Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sıçrayış

Pema Chödrön

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şimdiki anda kalma pratiği yapmanın yollarından biri duraklamak, dikkat kesilmek ve üç derin nefes almaktır. Bir başka yolsa, sadece bir süre öylece oturmak ve dinlemektir. Sadece odadaki sesleri dinleyin. Bir dakika boyunca, size en yakından gelen sesleri dinleyin. Bir dakika boyunca da uzaktan gelen sesleri dinleyin. Sadece dikkatinizi vererek dinleyin. Duyduğunuz sesler iyi ya da kötü değildir. Sadece sestir. Belki de bu dinleme deneyiminde, dikkat verme yetinizin olduğunu keşfedersiniz. Farkındalıkla şimdiki anda bulunabilme yetinizin olduğunu anlarsınız. Bunu anladığınızda - meditasyonun amacı nefes alıp vermek, bir ses, bir his ya da bir duygu olabilir - zihninizin uzaklara gittiğini fark ettiğinizde, yavaşça geri dönersiniz. Geri dönersiniz çünkü şimdiki an çok değerli ve geçicidir.
Sayfa 25
Huzursuz olduğum, çaresiz hissettiğim bir gece gözüme uyku girmeyince, meditasyon salonuna gittim ve bütün gece orada kaldım. Hemen hemen hiçbir düşünce olmaksızın, saf bir acı hissederek oturdum. Sonra, bir şey oldu: Bir anda, tüm kişiliğimin, tüm ego yapımın o temelsiz yere gitmek istemememe dayalı olduğunu anladım. Yaptığım her şey, gülümsemem, insanlarla konuşma biçimim, herkesi memnun etmeye çalışmam - tüm bunları bu histen kurtulmak için yapıyordum. Dış görünüşümüzün, hepimizin sergilediği o müzikli dansın, hayatımızı ele geçiren temelsizlikten kaçınmakla ilgili olduğunu anladım. Anda kalmayı öğrenerek, duygularımızdan kaçmayız, bu yere aşina oluruz ve yavaş yavaş burası bizim için tehditkar olmaktan çıkar. Artık sürekli olarak güvensizlikten uzaklaşmaya çalışmayız. Bu bize bir çöküş yaşatmaz. Hatta büyük bir rahatlama ve özgürlük hissi deneyimleriz.
Reklam
Hepimiz shenpa sözcükleri kullanırız. Birisinden hoşlanmadığımızda, bu kişinin ismi bile bir shenpa sözcüğüne dönüşebilir. Onların ismini söylerken kullandığınız ses tonu küçümseme ve saldırganlık ifadesi yansıtabilir. Shenpa'yı başkalarında kolaylıkla görebilirsiniz. Birisiyle konuştuğunuzu ve bu kişinin sizi dikkatle dinlediğini düşünün. Ama dediğiniz bir şeyin onun gerilmesine neden olduğunu fark edersiniz. Hassas bir noktaya değindiğinizi anlarsınız. Bu kişinin shenpa'sını görürsünüz ama o bunun hiç farkında olmayabilir.
Kızılderili bir büyükbaba, torununa dünyadaki şiddetten ve gaddarlıklardan söz ediyor, bunların nasıl ortaya çıktığını anlatıyordu. Bunun, kalbinde savaşan iki kurt gibi olduğunu söylemişti. Kurtlardan biri kindar ve öfkeliydi, diğeriyse anlayışlı ve iyi yürekliydi. Genç adam, büyükbabasına kalbindeki savaşı hangi kurdun kazanacağını sordu. Büyükbabası, "Kazanan kurt, beslemeyi seçeceğin kurt olacak," diye yanıt verdi.
En temel shenpa, egonun kendisidir. Kimligimize, olduğumuzu düşündüğümüz kişiye olan bağlılığımızdır. Kişiliğimizin tehdit altında olduğunu deneyimlediğimizde, sadece kendimizle ilgilenme halimiz çok güçlenir shenpa otomatik olarak ortaya çıkar. Örneğin, birisi politik görüşlerinizi, görünüşünüzü veya en yakın arkadaşınızı eleştirir. İşte shenpa oradadır. Shenpa tek başına düşünceler veya duygular değildir. Shenpa sözsüzdür ama düşünceleri ve duyguları büyük bir hızla ortaya çıkarır. Dikkatimizi verirsek, bunun gerçekleştiğini hissedebiliriz.
Hepimiz saldırganlığın ve sevecenliğin, katı yürekliliğin ve şefkat dolu açık yürekliliğin, dar fikirliliğin ve affedici açık fikirliliğin bir karışımıyız. Birisinin parmağını doğrultup, "Hep böylesin. Hep aynısın." diyebileceği sabit, öngörülebilir ve değişmez bir kişilik değiliz.
Reklam
Kendi enerjimizle evrenin enerjisi daima birlikte akış halindedir ama öngörülemezlik durumuna karşı pek tahammülümüz yoktur; kendimizi ve dünyayı her zaman yepyeni, heyecan verici ve pürüzsüz bir durum olarak görme becerimiz de çok düşüktür. Huzursuzluğumuzun kaynağı, erişilmesi mümkün olmayan sabit bir kesinliğe, emniyete ve tutunacak somut bir şeye dair bir istek duymamızdır. Bilinçsizce doğru işi, doğru partneri, herhangi doğru bir şeyi bulursak hayatımızın pürüzsüzce ilerleyeceğini düşünürüz. Beklenmedik ya da hoşlanmadığımız bir şey meydana geldiğinde, bir şeyin ters gittiğini düşünürüz. Ruh hallerimizin, sağlığımızın, havanın, dışımızda gelişen olayların -iyi ya da kötü- gelgitini tam anlamıyla deneyimlememiz için asla teşvik görmeyiz. Bunun yerine, her türlü acıdan kaçınmaya ve sürekli olarak rahatlama aramaya dair korku dolu ve dar açılı bir kalıba saplanıp kalırız. Evrensel ikilem de budur zaten.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.