Cümlelerinin içinde 'ırmak' geçenlerin vefasız ve uzak, ona bahçeler vaat edenlerin yumuşak ve kadınsı, saraylar sunanların kaba ve cimri olduklarını fark etmekte gecikmedi.
Ben Hüsrev.
Anladım ki; kalbinden uzak düşenin kalbini üfleyip, onu yeniden içimize konduran bir kuş nefesi vardır. Bu sıradan hikayem, benden yüzyıllar sonra gelen biri benim gibi duyarak anlatsın isterim. Desin ki; cevher kararmadıkça, her hayat için tetikte duran bir mucize vardır.
Nihayet, gitme vaktim gelip çattığında ben, yol hazırlıklarıyla değil, Mahinur ‘un çeyizini hazırlamakla meşguldüm. Şakın her şeyin bu kadar kısa olmasına şaşırma. Çünkü biz, Tanrı’nın kader hesabını tutacak bilgiye sahip değiliz henüz!