Şıpsevdi

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Şıpsevdi Konusu

İlk dönem romancılarımızın gözde tiplerinden “Şık” tipi: Meftun Bey... Yarım yamalak Paris öğrenimiyle sindirilmemiş Avrupa kültürünü, kendi bencilliklerine, dolandırıcılığına maske yaparak aile bireylerinin yozlaşmasına, ailenin yıkılmasına yol açan bir “yüzsüz”... Şıpsevdi, Hüseyin Rahmi’nin toplumsal yozlaşmaya vurduğu “neşter”lerin en sürükleyicilerinden biri
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 42 dk.Sayfa Sayısı: 448Yayınlanma Tarihi: Nisan 2014İlk Yayınlanma Tarihi: 1911Yayınevi: Özgür Yayınları
ISBN: 9786051418483Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

810 üzerinden
447 Puan · 128 İnceleme

Şıpsevdi Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
İrfan Yusuf İlter

İrfan Yusuf İlter

@irfanyusufilter
·
21 Haziran 14:02
9/10 puan verdi
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1911 tarihli romanıdır. Romanın ana karakteri Meftun Bey yıllarca okumak için gittiği Fransa’nın Paris şehrinde kalır, ancak buraya gelmesinin asıl sebebini unutur ve eğitimden kaçar. Meftun Bey, Fransa’ya döndüğünde babasından kalan evde Avrupalı ​​bir hayat sürmenin
1 etkileşim
Esra

Esra

@Esraak14
·
08 Ocak 20:21
Puan vermedi
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Karanlık Felsefesi Hüseyin Rahmi Gürpınar, seksen yılı bulan ömründe çeşitli türlerde çok sayıda esere imza atmış; az sayıda olmakla beraber tercümeler de yapmış bir yazarımızdır. Yazdığı döneme denk gelen edebiyat akımlarına yakınlık duymaz, toplum için sanat
7 etkileşim
Başkomser Nevzat

Başkomser Nevzat

@khaled43
·
12 Şubat 2022 00:56
9/10 puan verdi
Okuduğum kitapta Meftun adlı düzenbaz bir kişinin okumak için buyuk umutlarla amcasının yardımlarıyla eğitim için Paris'e gönderilip orada okumak yerine gezmeye eğlenmeye ve o zamanın tabiriyle alafrangalığı öğrenmeye çabalamaya uğraşmasiyla birlikte hiçbirşey öğrenemeyerek kendisine destek veren amcasının da ölümü üzerine evine dönerek ailesinin başına geçmesi ve orada öğrendiği usulleri ailesine tatbik ettirmeye çalışmasıyla ailesinde meydana gelen biraz komik ama acı ve elim olaylar silsilesini anlatıyor.Tabiri yerindeyse tilkinin kümese girmesiyle olan yıkıcı etkiyle Meftun'un evine dönmesi birebir sayılır.Meftun'da ağır basan iki özelliği alafrangalığı ve çok paragöz olması.Bu nedenlerden ötürü kendi ailesini uçuruma sürüklediği yetmediği gibi komşusu Kasım Bey'i ve çocuklarının akıbeti evdekilerle aynı oluyor.Kitap insanın içinde bulunan bencillik hırs ve ihtiraslarinin ne boyuta gelebilir hem de bu ailesini ve çevresindekileri mahvetme uğruna bile olsa? Sorusunu cevaplıyor.Kitabi tek başına özetleyen bir cümle var ki bütün romana bedel:'insanlar kendilerinden daha ahmaklarının zararına refahlıklarını kurarlar' Kitabın her yerinde alintilayacak o kadar güzel yerler var ki ayrıca kitapta Mösyö Makferlan'ın cenazeye gelenlere yaptığı konuşmasının anlatıldığı yerler tek başına önemli bir yer teşkil ederken kitabın sonundaki Meftun'un son mektubu ise baslibasina insanın özünü anlatıyor. Türk edebiyatının muhteşem bir klasiği olarak mutlaka okuyun diyorum...
19 etkileşim
Yıldıray Beyazıt

Yıldıray Beyazıt

@Tsigalkoo
·
30 Haziran 2022 23:19
Puan vermedi
Gürpınar, Şıpsevdi'de Meftun'un alafrangalaştırmaya çalıştığı kendi ailesi ile, komşuları kaşıkçılar kahyası Kasım Efendi'nin sofu, geri kafalı ailesi arasında bir olay örgüsü kurar ve işin içine yabancı bir karı koca da katarak bu üç grubu karışık bir aşk ve evlenme olayı
15 etkileşim
Dara BAKIRCIOĞLU

Dara BAKIRCIOĞLU

@darabakircioglu
·
07 Temmuz 2021 09:31
6/10 puan verdi
Alafrangalık budalası Meftun Bey’in çevirdiği dolaplar nedeniyle eşinin ve kendi ailesini felakete sürüklemesi anlatılmıştır. Pehlevizâde Meftun Bey tahsil için Fransa’ya gitmiş ancak başarılı otamadan geri dönmüştür. Babasından kalan Erenköy’deki köşkte alafranga yaşama arzusu vardır. Köşkteki çalışanlara alafranga yaşam tarzına göre çalışmalarını ister. Elinden de bu yaşam tarzını anlatan bir kitap düşmez. Evdeki yemek kültürünü de değiştiren Meftun Bey, evin ninesi Şeküre Hanım’ı çıldırtır. Meftun kızkardeşi Lebibe “milyoner” lakaplı Kasım Efendi’nin oğlu Mahir ile ilişkisi vardır. Meftun, kız kardeşinin onla evlenmesini istediği gibi kendisine de Mahir’in kız kardeşi Edibe’yi ister. Ancak aile kızı Meftun Bey’e vermez. Meftun ise plan kurar ve kendisine piyango çıktığını her yere yayar. Kasım Efendi ise bunun üzerine kızını Meftun’a verir ve Meftun’un kız kardeşi Lebibe de Kasım Efendi’nin oğlu Mahir ile evlenir. Ancak Meftun Bey ve konak gittikçe sefalete sürüklenir. Meftun ise damatları Mahir ile Kasım Bey’in paralarına konmak için sahte belgeler düzenler. Kasım Bey durumdan haberi olunca damadını ve oğlunu reddeder. Meftun ise karısı Edibe’yi boşar. Edibe babası Kasım Efendi’nin evine sığınır ve eve erkek aldığı duyulunca Kasım Efendiye inme iner. Mahir ise konakta intihar eder. Meftun ise Kasım Efendi’nin ölümünü beklediğini dile getirerek mirastan pay alacağını umut eder.
17 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 72.8
Erkek% 27.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi GürpınarYazar, Çevirmen · 100 kitap
17 Ağustos 1864 tarihinde İstanbul'da doğdu. Hünkâr yaveri Mehmet Sait Paşa'nın oğlu olan Hüseyin Rahmi, üç yaşında iken annesinin ölümü üzerine, Girit'te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula başladı ancak babasının evlenmesi üzerine altı yaşında tekrar İstanbul'a anneannesinin yanına gönderildi ve eğitimine burada devam etti. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve idadide okuyan Hüseyin Rahmi, tarihçi Abdurrahman Şeref Bey'in himayesiyle Mekteb-i Mülkiye'ye girdi (1878). Okulun ikinci sınıfında iken ciddi bir hastalık geçiren Hüseyin Rahmi buradaki öğrenimini yarıda bıraktı (1880). Kısa bir süre, Adliye Nezareti Ceza Kalemi'nde memur, Ticaret Mahkemesi'nde Azâ Mülazımı olarak çalışan Hüseyin Rahmi hayatını kalemiyle kazanmaya çalıştı. 1887'de Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi, ardından İkdam ve Sabah gazetelerinde mütercim ve muharrir olarak çalıştı. II. Meşrutiyet döneminde 37 sayı süren Boşboğaz ve Güllâbi adlı bir gazete çıkardı. İbrahim Hilmi Bey ile birlikte çıkardığı Millet gazetesi de uzun ömürlü olmadı. 1925-1927 yılları arasında yayımlanan Türk Kadın Yolu adlı derginin yazarları arasındaydı. Sonraki çalışmalarını İkdam, Söz, Zaman, Vakit, Son Posta, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerine neşretti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 5. ve 6. dönemlerde Kütahya milletvekili olan Hüseyin Rahmi, ömrünün son otuz bir yılını geçirdiği Heybeliada'daki köşkünde 8 Mart 1944 tarihinde öldü ve oradaki Abbas Paşa Mezarlığı'na defnedildi. Edebiyat hayatı Hüseyin Rahmi Gürpınar; İstanbul halkının toplumsal, töresel yaşantılarını, aile geçimsizliklerini, batıl inançlarını, yaşadığı çağdaki Türk toplumunun geçirmekte olduğu krizleri hümuristik bir mizah dehasıyla anlatır. Servet-i Fünûncuların yaşıtı olduğu halde, ayrı bir sanat görüşünü sürdürür. Romanlarındaki kahramanların çoğu 19. yy sonu İstanbul'un canlı, renkli insan, hayat manzaralarıdır. Eserlerinde Anadolu yoktur. Mizahı, güldürücü olduğu kadar, gülünç yönlerimizin yansıtılması, hicvedilmesi için gerekli bir araçtır. Hüseyin Rahmi, seçtiği tipleri seviyelerine uygun, ustaca konuşturur ve olayları gülünçlü, acıklı yönleriyle belirtir. Kuvvetli bir gözlem gücü vardır. Realist, natüralist bir görüşle "toplum için sanat" yapar. Ertem Eğilmez tarafından 1976 yılında çekilen Süt Kardeşler sinema filminin konusu Hüseyin Rahmi'nin Gulyabani (1913) isimli romanından uyarlanmıştır. Bağımsız sanatçılardan biri olarak da anılır. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanları ve öyküleri yeni nesiller tarafından da kolayca anlaşılabilmesi için 1960 sonrasında içinde Mustafa Nihat Özön'ün de yer aldığı bir edebî kurulca sadeleştirilmişti. Bu sadeleştirme kimilerince yerinde bulunurken kimileri de özgün dilin dokunulmadan bırakılması gerektiğini savunmuşlardı. Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Hüseyin_R...

Şıpsevdi Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Selma Çelebi ރ

Selma Çelebi ރ

@selmaclbb
·
18 Şubat 13:57
Başından sonuna kadar bu hayatın zorluklarını niçin çektiğimizi biz biliyor muyuz? Varlığımızı yokluğumuzu baştan ayağa kaplayan yaratılış bilmecelerinin hangi birini çözebiliyoruz?
46 etkileşim
Rabia Çerçi

Rabia Çerçi

@Karpuzcuk22
·
11 Temmuz 19:31
İnsanları aptallıktan aptallığa götüren şey, işin sonundaki hiçliği anlayamamaktaki, ahmaklıklarıdır.
2 etkileşim
Guleser Karataş

Guleser Karataş

@Guleserkrts
·
07 Ağustos 23:08
Vefasız! Sizi sevmenin büyük bir kabahat olduğunu çektiğim acılardan anladım. Kapımızın önünden bir haftada iki kere geçtiniz. Artık yüzünüzü göstermemeye de mi yemin ettiniz? Gönlümün bayramının yüzünüzü görmekle geleceğini bilmiyor musunuz? Hep böyle aşkın ramazanında mı yaşayacağız? Her şeye oruç oruç oruç...
8 etkileşim
Selma Çelebi ރ

Selma Çelebi ރ

@selmaclbb
·
17 Şubat 14:56
Çünkü hayatından sıkılarak intihara cüret edecek kadar sineklerde henüz düşünce olmadığını herkes bilir. İntihar, genellikle yoksulluktan ya da aşk yüzünden ileri gelir.
28 etkileşim
Selma Çelebi ރ

Selma Çelebi ރ

@selmaclbb
·
17 Şubat 16:18
İnsanlar, bir felakete, bir sıkıntıya uğradıkları vakit olanca öfkelerini yakınlarındaki zayıflardan çıkarmak, güçleri erdiği canlıyı o öfke ve hiddetle insafsızca ezmek karakterindedirler.
29 etkileşim

Şıpsevdi İletileri

Tümünü gör
2021 Hedef Okuma Listem
Seçimlerimin açıklaması en altta. Herkese bol okumalı bir yıl dilerim. Okuduklarım 01-
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü Eylül
02-
Kuyruklu Yıldız Altında Bir Evlenme
Kuyruklu Yıldız Altında Bir Evlenme
(etkinlik) 03-
Demir Ökçe
Demir Ökçe
•natüralizm•
✨natüralizm; 19.yy’da ortaya çıkmıştır. realizmin sağlamlaştırılmış hali de denebilir. realizmden farkı ise daha katı, gözlemlenebilir ve determinist olmasıdır. ayrıca realizm belgesel iken, natüralizm ise daha deneyseldir. insan doğasına önem verir. burada ferdiyet inkarına da değinmeliyiz ki
"Vefasız! Sizi sevmenin büyük bir kabahat olduğunu çektiğim cezalardan anlıyorum. Kapımızın önünden bir haftada iki defa geçtiniz. Artık yüzünüzü göstermemeye de mi yemin ettiniz? Gönlümün bayramının yüzünüzü görmekle geleceğini bilmiyor musunuz? Hep böyle aşkın ramazaninda mi yaşayacağız? Her şeye oruç,oruç,oruç..."
Şıpsevdi
Şıpsevdi