Musa, incecik yol boyunca ilerlerken ayakçıklarını toprağa değil de ateşe basıyor gibiydi. Sanki bütün arkadan gelenler yalın ayaklarının kirine bakıyorlardı. Yüzü utanmaktan pancar gibi olmuştu. En sonra, ayağına diken batmış gibi durdu, eğildi: “Siz geçin, önden yürüyün” dedi. Arkadan gelenler bu düzeni yuttular ve onu geçip ilerlediler. O, arkadan yoksulluğunu kimseye seyrettirmeden yürümeye başladı.