Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şiddetin Uzun Yüzyılı

John Keane

Şiddetin Uzun Yüzyılı Gönderileri

Şiddetin Uzun Yüzyılı kitaplarını, Şiddetin Uzun Yüzyılı sözleri ve alıntılarını, Şiddetin Uzun Yüzyılı yazarlarını, Şiddetin Uzun Yüzyılı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Paradoksal olarak, demokratik barış bölgelesinde yaşayanların, dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturan insanlarla aynı ölçüde şiddetle karşı karşıya kaldıklarını söylemek mümkündür.Demokratik barış bölgesi, şiddeti daha fazla hissetmektedir: Dünyanın demokratik ve barış içindeki kesimlerinin sınırları içinde şiddetin imge ve öyküleri, gündelik yaşamlarında huzur içinde yaşayan yurttaşlara daha yoğun ulaşabilmektedir. Bunun nedeni, sigorta şirketlerinin risk hesapları ve güvenlik koşulları; polis otoritelerinin halkla ilişkiler konusundaki hevesi; şiddeti gündemde tutma ve cezai yaptırım sürecini harekete geçirmek amacıyla başlatılan kampanyalar ve dünya çapında bir iletişim sisteminin gelişmesidir.
Reklam
İdam cezaları 19.yüzyıl başlarında öylesine artmıştı ki, 1830'larda idam cezalarının yüzde 90'ı idam mahkümlarına karşı duyulan insancıl bir sempati yüzünden değil, darağaçları İngilizlerin manzarasını kapatmasın diye infaz edilmiyordu
Baudrillard, savaşın, siyasetin şiddet araçlarıyla sürdürülmesinden ibaret olduğu tezini değiştirmemiz gerektiğini iddia eder, çünkü ona göre medyatik imaj­lar, artık savaşın başka araçlarla sürdürülen bir biçimi haline gel­miştir. Şiddetin en yoğun hali olan savaş, artık sinernatografik ve tele-görseldir; tıpkı mekanik bir biçimde üretilen bir imajın (örne­ğin, Francis Ford Coppola'nın Apocalypse Now filmi gibi), görsel dünyada savaşı, önce çekim sırasında önüne çıkan herşeyi ve her­kesi yiyip yutarak, sonra da her şeyi kitlesel heyecan verici nesneler şeklinde kusarak canlandırmasında olduğu gibi. Napalm bombasının yol açtığı felaketin birbirine perçinlenmiş görüntüleri, gazdan zehir­lenmiş cesetler, kavrulup patlamış yanıklar, gürültüyle uçan jetler, patlamalar, çığlık çığlığa çocuklar, tecavüz ve yağmalama sahneleri, tüm bunlar birer birer üzerimize gelir. Savaş artık film, film de savaş olmuştur.
Özel hayat gittikçe silikleşiyor; kamusal ile özel arasındaki ayrım çöküyor.
Siyaset Meydanı ya da Politik Talk Show
Özenle seçilmiş dinleyicilerin birbirlerine öfkeyle bağırmalarına, sunucunun sözünü kesmelerine, gürültü yapmala­rına, uzman diye programa katılanlara bağırmalarma ve ropörtaj yapılan kimseleri yalancılıkla suçlamalarına izin verilirken, bu din­leyicilerin önünde yine çocuklara yönelik taciz, hayvanlara kötü muamele ve eşcinsel şiddet gibi meseleler tartışılmaya çalışılır. Tüm bağırış çağırışların arasına da, çikolata, yatak ve pizza gibi metaların reklamları sokuşturulur.
Reklam
En önemli mayın üreticileri arasında ABD, İtalya, Almanya, Çin, Mısır, Singapur ve Pakistan sayılabilir. Kara mayınlarının, özellikle parasal kaynaklara aç ordular tarafından kolaylıkla elde edilebilir olması, mayın kullanımının gayrı medeni savaşların standart bir özelliği haline gelmesine ve bunun da muazzam ölümcül sonuçlar doğurmasına yol açtı. Kürdistan'da toplam sağlık harcamalannın yarısından fazlası, mayın kurbanlannın tedavi ve bakımlanna ayrılmıştır. Kamboçya'nın sekiz milyonluk nü­fusundan otuz bin kişinin, en az bir organını kaybetmiş olduğu bildi­ riliyor. Başka yerlerde olduğu gibi, bunların yarısından fazlası, gün­delik kırsal işlerini yaparken -sürüleri çayıra götürür ya da su ve yakacak odun taşırken- ya da oyun aynarken mayına çarpan kız ve erkek çocuklardır. Afganistan'daki savaşın ilk günlerinde, henüz bu konuda hiçbir şey bilmeyen çocuklarsa, küçük, parlak boyalada boyanmış mayınlara özel bir ilgi duyuyorlardı; havadan atılan ve ülkenin her yerine yağan bu mayınlara, "kelebek" ya da "yeşil papa­ğan" deniyordu; bugün tahminen on milyon patlamamış mayın var ve bunlar, ülkenin tüm sulama sistemini ve gıda açısından kendi kendine yeterliğini tahrip etmiş bulunuyor.
Bugün çağdaş devlet gücüne özgü yapıların, hükümet politikalarının ve sivil toplumun giderek bozularak silahlı çeteler ve karteller tara­fından grotesk yapılara dönüştürüldüğü pek çok durum bilinmek­tedir. Bu eğilimin aşırı bir örneği, Kolombiya'daki Cali kartelidir; bu kartelin dünya kokain kartelinin yüzde seksenini denedediği ve El
Reklam
Her ne kadar ütopyacı inanışlar, şiddetle delik deşik olmuş bir dünyada şiddetin niteliği ve yoğunluğunu azaltmak gibi önemli bir ilkeyi canlı tutsalar da, pratikte Kamboçya'nın Ölüm Tarlalarını anlatan bir filmin so­nunda çalan bir John Lennon prkısı kadar yararsızdırlar.
Ruanda / Tanık
Sonra sabah on civarında, palalar ve masuslarla öldürmeye başladı­lar ... Kilise, hastane, çarşı her yer tamamen kuşatılmıştı. Hiç kimse kaçamadı. Birlikte kaçmaya çalışanların üzerine el bombası attılar. Sonra para bulmak umuduyla ölü bedenleri didik didik aradılar. Ben bir el bombasından kurtulmuştum. Önemli bir yararn olmadığını hissettim. Bir köşeye saklandım. Kocam ölmüştü ... Öğleden sonra iki civarında saldırganlar çarşıya saldırmak üzere bulunduğum bölgeden çekildiler. Ortada çok sayıda ceset vardı. Her yer kıpkırmızıydı. Su gibi kan akıyordu. Ölmüş annelerinin çıplak memelerini emmeye çalışan bebekleri görebiliyordum
Stan­dart sosyal bilim yaklaşımına göre iç (sivil) savaş, bir toplumda hu­ kukdışı şiddet araçlarına başvurarak devlet erkini ele geçirmeyi veya sağlamlaştırmayı ya da meşruiyet simgelerini ele geçirmeyi amaçlayan girişimlerden kaynaklanan toplum içi çatışmadır. Sivil savaş dikey hedefler için yapılan yatay çatışmanın şiddet içeren bir türüdür. Sivildir çünkü siviller çatışmada taraf olarak yer alırlar. Savaştır çünkü çatışmada tüm taraflar şiddete başvururlar. Sivil savaş genelde, rahatsızlık yaratan belli toplumsal ve politik sorunları çözmek için gerekli resmi ve gayrı resmi kanallann tıkandığı durum­larda patlak verir.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.