Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Satranç

Stefan Zweig

Satranç Gönderileri

Satranç kitaplarını, Satranç sözleri ve alıntılarını, Satranç yazarlarını, Satranç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
83 syf.
10/10 puan verdi
#GeçmişKitapYorumları
#okudumbitti #neokudum #kitapyorumu Çok etkileyici ve güzel bir kitaptı. Yaptığı o tinsel betimlemeler, iç çatışmalarını boğulan insanlar öyle büyülüyor ki sizi, tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. & New York'tan Buenos Aires'a giden bir yolcu gemisinde rastlantı sonucu karşılaşan üç adamın, satranç oyunu çerçevesinde gelişen eskiye dönük, ustalıkla ve sancılı olaylarını anlatıyor.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,3bin okunma
83 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Zweig ve Şaheseri
Biyografik incelemeleri ve kısa aşk temalı öyküleriyle tanıdım Stefan Zweig’ı. Hasan Ali Yücel klasiklerine başlama sebebim olması nedeniyle biyografileri özel benim için. Kitaplarında en çok dikkatimi çekenler, güçlü hikayeleri ile keskin ve anlatırken yaşatan anlatım tarzı. Bunun da en büyük sebebi muhtemelen klasik olarak her yerde söylenegelen başarılı insan psikolojisi tasavvurları. Gözlem yeteneğindeki o en ince detayları yakalayan, ancak detaylara boğup sıkmadan en iyi şekilde okurun hayalinde canlandırmasını sağlayan güçlü yön de bana göre en önemli özelliklerinden. Satranç kitabına gelirsek, yine aynı şekilde konusu adından belli olan bir kitaba başlıyorsunuz, beklediğiniz gibi devam ediyor sonra bir anda nerden nasıl bağlandığını anlamadığınız, ancak garipsemeyeceğiniz ve hikayeyle güzelce birleştirilmiş şekilde Naziler, onların işkence yöntemleri ve bir nesle yaşattıklarını okumaya başlıyorsunuz. Oldukça güçlü gözlemler ve psikolojik durum özetlemeleriyle öykünün içine girip kayboluyorsunuz, adeta heyecanlanıp yaşamaya başlıyorsunuz. Ve tadında bırakılmış güzel bir son. Kesinlikle son dönemde okuduğum kitaplar içerisinde en akıcı, kısa olmasına rağmen dolu dolu ve ilgi çekici olanlardandı. Okunmalı diyorum. Mutlaka.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,3bin okunma
Reklam
"Biri kendini ne kadar sınırlarsa sonsuzluğa da o kadar yakındır; bilhassa da dünyadan kopuk gibi görünenler, özel meziyetleriyle kendilerine karıncalarınkine benzer acayip, sahiden eşsiz bir küçük âlem inşa ederler."
Fakat öte yandan hiç kimse, ... hiçlik derecesinde aynı noktanın çevresinde insanı çıldırtıncaya kadar dolanan hep aynı düşüncelerin bir insanı nasıl yiyip bitirdiğini ve yıkıma sürüklediğini anlatamaz.
içinde bulunduğum yalnızlığın alçakça işkencesi ... hiç bitmiyordu.
İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. İnsan tekrar tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yalnız.
Reklam
... düşüncelerin de, ne kadar herhangi bir özden yoksunmuş gibi görünürlerse görünsünler, bir destek noktasına ihtiyaçları vardır.
... dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.
Tek bir fikre saplanıp kalmış monoman insanlar oldum olası ilgimi çekmiştir. Çünkü insan kendini ne kadar sınırlarsa, o kadar sonsuzluğa yakındır; asıl böyle görünüşte dünyadan kopuk insanlar, o özel maddelerinde kendilerine akkarıncalar gibi dünyanın garip ve gayet eşsiz minyatürünü inşa ederler.
Satranç
Sabahtan akşama kadar bir şeyin olmasını beklersin ama olmaz!.. Olsun yine beklerım belki bugün olur dersin, yine olmaz! Yalnız başınasındır. Tek başına...
Reklam
İnsan bekler, bekler, bekler, düşünür, düşünür, düşünür, ta ki şakakları zonklayana kadar.
Boğulmamı, kendi düşüncelerim içinde boğulmamı bekliyorlardı,
Sayfa 49
Dünyada beni sorgulamayacak, bana eziyet etmeyecek bir tek insan var mıydı ?
Sayfa 69
83 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
DUYULMADIK OLAY-ENTELEKTÜEL ÖLÜM
Nazi Almanya'sının Avusturya'yı işgali sonucu bir avukatın maruz kaldığı işkence süreci. Faşizmin bireysel ya da toplumsal hasarlarını psikolojik betimlemelerle gözler önüne seren ve birey üzerinde derin, kalıcı ve yıkıcı izler bırakan işkence süreci bireyin kişiliğini parçalar nitelikte. Karakter "kurtulduğunu" düşündüğü süreçte dahi benliğinin ne düzeyde olduğuna dair şüphe içerisindedir. Öyle ki "delilik" derecesinde parçalanmışlık yaşar. İşkence sürecinde karakterin dayanılmaz "hiçlik" ile başa çıkabilmek adına yol arkadaşı edinme amaçlı çalmış olduğu bir satranç kitabıyla başlıyor olay. Başlarda kendisine yol arkadaşı olan satranç, ilerleyen süreçlerde karakterin kendi zihninde parçalanmayı tetikleyen sürecin yaşanmasına neden oluyor. Stefan Zweig'in psikolojik betimlemeleri, kitapta karakterler arasında kelimelerin adeta resim çizmesiyle gözler önüne seriliyor. Bu sayede anlatılan öyküde yaşanılan her an tüm canlılığıyla zihinde yer ediniyor.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,3bin okunma
“Zaten bu kadar çabuk ulaşılan bir şöhretin, böylesi boş bir zihni bulandırmaması düşünülebilir mi?”
Sayfa 15
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.