Yüzü Olmayan Maske

Şeytan

Luther Link

Şeytan Gönderileri

Şeytan kitaplarını, Şeytan sözleri ve alıntılarını, Şeytan yazarlarını, Şeytan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rönesans'ın ilk dönemlerinden önce en tipik Şeytan şekli, özel- likle de Mikael'e karşı savaşırken, çoğu zaman yedi başlı olan bir ejderdir. Muhtemelen grafik sanatlarda kullanılan yedi başın edebi kaynağı, Vahiy Kitabı'ndaki yedi başlı büyük kırmızı ejder tasviri- dir. Aziz Yuhanna'nın ilk olarak neden yedi başlı bir ejder hayal et- tiği ise başka bir sorudur. Belki de bu ejder, Hydra'yı öldüren Her- cules'in öyküsünden ve resimlerinden gelmiştir - ama Hydra'nın dokuz başı vardır. Eski Yakın Doğu kaynakları bu konuda fikir ve- ıebilir. Suriye'de Ras Şamra'da bulunan bir. tabletteki yazının bir bölümü şunu söyler (Cyril Gordon'un çevirisiyle): Lotan'ı, o kaçan yılanı öldürdüğünde, [Ve] bu kıvrım kıvrım kıvrılan yılanın sonunu getirdiğinde, yedi başlı Shalyat . . .
Satan, Gerona Beatus 'ta da Cehennem Hükümdarı' dır. Bacakla- rına yılanlar dolanmış bir şekilde şeytanların arasında oturur. Başı- nın etrafındaki dişli tekerlek parmakları taç olabilir; ama belki de alev almış saçını temsil etmektedir
Reklam
Ancak III. yüzyıldan sonra Kilise'nin endişeleneceği çok daha ciddi bir sapkınlık çıktı ortaya. Hindistan' a seyahat eden bir Pers . olan Mani, 1 Shapur tarafından desteklendi, Shapur 'dan sonra tah- ta geçen 1 _Bahram'la arası bozuldu ve 277 yılında hapishanede öl- dü. (Augustinus, bu iyi Papaz, din değiştirene kadar onun en ünlü takipçisiydi.) Maniciliğin kökleri Bilinircilik'teydi ve Zerdüşt, Me- sih ve Buda'yla bağlan vardı. Bizim konumuzla ilgili olarak, Ma- niciliğin Bilinirciliğin içinde yer alan Pers dualizmini güçlendirdi- ğini söyleyebiliriz: Aydınlık ve karanlık ilkeleri eşit ölçüde güçlü, eşit ölçüde sonsuzdu. Bilinircilik ve Manicilik'le çakışan, iç sap- kınlıklara karşı verilen beş yüzyıllık mücadele, Kilise düşünüşü üzerinde izini bırakmıştı. Dualizmin hiçbir biçimine tahammül edi- lemezdi: Bu, Teslis 'ten Kilise'nin işlevine kadar, kritik durumda olan bütün Kilise öğretisini tehlikeye attı. Bu nedenle Şeytan'ı Tan- rı'nın düşmanı olarak tanımlamak hileli bir önermeydi ve bu, Şey- tan paradoksuna yol açtı
Bir fikrin sapkın olduğu söylenmeden önce, ortodoksluğun açıkça tarif edilmesi gerekir ve Latin Kilisesi'nin bunu yapması beş yüzyıldan fazla sürdü. il. yüzyılda Marcion, Eski Ahit'i reddetti- ğinde ve Pavlus'un on mektubunun ve kısaltılmış bir Luka'nın ger- çek Kitabı Mukaddes 'i oluşturduğunu iddia ettiğinde, ancak, 1 85 yılında Kilise Kitabı Mukaddes' e dahil edilen, günümüze kadar
Hıristiyanlık sapkınlığı yaratmadıysa bile, insanlık tarihinde sap- kınlığın hiç olmadığı kadar önemli olmasını sağladı. Yunanlılara göre, sapkınlık (hairesein) farklı felsefeler arasında seçim yapılma- sı anlamına geliyordu; Yunanlılar, Yahudiler ve Romalılara göre de bu sözcüğün hiçbir ahliiki çağrışımı yoktu. Yeni Ahit'te bu sözcük bazı aşağılayıcı nüanslarla ortaya çıktı ve VI. yüzyılda sapkınlık, Hıristiyan öğretisinden sapma; tehlikeli, Şeytan 'tan türemiş bir sapma anlamına geldi. Kabaca iki tür sapkınlık vardı: iç ve dış. Ta- rihsel olarak Kilise 1 000 yılı dolaylarına kadar öncelikle iç sapkın- lıklarla, ondan sonra da dış sapkınlıklarla ilgilendi.96 Dış sapkınlık- lara (Katharlann öğretileri gibi) karşı verilen mücadelelerin doru- ğunda Şeytan, Kıyamet Günü resimlerinde Hıristiyan evreninin uyumlu bir parçasıydı. Ancak Şeytan'ın gücü, faaliyet alanı ve ya- pısının tanımlanması iç sapkınlıklara (Adopsiyanizm' gibi) karşı mücadele sırasında gerçekleşti. Keşiş Beatus, Mahşer ikonografisi- nin temelini bu bağlamda (aşağıda "Beatus ile Kirlenme"de tanım- lanan bağlam) ortaya attı.
Cehennemde şeytanların çoğu zaman kanatlan yoktur; ama Cennet'ten kovulduklarında ya da Mikael'le savaşırken kesinlikle kanatlarının olması gerekirdi. IX. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar Sa- tan ve şeytanlarda, tüyleri siyahlaşmış, kısalmış ve birbirine karış- mış olsa da meleklerin tüylü kanatlarından vardır. XIV. yüzyılda Şeytan'ın kemikli siyah yarasa kanatları çıkıyor; tüylü kanatlanysa yavaş yavaş kayboluyor. Elbette siyah yarasa kanatlan, meleklerin açık renk, beyaz ya da güzel bir renge boyanmış tüylü kanatlarıyla çok daha göze çarpan bir zıtlık yaratır.
Reklam
62 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.