Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sultan II. Abdülhamid Han’la 113 Gün

Ali Fethi Okyar

Sultan II. Abdülhamid Han’la 113 Gün Gönderileri

Sultan II. Abdülhamid Han’la 113 Gün kitaplarını, Sultan II. Abdülhamid Han’la 113 Gün sözleri ve alıntılarını, Sultan II. Abdülhamid Han’la 113 Gün yazarlarını, Sultan II. Abdülhamid Han’la 113 Gün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
2. Hamid ve Jurnalcilik Savunusu
Jurnal bir hadisenin izahıdır, yani raporudur, fezlekedir, lahiyadır, izahnamedir. Bunlardan müstağni, bunlara ihtiyaç hissetmeyen hükümdar, devlet ve devlet adamı tasavvur edilebilir mi?.. Yanlışlar, hatalar, hatta haksızlıklar olabilir ve olmuştur. Fakat ben her şeyi öğrenmek mevkiinde ve zaruretinde idim. Jurnal verenler içinde bugün onları telin edenler ve imha etmeye çalışanlar vardır ve çokturlar...
Mustafa Kemal Paşa
Bu kadar hazırlık sulh için yapılmaz. Aklımızı başımıza almalıyız. Çıkacak harp, bütün dünyayı ateşe atabilir ve biz bunun dışında kalmalıyız.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Ne ben sizleri, ne de sizler beni tanımışız. Yazık olmuş.
Sayfa 146 - II. AbdülhamidKitabı okudu
"Merkezi Umumî; Cemiyet(İttihat ve Terakki Camiyeti) içinde bir muhalefet zuhurundan korkarak Fethi Bey ile bazı arkadaşlarını memleketten uzaklaştırmak istedi. Fakat birtakım dedikodulara ve şikâyetlere meydan vermemek için Enver Bey'i de bu zümreye katarak Cemiyet erkânına dâhil olan genç Erkân-ı Harpler birer ataşemiliterliğe tayin edildi."
İhtilaflar Nasıl Çıktı?
“ Bizlerde ilk zamanlarda öylesine tecrübesiz ve bu yaşlı vezir ile kumandanların şahsiyetine öylesine kıymet inancınıdaydık; şeklen iktidarda idik, fakat muktedir değildik. Fakat kararlar da, neticeler de bizim olunca şahsî felsefelerimizi belirlemek ihtiyacını duyduk ve böylelikle aramızdaki ayrılıklar da su yüzüne çıktı.”
Sayfa 235 - Akıl Fikir Yayınları
Abdülhamid Han’ın Durumu Özetleyen Sorusu
“Bu kadar gaflet bu kadar kısa zamana nasıl sığdı?” (Balkan Savaşlarının neticesinde İstanbul’a gelmeden önce Selanik’te geçen diyalogdan…)
Sayfa 200 - Akıl Fikir Yayınları
Reklam
Felsefesi Olmayan Bir Parti
“ Kabahat bizim… Hem iktidarda sayılıyor, Mecliste ekseriyete sahip bulunuyoruz, hem de kaderimizi bu mazi yadigârlarına emanet ediyoruz. Bir İbrahim Hakkı Paşa bulduk, o da nasıl geldi gitti, biliyorsun…” dedi. Bu cevap, felsefe ve kadrosunu hazırlamadan iktidara gelmiş olmanın belki mazereti, fakat elbette şifası değildi.” (Talat Bey’le geçen diyalogtan..)
Sayfa 187 - Akıl Fikir Yayınları
Meşrutiyet Dönemi Artan Karışıklıklar
“Bütün bu dargınlıklar, kırgınlıklar, hatta kanlı kinli didişmeler ancak Meşrutiyet’in İlanı’dan sonra mı meydana çıkmıştı? Sultan Hamid otuz üç yıl nasıl küllemişti bu ihtilafları?”
Sayfa 178 - Akıl Fikir Yayınları
Ali Fethi Bey’in Tespiti
“ Şu suali çok zaman kendi kendime sormuşumdur: Acaba bazı olaylar, derinliğine ve gerçek yüzü ile memleket içinde mi görülemiyordu? Bunların hacim ve ebadını tayin için muhakkak ülke dışında olmak zorunluluğu mu vardı?”
Sayfa 176 - Akıl Fikir Yayınları
Talat Bey’in Mektubu
“Talat’ın mektubu: - Aramızdaki çekişmelerden sıyrılmak için anlaşılan bu kadar felaket kâfi gelmiyor… acı cümleleriyle son buluyordu.”
Sayfa 167 - Akıl Fikir Yayınları
Reklam
Mustafa Kemal’in Tespiti
“ Yanımda olan Mustafa Kemal, manevra sahasından ayrılırken şunları söyledi: - Bu kadar hazırlık sulh için yapılmaz. Aklımızı başımıza almalıyız. Çıkacak harp, bütün dünyayı ateşe atabilir ve biz bunun dışında kalamayız.” (Paris’te askeri manevralar sırasında 1910 yılı…)
Sayfa 161 - Akıl Fikir Yayınları
Abdülhamid Han’ın Tespitleri 2
“Sultan Hamid’in sözlerini hatırladım: “Siz de benim otuz iki sene memleketi idare ettiğim insanlardan başkalarını bulamadınız… Yeni devirler, yeni insanlarla temsil edilir…”
Sayfa 156 - Akıl Fikir Yayınları
Abdülhamid Han’ın Tespitleri
“ Düşündüm ki Japon İmparatoru’nun istediği Müslüman din âlimleri kendi ülkemizde olsa ve onları ben bulabilseydim Japonlar’dan evvel kendi milletimin ve Halife, yani Peygamberimiz’in vekili olarak İslam âleminin istifadesini, temin ederdim.” “Fakat Japon İmparatoru’nun istediği Müslüman din âlimleri’ni yetiştirecek feyyaz membâlar da artık mevcut değildi. Medreselerimiz birer ilim irfan kaynağı olmaktan mahrumdu.”
Sayfa 137 - Akıl Fikir Yayınları
Sultan Hamid Hakkında
“Mevzuum değildi, fakat müşahedelerime dayanarak söyleyeceğim, eğer Sultan Hamid, sarayın kalın duvarları arkasına çekilmeseydi ve bu duvarları aşabilmiş belirli sınıf ve yapıdaki insanları milletlerinden eksiksiz numuneler sayma hatasına düşmeseydi, en yakınlarının bile tasdik ettikleri aşırı vehminin zebunu olmasaydı, bu otuz üç yıllık saltanat bu akıbetle bitmezdi ve memleketin şartları bambaşka olurdu düşüncesi, Selanik devri sonunda, bende her an kuvvetlenen kanaat haline geldi.”
Sayfa 88 - Akıl Fikir Yayınları
“ İttihat ve Terakki’de milli olan ve olmayan unsurlar elbette vardı: O şartlar içinde fikriyatçıları ve müesseseleri olmayan ve gizli çalışan bir cemiyetin başka kaynaklardan ilham alması çok tabi hatta zaruri idi. Nitekim bu kaynaklar, Balkan Komitacılığından Mason localarına kadar uzanan zik zaklar içindeydi. Fakat muhakkak olan şuydu: İttihat ve Terakki, belki o günün şartları içinde açıkça ifadelenmesi imkansız ve hatta başındakilerin de felsefe ve fikir düzeniyle ifade edemeyecekleri şekilde Türk Milliyetçisi idi: Nitekim, iktidarının ikinci yılında, Türk Ocakları’nı kurdu.”
Sayfa 60 - Akıl Fikir Yayınları
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.