Meftun (Şıpsevdi/ Şık), uyanık geçinen bir alafranga. Dokunduğu herkesi yakan bir alev topu. Benim beğenmediğim nokta, Meftun'un yaşananlar karşısında cezalandırılmaması ya da hiç pişman olmaması. Her şey olup bittikten 2 yıl sonra kardeşi Raci'ye yazdığı mektup bunu gösteriyor çünkü. Belki de yazar Meftun'u, halkın parasını yiyerek zengin olan soysuz, kanunların kendisinden yana olduğu, sürekli kendini haklı çıkaran bir züppe olarak göstermek istemiştir. Ne olursa olsun, yazarın bir ders vermek istediyse bunu tam olarak başaramadığını düşünüyorum.
Yazarın kadın erkek ilişkilerinde serbestliği savunan fikirleri o dönem için fazla kaçmış.
Anlatılanların çoğunun abartı olduğu düşünülse bile, o dönemde bunları mizahi bir biçimde kurgulayabilmek büyük başarı. Yazarın mizah yeteneği zaten tartışılmaz.
Okumuş olmak için okudum diyebilirim. Zaten bildiğim şeylerin tekrarı yanında-belki- Meftun'un cezasız kalmasına şaşırdım.