Acizim, aciz olanı istemem derken Üstad ne demek istedi.
Acizliğimi biliyorum, zaaflarımı biliyroum, kış olunca dört kat örtünmeden üşüyorum, yazın sıcak hava da bi kaç derece yükseldiğinde bunalıyorum, bi iki gün su içmeyip yemek yemesem organlarım, bedenim benim olmaktan çıkıyor, sevdiğim birini kaybetsem acıdan kıvranıyorum, başıma bi ağrı girse dünyayı sessize alırcasına herkesten kaçıyorum, doğal afet sırasında çaresizce koşturuyorum, denize biraz daha derine girsem boğuluyorum, ateşe el uzatamıyorum, yüksekten korkuyor karanlıktan ürküyorum, kabuslara hükmüm geçmiyor, benden daha güçlüsü beni eziyor, sustuklarım içime yara bana dert oluyor, def edemiyorum hastalıkları, ya doktora teslimim ya yataklara ya da uzanan bir merhametli ele. Yetemiyorum da kendime, acizim..
Hasta iken en çok müşahede ettiğim haldir bu duygu, acizim .. kendime, bedenime, duygularıma, geleceğime veya geçmişime hükmüm geçmiyor, hayat benimdir derim ama hayatımı acizliğimle anlamalıyım ki hayatım benim değil. Ben de benim değil. Rabbi Rahiminin bir emaneti olan her zerreme nasil benimdir, hayatımdır derim. Hayatı veren Hayy iken, ben'i yapan kendimim, ne yöne yaptığım beni ilgilendirmez sadece tüm kainatı ilgilendirir aslinda. Emaneti olduğunu bilirsen Rabbinin kainat hukukunu istila etmez yan çizmezsin. Bilmezsen emaneti olduğun Rabbi, emanete hıyanet eder, kainat hukukuna tecavüzde bulunursun. Sana uzanan her rızık kul olman içince kül et nefsini, olmasin emanete hıyanet. Acizliğini bil nefsim ! Aciz olana kul olma. Ve de ki; acizim aciz olanı istemem..