Şeriat Sarmalında Türkiye

Bahriye Üçok

En Beğenilen Şeriat Sarmalında Türkiye Gönderileri

En Beğenilen Şeriat Sarmalında Türkiye kitaplarını, en beğenilen Şeriat Sarmalında Türkiye sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Şeriat Sarmalında Türkiye yazarlarını, en beğenilen Şeriat Sarmalında Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınları yüksek mertebede bulunan bir milletin sırtı hiçbir vakit yere gelmez. Bu durumda olan bir ulus dünyanın en soylu bir ulusudur.
Sayfa 105 - Cumhuriyet KitaplığıKitabı okudu
Kadının toplumdaki statüsünü yok sayan doçent
Şubat 1985 de Diyanet gazetesinde bir doçent "Türk Kadının Bugünü ve Geleceği" adlı yazısında şunları diyor; "Fizyolojik yapı ve fonksiyonları aynı olmayan bu iki cinsin, kadın ve erkekğin duygu, düşünce, kabiliyet ve ihtiyaçları aynı değildir elbette. Kadın hakları savunucuları, kadın-erkek eşitliğini tam olarak sağlamakla (!) yetinmemişler, kıyafet ve dış görünüş birliğini daha doğrusu kıyafet ve dış görünüş değiş tokuşunu bile temin etmişler; ama kadının mutluluğu için ele hiçbir şey geçmemiştir." Acaba bu doçent erkeklerle cesarette yarışan asker, polis, havacı kadınlarımızı unutmuşmudur? Acaba profesör, tabip, yargıç, savcı, avukat, mimar hanımlarımızı, aynı meselekte olan erkeklerden "düşünce ve kabiliyetçe" daha mı gerideler? Bu yazar İslam ve kadın kitabında da kadının parlamento üyesi olamayacağını, ruhen buna müsait olmadığını benimseyen bir anlayışa sahip olduğunu belgelemiştir.
Reklam
Bir yığın yanlışla din öğretimi yapılamaz;dini tüm gerçekleriyle öğrenmek gerekir.
Sayfa 60 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Bugün köylerde ufak ufak okul yapmak, şehirlerde büyük büyük cami yapmaktan daha hayırlıdır. Köylerde yalnız erkekler için değil, birer de kızlar için okul açmak gerekir. Erkeklerin okuması ne kadar gerekli ise kızların okuması da o oranda önemlidir; hatta daha çok önemlidir. Çünkü, bir milletin en büyük mutluluğunu, en önemli bahtiyarlığını kadınlar teşkil eder.
Sayfa 104Kitabı okudu
"Müftüler sana fetva verse bile ,sen önce kendinden al fetvanı." (Hz. Muhammed)
Bize İslâm'dan bahseden Suudlu elçi tarihi unutmuş görünüyor.
Bir ilahiyat fakültesinde bir Suudlu büyükelçinin, ilahiyat hocalarına sözleri; "Siz de Müslümansınız biz de... Bizi kitabımız bir; yazımız da bir idi. Ama siz Arap harflerini değiştirdiniz ve dilinizden Arap harflerini attınız; hukukunuzu değiştirdiniz. Oysa dilimiz, yazımız, dinimiz, kanunlarımız bir olmalı, birlik olmalıyız." Devlet adına konuşan bu kişi Atatürk'ü inkar etmemimizi istiyordu. Elçinin bu sözlerini dinlerken tarih, ses olup radyo dalgaları gibi kulağımda çırpınıyordu sanki. 18. yüzyılın ortalarında n beri Hz. Peygamberin mezarını yerle bir etmek isteyen Vahabilere karşı o kutsal mezarı biz savunmamışmıydık? Yine Medine'yi ele geçirdiklerinde o mezarı dümdüz edenler onlar değilmiydi? Hıristiyan âlemine karşı o toprakları savunan Mehmetçikler, İngilizlerle el ele veren Hicazlı Arapların kurşunuyla yere serilip şehit olmamışlarmıydı?
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.