Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sıfır Noktasındaki Kadın

Nevâl El-Seddavi

Sıfır Noktasındaki Kadın Sözleri ve Alıntıları

Sıfır Noktasındaki Kadın sözleri ve alıntılarını, Sıfır Noktasındaki Kadın kitap alıntılarını, Sıfır Noktasındaki Kadın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erkekler kadının kıymetini bilemez. Kendi değerini belirleyen kadındır...
“Hiçbir şey istemiyor ,hiçbir şey ummuyordum. Bu yüzden özgürdüm. Çünkü yaşamımız boyunca bizi köleleştiren isteklerimiz,umutlarımız, korkularımızdır..”
Reklam
Gel de buna zıkkım ye deme şimdi
Ne olursa olsun, babam asla yemek yemeden yatmazdı. Bazen evde yiyecek hiçbir şey olmazdı; hepimiz yatağa boş mideler­le girerdik. Ama babamın yemek yemediği hiç olmazdı. Annem onun yemeğini ocağın deliklerinden birinin dibinde gizlerdi. Ba­bam tek başına tıkınırdı, biz de onu seyrederdik.
Evliliğin kadınların en zalim şekilde acı çekmesine dayalı bir sis­tem olduğunu anlamıştım.
Erkekler kadının değerini bilemez, Firdevs. Kendi de­ğerini belirleyen kadındır.
Reklam
“Yaşamı da, ölümü de aşmıştım; çünkü artık ne yaşama arzusu duyuyor, ne de ölümden korkuyordum. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey ummuyordum. Hiçbir şeyden korkmuyordum. Bu yüzden özgürdüm. Çünkü yaşamımız boyunca bizi köleleştiren isteklerimiz, umutlarımız, korkularımızdır. Özgürlüğüm onları öfkelendiriyordu. Hâlâ istediğim, hâlâ korktuğum ya da hâlâ özlediğim bir şey kalmış olması hoşlarına giderdi. O zaman beni bir kez daha köleleştirebilirlerdi.”
Olur mu canım islam şeriatı kadını hep el üstünde tutmuştur.
...O güne kadar kimse beni kendinden üstün tutmamıştı. Babam kışın ocağın olduğu odada yatar, beni en soğuk odaya yollardı. Amcam yatakta yatar, ben tahta sedirde uyurdum. Evlendiğim zaman da, kocam yediğimin iki katı yedi, gene de gözünü tabağımdan ayır­madı.
Yaşamı da, ölümü de aşmıştım; çünkü artık ne yaşama arzusu duyuyor, ne de ölümden korkuyordum. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey ummuyordum. Hiçbir şeyden korkmuyordum.
Reklam
Sık sık, cuma namazına gidip cemaatle oturan hükümdarların resimlerine rastlardım. Hükümdar süzülmüş gözlerinin ara­sından büyük bir küçümsemeyle, hakka ermiş gibi bakarak otu­rurdu. Halkını aldattığı gibi, Allah'ını da aldatmaya çalıştığını gö­rürdüm. Çevresinde, söylenen her şeye hayranlıkla kafa sallayan, kısık sesle dua eden, ellerini önlerinde kavuşturan, çevrelerinde olup biteni açıkgöz, kuşkulu, sinsi, saldırmaya hazır, aşağılık bir saldırganlık dolu gözlerle seyreden yüksek görevliler olurdu.
Onuru korumak için büyük paraların gerektiğini, ama büyük paraların onuru yitir­meden kazanılamayacağını öğrenmiştim.
...beni terliğiyle dövmüştü. Yüzüm, bedenim çürük için­ de kalmıştı. Evi terk edip amcamın evine gittim. Oysa amcam bü­tün kocaların karılarını dövdüğünü söyledi. Amcama kendisi gibi saygıdeğer bir şeyhin, dini bütün bir adamın karısını dövme alış­kanlığında olamayacağını hatırlattım. Yengem, asıl ulemaların karılarını dövdüğü karşılığını verdi. Din kuralları böyle bir ceza­ya izin veriyordu. Dini bütün bir kadın kocasından yakınmamalıydı. Kadının görevi, kocasına sorgusuz sualsiz itaat etmekti.
Tek yumrukta komaya sokulmalık erkek bu :D
... "Ben kendimi koruyabilirim," dedim. "Yeryüzünde kendini koruyabilecek tek bir kadın yoktur."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.