Herkesin " Aa! Evet, lisede okumuştum çok güzel bir kitaptı." dediği o eserdeyiz. Sefiller. Birçok insan lisede klasikleri okurken eline almış ve okumuştur en azından öyle düşünüyorum. Ancak ben bu eserin liseden sonra belki de üniversiteyi bitirdikten veyahut hayat tecrübesi edindikten, bir başka deyişle de bugün olduğunuz insan olduktan sonra bu eseri tekrar okumanızı isterim.
Evet yıllar önce okuduğunuz o eser değil bu! İnanın bana, bu o eser değil! Okuyunca bana hak vereceksiniz zira Jan Valjan, lise zamanında tanıdığınız Jan Valjan değil. Ona yıllar geçtikçe çok farklı anlamlar kattınız buna emin olun.
Kitaba dair çok fazla inceleme, eleştiri, tahlil vs yapıldı ve yapılmaya devam edecektir şüphesiz. Ben sadece liseden veya gençlik yıllarınızdan sonra bu nadide esere bir kez daha merhaba deyip Jan Valjan'ın sofrasına oturup onu birkez daha dinlemenizi istemek için yazıyorum bu inceleme yazısını.
Son olarak küçük bir ricam olacak sizlerden. Yıllar önce tanışıp şimdi tekrar sohbet etmek için sofrasına oturduğunuz Jan Valjan'a selam iletmenizi rica edeceğim: Bir ekmek çalmasa da evine götürürken öldürülenlerden, ekmek olmasada baklava çalanlardan, hayalleri çalınan nice çocuktan, yaşamları çalınan kadınlardan, saatlerce çalıştırılan veya "kaderi" ölmek olan eli nasırlı işçilerden ve daha nicelerinden...
Jan Valjan'a sevgilerle, iyi okumalar...