Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sandık Lekesi

Sema Kaygusuz

Öne Çıkan Sandık Lekesi Gönderileri

Öne Çıkan Sandık Lekesi kitaplarını, öne çıkan Sandık Lekesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sandık Lekesi yazarlarını, öne çıkan Sandık Lekesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ölüm, ilhamını yalnızca hayattan alır."
Sayfa 14 - Can Yayınları 2. Basım
Reklam
"Asal sayılar gibi 'Durmak'... Onlar tek yüzlüdür, alabildiğine sessiz görünse de parçalanamaz bir güce sahiptirler. Kimi zaman bir bitki gibi durmak gerekebilir, hayatın olanaklarını daha iyi fark edebilmek için."
Sayfa 63 - Can Yayınları 2. Basım
"Bitkilerle kadınların tek ortak noktası vardır, her ikisi de hiçbir zaman bildiğin gibi değildir."
Sayfa 64 - Can Yayınları 2. Basım
Ay ışığından çalıntı bir ışık düşmüş yüzüne.
"Bitkiler tıpkı insan onuruna benzerler. Yalnız bir kez yerinden sökebilirsin."
Sayfa 66 - Can Yayınları 2. Basım
Reklam
"...her kim olsa birinin yüzüne bakınca, baktığı kimsenin yaşadığı yeri biraz olsun görebilir."
Sayfa 57 - Can Yayınları 2. Basım
'Ölüm, ilhamını yalnızca hayattan alır.
Sayfa 14 - Can YayınlarıKitabı okudu
oğul
Oğul... bir kadının şakağındaki kirli kan damarı. Gerdandaki gösterişli beşibiryerde. Bahçenin en ulu ağacı. Yârin gençliği oğul. Evdeki sessizlik, köydeki uğultu, tütün kokusu, ter ekşisi, toprak sevdası oğul. Karanfil Dağı'nın gölgesi, Ecemiş'in taşkın suları, keçiboynuzunun ağdalı tadı... bir kadının dirsekli kaşı... Toroslar gibi delikanlı, taşağına kurban oğul!
Sayfa 48 - Öyküler, Can Yayınları, 2. Basım, 2001Kitabı okudu
93 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sıra Dışı, Üslupçu Yazardan Etkileyici Öyküler
Sandık Lekesi, sıra dışı bir öykü kitabı. Yazar üslupçu. Her öyküsünde farklı bir anlatım yöntemi ve kurgu deneyerek yazmış metinlerini. Her biri farklı bir lezzet bırakıyor okuyucunun dimağında. Keşke öykü yazarı olarak kalsaymış, keşke daha uzun öyküler yazmaymış. Ülkemizde öykü türünün en önde gelen yazarı olabilirmiş. Koku konulu öyküsü Ortadan Yarısından, kararlı sarhoşun öyküsü Tacettin ve tabii Necla Ablasının soğukluğu. Elif'in E'si, geleneksel toplumda kadının sanılanın aksine ailedeki rolünün çok önde olduğunu hatta karar alma anlarına nasıl etki ettiği müthiş anlatılmış. Engereğin oğlu yine sıra dışı bir öykü. Yılanı alt eden Âzem ve annesi Zilver'in şahit olduğu olağanüstü olay. Biraz gerçeküstü öğeler de var öyküde. Kadın Sesleri, Oğul, Sarhoştuk Yıldızların Altında ve diğerleri. Öykünün yeni biçim denemelerine ne kadar uygun bir yazın türü olduğunu galiba edebiyatımızda en sarih biçimde Sema Kaygusuz göstermiş. Konunun değil anlatımın, üslubun daha önemli olduğu adı geçen öykülerle tebarüz ettirilmiş. Okuyucu, bilhassa öykü okuyucusu zevkle okuyacaktır bu öyküleri.
Sandık Lekesi
Sandık LekesiSema Kaygusuz · Can Yayınları · 2000920 okunma
Reklam
Tacettin
İki tane adamdan bozma hıyarto, jüt olmuş Titiz Tacettin'in devede gider gibi sallana sallana geldiğini görünce, Tacettin'i çaparize getirip cüzdanını çarpmaya kalktılar. Bu iki salak nereden tanısın bizimkini, Beyoğlu'nun yeniyetme, Adana'dan devşirme götsüz tüysüzleri! Tırsaklar tabii... tırsak olmasalar gecenin karasında, karanlık olmadan tokuşamayan karılar gibi, duman olmuş adamı çarpmaya kalkarlar mı? Tacettin'i görsen boy bir atmış beş var yok, böyle künk gibi bir herif, kalın mı kalın. Ensesi sen de iki kat ben diyeyim beş kat. Yukarıdaki, Tacettin'e öyle bir kıyak geçmiş ki, koca elini sarkıtmış dünyaya, zulada ne kadar güç varsa Erzincan tulumu gibi bastırmış tepesinden. Değirmen taşı gibiydi parmakları, mısırın kuru tanesini iki parmağıyla tuttuğu gibi anında mısır unu yapardı. Bizimkinde boy kısa ama, kamyon gibi herif, aha elleri ayı pençesi, kıldan parmaklarını seçemezsin. Bir kez hamamda görmüştüm... hani tıraş olmasa, hamamda goril aptes alıyor sanırsın.
Sayfa 17 - Öyküler, Can Yayınları, 2. Basım, 2001Kitabı okudu
Sarhoştuk Yıldızların Altında (2)
Gökyüzü sözün arasına girince, yağmurun tıpırtıları gevezeliğe boğmuş bahçeli meyhaneyi, bir Muhsin sıkılmış bir de Kemal. Elden gelen bir şey yok, rakının küsmesine aldırış etmeden masanın hesabını ezberden kesip kaplumbağalar gibi giysilerinin içlerine çekilerek, önden Muhsin çıkmış, arkadan Kemal. Muhsin başını kaldırmış göğe, gök, tek omzunu kırmış, yan gözle bizimkilere bakıyor. Ne Muhsin görmüş, ne de Kemal... Saflar, gecenin kaygan siyahlığında yağmur bulutu aramışlar. Bu yağmur nereden geliyor, diye birbirlerine bakmışlar, bir tek yaslı bulut bulamamışlar.
Sayfa 50 - Öyküler, Can Yayınları, 2. Basım, 2001Kitabı okudu
Yülerzik (2)
Bulduğun yülerzik şu yeşili şıvgalarıyla, odunsu gövdesinin hikmeti duruşuyla seni irkiltebilir. Onunla başa çıkamayacağını düşünebilirsin. Bazen köküne kadar acı çekmek gerekebilir. Bitkiler tıpkı insan onuruna benzerler. Yalnız bir kez yerinden sökebilirsin. Gücün yeterse, onun canını almaya katlanabileceksen, köküne yakın yerinden sımsıkı tutup asılacaksın. Bir iki kez çekiştirip bırak, o sana hangi yönden daha rahat söküleceğini belli edecektir. Acele etme, dikkatli ol, kendine de ona da iyi davran. Onu topraktan sökmek, düşüne düşüne yalan söylemek, yalan söylediğini belli ede ede, yüzündeki ifadeleri abartarak, kimselere fırsat vermeden konuşmak gibidir.
Sayfa 66 - Öyküler, Can Yayınları, 2. Basım, 2001Kitabı okudu
Sarhoştuk Yıldızların Altında (1)
Anason bulutu, bahçeli meyhanede her masaya uğrayıp bir bir anı toplarken bir Kemal yudumlamış, bir Muhsin. Yan masalardan bozuk bir kahkaha duyulmuş, bir çift kanlı göz ötekiyle karşılaşmış, ortalık yerde kötü bir şiirin ezgisi yırtılmış, iki yanlış anlama olmuş, anlamı dışında tüketilmiş güzel bir sözcük ölü doğmuş, mesela kader, mesela keder... bir Kemal, bir de Muhsin. Gece, lacivertiyle herkesin yüzünü boyamış, kağıt fenerlerin ışığı soldurmuş ortalığı; uzun uzun gölgeler dolaşmaya başlamış, kadehler, parmaklar uzamış iyice, bir Kemal yakınmış bir de Muhsin. Söz başlayınca kadeh tokuşturup söz bitene kadar beklemişler, tıkanınca icmişler. Bir Kemal sövmüş, Muhsin kendini tutmuş bir de.
Sayfa 50 - Öyküler, Can Yayınları, 2. Basım, 2001Kitabı okudu
Ortadan Yarısından
Çoğunlukla kalp krizlerinden, sinsi kanserlerden, atalarından miras aldıkları astım krizlerinden ötürü bu dünyayı terk eden Tenekeciler Mahallesi sakinleri, Ömer Bey'in yarasıyla yeni bir şey öğrenecekti. Herkesin kendi ölümünü ölmesi, sagaltılamamış bir tutkudur. Ölüm, ilhamını yalnızca hayattan alır. Kimyasında, dirimden esinlenerek kotarılmış ağrılar, kopmalar, kanamalar vardır. Ya da başka birinin parmağı, başka birinin etkisi...
Sayfa 13 - Öyküler, Can Yayınları, 2. Basım, 2001Kitabı okudu
566 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.