Şiir Yaşantısı - Şiir Yazıları

Melih Cevdet Anday

Sayfa Sayısına Göre Şiir Yaşantısı - Şiir Yazıları Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Şiir Yaşantısı - Şiir Yazıları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Şiir Yaşantısı - Şiir Yazıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir deli, akıl hastanesinde arkadaşına, "Dün gece seni rüyamda gördüm" demiş; arkadaşı da onu, "Ben seni görmedim" diye yanıtlamış. Bu konuşmaya gülmekle kalmayalım, ikinci delinin yanıtını anlamaya çalışalım. Bu yanıtın bir mantığı var. O mantık da belli bir mekân anlayışına dayanıyor. Başka bir deyişle, ikinci deli, dünya mekânı ile rüya mekânını aynı saymaktadır. Bu mantık, şiirin de mantığıdır. Demek bir delinin sözünü bir akıllı söylerse, o söz şiir olur. Meslektaşlarım çok iyi bilirler ki bir şair, sevgilisine seslenen bir şiirinde bu rüya motifini korkmadan kullanabilir; hatta "Sevgilim, dün gece rüyamda seni gördüm, sen de beni gördün demek" diyebilir ve şiir severler o şairi hiç de deli yerine koymazlar.
Şair, bilinçli bir deli ve bilinçli bir çocuktur; mekânları bilerek karıştırır ve şakayı, bilmeye yeğler. Saçmalayan ve şakalaşan biridir şair, böylece de doğayı korku verici olmaktan çıkarır, masala çevirir.
Reklam
Şair, konuşma dilinden, anlaşma dilinden bıkmış bir kimsedir, çünkü bu dille kimsenin anlaşamadığını bilmektedir.
Bilim de, sanat gibi, imgelemin ürünüdür. Nobel sahibi ünlü Fransız ozanı Saint-John Perse, Amerika'da bulunduğu bir sırada Einstein'den bir çağrı telefonu almış (Bunu André Maurois'nın Les illusion adlı kitabında okumuştum). Konuşmaları sırasında Einstein, ona şiirlerini nasıl yazdığını sormuş ve Saint John Perse'in, "Sezgi ile" demesi üzerine heyecanla, "Biz bilim adamları da öyle çalışırız" demiş, "Her şeyin başı imgelemdir".
Pasternak, şiirin yerde, otların arasında olduğunu söylemişti; bunu kabul etmeyen Brodski ise "Şiir yerde değil, göktedir" diye konuştu. Bence şiir ne yerdedir, ne göktedir, biz onu bulmayız, her sefer yeniden yaratırız.
Şiirin geçmişi şiirdir, geleceği de şiirdir. Bu kadar biliyoruz, daha çoğunu değil. Şairler, şiiri nerde görseler tanırlar; kimin olduğunu, ne zaman yazıldığını bilmeseler de tanırlar. Kuşkusuz, bir şiir bilgisinden kaynaklanmaz bu, çünkü şiirin bilgisi ve öğrenimi yoktur. Kediler özel adlarını nasıl bilirlerse, şairler de böyle gizemli olarak bilirler şiiri. Eliot, kediler üzerine yazdığı şiirlerden birinde, "Biz onlara çeşitli adlar takarız, fakat onların bir de kendi bildikleri, yalnızca kendilerinin bildiği bir adları vardır" der. Kediler bu adı bize bildirmedikleri gibi biz şairler de şiirin ne olduğunu başkalarına söylemeyiz, aramızda kalır. Çok direnirlerse, bilmediğimizi itiraf ederiz. Çünkü bilmiyoruz.
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.