapısının kapalı olması/sayılması da, açık olması/sayılması da sadra şifa bir netice hasıl etmeyecektir.
Sayfa 17
Reklam
Siz izzet-i İslamiye'nin ne olduğunu bilmezsiniz; çünkü Osmanlı'da yetişmediniz.
Söz gelimi "rivayet tefsirleri"ne ilgi duyan okuyucular için İbn Kesîr ve el-Kurtubî tefsirleri tavsiyeye şayandır.
Sayfa 25
E D E P
“…Unutmayalım Ki; Öncekiler,İlim Öğrenmeden Önce ‘Edep’ Öğreniyordu…”
Sayfa 30 - Rıhle Kitap
Unutmayalım, öncekiler, ilim öğrenmeden önce edep öğreniyordu.
Reklam
“... Unutmayalım, öncekiler, ilim öğrenmeden önce ‘edep’ öğreniyordu...”
Unutmayalım, öncekiler, ilim öğrenmeden önce "edep" öğreniyordu.
Sayfa 30 - rıhle kitap, Ebubekir Sifil
Geçmişi sağlıklı okumanın yolu, hiç şüphesiz geçmişi kendi şartları içinde anlamaya çalışmaktan geçer. Selef'im Kur'an'a, Sünnet'e ibadete, hayata, ölüme... bakışı ile bizimki arasında bir "uyumsuzluk" varsa, yapmamız gereken, geçmişi bugünün parametreleriyle ölçmeye kalkmak değil, yapabiliyorsak bizi geçmişin dünyasına götürecek zihni bir yolculuğa çıkmaktır..
Sayfa 31
U Y U M S U Z L U K L A R
“…Selef’in Kur’an’a,Sünnete,İbadete,Hayata,Ölüme…Bakışı İle Bizimki Arasında Bir ‘Uyumsuzluk’ Varsa,Yapmamız Gereken,Geçmişi Bugünün Parametreleriyle Ölçmeye Kalkmak Değil,Yapabiliyorsak Bizi Geçmişin Dünyasına Götürecek Zihni Bir Yolculuğa Çıkmaktır…”
Sayfa 34 - Rıhle Kitap
Reklam
Eğer Kur'an ayetlerini, istediğimizi söyleteceğimiz, arzu ettiğimiz anlamı yükleyebileceğimiz bir "metin"e indirgersek, ortaya Kur'an ayetlerinde hareketle oluşturulmuş bir din ortaya çıkar. Ama bu, İslâm olarak isimlendirilemez
Sayfa 51
Bunu niçin yapmıyorlar ?
Sünnet Olmadan... "Eğer Kur’ân ayetlerini, istediğimizi söyleteceğimiz, arzu ettiğimiz anlamı yükleyebileceğimiz bir “metin”e indirgersek, ortaya Kur’an ayetlerinden hareketle oluşturulmuş bir din çıkar. Ama bu, İslâm olarak isimlendirilemez. “Kur’aniyyun”, ya da onun ülkemizdeki versiyonu olan “Mealcilik” akımının mensuplarının, namaz, oruç, zekât, hac… gibi temel ibadetleri bildiğimiz anlamda yerine getirmesi mümkün değildir. Çünkü bu temel ibadetlerin bildiğimiz form ve muhtevası Sünnet tarafından belirlenmiştir. Sünnet’i yok sayan Müslümanlık anlayışı eğer dürüst ve kendi içinde tutarlı olduğu iddiasındaysa, namaz, oruç, zekât ve hac gibi temel ibadetleri yeni baştan tanımlamalıdır. Bu durumda namaz, oruç, zekât ve hac adına ortaya, bu Ümmet’in 1400 küsur yıldır bilip uyguladığından çok farklı şeylerin çıkması kaçınılmazdır. Bunu niçin yapmıyorlar? Bir diğer husus: Sünnet’i bir kurum ve kaynak olarak kabul eden herkes, Efendimiz (s.a.v.)’in, Kur’ân’da yer almayan hükümler getirdiğini bilir ve kabul eder. Çünkü bilir ve kabul eder ki, bu çerçevedeki Sünnet de vahye dayanır.
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.