En Eski Soluk Sözleri ve Alıntıları
En Eski Soluk sözleri ve alıntılarını, en eski Soluk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Pascal
İnsanlar ölümü, yoksulluğu ve bilisizliği aşmakta aciz kaldıklarından, bunları düşünmemekte uzlaşmaya varmışlardır.
Sayfa 5 - MitosKitabı okudu
Aslında doğduğumuz andan başlayarak ölüyoruz, ama ölüm sözünü ancak bu sürecin sonuna geldiğimizde kullanıyoruz, bazen de bu son korkunç uzun bir zaman alıyor.
Sayfa 56 - MitosKitabı okudu
Her şey bir aldatmacadan başka bir şey değildi. Tüm yaşamımız, doğrusunu söylersek, zavallı, sefil bir şekilde düzenlenmiş bir gösteri takvimi.
Sayfa 57 - MitosKitabı okudu
Kitaplarım, gezilerim ve hayal gücümün keşdedilmemiş kıtalarının oluşturduğu dünya bana yetiyordu.
Sayfa 102 - MitosKitabı okudu
Okuma sayesinde, burada da her zaman açık olan uçurumları aşmış, kendimi, sadece yıkıma iten ruh hallerinden kurtarabilmiştim.
Sayfa 103 - MitosKitabı okudu
Edebiyat, hayatın anlamına dair matematiksel bir çözüm sunan, insanın bu çözümü kendi bütünlüğüne yedirip yürütebilmesi halinde varoluşunu da açıklamasını sağlayan, böylece zamanla yüksek matematiğin bir çeşidi haline gelen ve yalnızca tamamen ustalaşırsak adına okumak diyebileceğimiz, üstün bir matematik sanatıydı.
Sayfa 74Kitabı okudu
Dikkatlice düşünürsek, hayatımızın olaylardan oluşan, sayfaları çevrilmekten yırtılmış eski bir takvimden ibaret olduğunu görürüz.
Sayfa 42Kitabı okudu
..hiçbir zaman hakiki bir evi olmamıştı, onun evi kafasındaki düşünce alemiydi.
Ciğerimde üç küçük kilo "ölüm" var_bir küp turşu_
Ölümü seçmek kolaydı...
Yaşamı seçmenin avantajı ise karar mercii olmaktı...
Hiçbir şeyi kaybetmedim, her şeyi elimde
tuttum.
Ne zaman bir şeylere devam etmek istesem aklıma bunu getiririm
Sayfa 14Kitabı okudu
Yani .. "çok da abartmayın"
Dikkatlice düşünürsek, hayatımızın olaylardan oluşan, sayfaları çevrilmekten yırtılmış eski bir takvimden ibaret olduğunu görürüz.
Sayfa 43Kitabı okudu
Montaigne'i, Pascal'ı ve Peguy'yi okudum.. bunlar benim ileriki hayatımda da yakından izleyecek ve değer verecek olduğum filozoflardı...
bir de elbette Schopenhauer, beni onun
dünyası ve düşünce yapısıyla tanıştıran kişi büyükbabamdı,..
ama yazılarıyla henüz tanışmamıştım...
Gece yarılarına kadar okuyordum..
Sayfa 70Kitabı okudu
"Yaşamak istiyordum, tek önemsediğim buydu. Yaşamak; kendi istediğim hayatı yaşamak, kendi yolumdan, istediğim yere kadar gitmek. "
"Sanatçı, özellikle de yazar, düzenli aralıklarla hastaneye gitmeliymiş, gerçi bir hastane, bir hapishane ya da manastır olması da fark etmezmiş. Sanat yaşamı için kaçınılmaz bir koşulmuş bu."
"Yüz doktor arasında ancak belki bir tane gerçek doktor bulunur; bu yüzden hastalar her zaman acı çekmeye ve ölüme mahkum edilmiş bir topluluk olarak görülebilir. Doktorlar ya megaloman ya da çaresizdirler, iki durumda da hastalar inisiyatifi ellerine almazlarsa onlara zarar verirler. "