Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.29
Tanrı Çocuğu Korusun
Toni MorrisonTanrı Çocuğu Korusun Yorumları ve İncelemeleri
Tanrı Çocuğu Korusun yorumları ve incelemelerini, Tanrı Çocuğu Korusun kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Tanrı Çocuğu Korusun puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
810 üzerinden
Tanrı çocuğu korusun…
Sanırım şu sıralar ülkece bunun için yalvarıyoruz.
Tanrı çocuğu korusun…
Peki kimden?
Sapıklardan? Suçlulardan? Tecavüzcülerden? İstismarcılardan?
Düşüncelerden? Ayrımcılıktan? Irkçılıktan? Yoksulluktan? Hastalıktan?
Çocuk olmak, şu zamanda dünyanın en zor şeylerinden biri olmalı...
Tanrı çocuğu korusun…
"Teninin rengini bir kambur gibi sırtında taşıyacak daima."
Yazarın daha önce En Mavi Göz kitabını okumuştum. Bu kitapta en az onun kadar etkileyici.
Siyahlar ve beyazlar... Bu ayrımı söylemek bile ağzımda iğrenç bir tat bırakıyor. İnsanın elinde olmayan ten rengi için bu ayrım bu ırkçılık neden? Sadece bir ten rengi için bu vahşet neden?
Annesi bile kızını boğmak isteyecek kadar renginden utanıyor... Ve bir çocuk düşünün annesinin sevgisini hak etmek için bir kadının yıllarını dahi elinden çalabilecek bir kız ve o kız çocukken yaşadığı tüm zorluklara rağmen dimdik ayakta durup kendisini sevmeyi, sevdirmeyi becerebilen bir kadın haline gelir. Lula Ann hatalarına rağmen gurur duyulacak bir kadın.
Ancak kitabın en etkileyici karakteri şüphesiz Rain adındaki küçük kız. Yaşadığı onca iğrenç olayı gülümseyerek anlatması... İnsanın içine oturuyor ve boğazını düğüm düğüm ediyor. Böyle çocukların var olduğunu bilmek, tecavüzlere, zorbalıklara göğüs gerdiklerini bilmek... Keşke bütün çocuklar mutlu büyüse.
Tanrı çocuğu korusun...
İnsandan!
Çünkü çocuklara gelen en büyük zarar bizlerden. İnsan görünümlü mahluklardan.
Çocuklar aradan yıllar geçse de hiçbir şeyi unutmaz. Anılar bir zift gibi yapışır onlara ve yıllarca beraberlerinde taşırlar. O yüzden çocuk büyütmek bu dünyadaki en zor iş bence.
Bu kitabını da çok beğendim. Afro-amerikan edebiyatıyla tanışmak istiyorsanız tercih listenize ekleyebilirsiniz.
Bir çocuğa ne yaptığınız önemlidir.
Tanrı Çocuğu Korusun, okuması kolay ama unutması zor bir kitap.Kitabın konusu çocuk olunca duygusal yaklaşmamak mümkün olmuyor.
Çocukluk travmalarının yetişkinlikte ilişkilere nasıl yansıdığı, çocukluk yaşantısının bütün bir hayatın kilidi konumunda olduğu gözler önüne seriliyor.
Melez bir anneden doğan siyahi bir kız çocuğu Lula Ann. Annesinin kendisine sırf ten rengi nedeniyle yapmadığı anneliğin,göstermediği şefkatin acısını çeken bir çocuk.Lula Ann kendisine bir kez olsun dokunmayan annesinin tokatında bile şefkat arayan bir çocuk. Ve bu çocuğun Bride oluşu ve yetişkinliği anlatılıyor.
Kitapta okudukça insanı yaralayan çocuk istismarı da var.
Ana karakter üzerinden bakacak olursak; siyah beyaz yok aslında sadece insan var. İyi ve kötü insan. Yetişkinlerin yaptıklarının hayatlarını alt üst ettiği çocuklar var.
Toni Morrison ilk defa okuduğum bir yazar fakat son olmayacak. Yazarın kalemini,anlatımını sevdim.Kendisi Afro-Amerikan edebiyatına yaptığı katkılardan dolayı defalarca ödüllendirilmiş. Son olarak dikkat çekici iki alıntıyla incelemeyi sonlandırıyorum.
"Bizdik mesele,çocukluğumuz, neyi neden düşündüğümüz,neden yaptığımız,aslında çocukluğumuzda olup bitenlerle ilgili davranışlarımız."
"Çocukluk travması ne zamandır hayatın dalgalarından,akıntılarından uzağa atıyordu onu?"
Kitapta genel olarak çocukluk travmalarının insan hayatına etkilerini gerçekçi bir biçimde ortaya koymuş. Orta siyah, yarı siyah, az siyah sınıflandırmasının ortasına doğmuş; babası tarafından bu yüzden terk edilmiş, anne demesine bile izin verilmeyen bir kız çocuğu. Gelecekte bu zorluklara inat kendine “Bride” ismini vererek kozmetik dünyasında başarıya ulaşmış bir iş kadını olması. Kitap sadece Bride’ nin kendisini değil çevresindeki kişilerin
de kısa kısa çocukluğundaki etkileri yetişkinliğine değinmekte. ***Çocuk istismarı, ırkçılık, pedofili gibi konuları da içinde barındırdığı için +18 bir kitap olduğunu düşünüyorum. ***Kitap kısa da olsa akıcı fakat etkisi çok yoğun. Çocuklar kime emanet? Çocuklar küçük yaşta nelere maruz kalıyor? Sadece aileleri de değil çevrelerinde nelere maruz kalıyor? Ailelerin böyle durumlarda ne gibi tutumları, davranışları olmalı? Bunların hepsi kitabın kapağında kapattığımda bende oluşturduğu ve araştıracağım sorular oldu.
***Kitapta sevdiğim yön karakterlerin gözünden her olayı görebilmemiz. Kız, annesi, sevgilisi, arkadaşı, suçladığı kişi, yolda bulunan kız. Ortadaki bir olayı tüm karakterlerin gözünden akıcı, sıkmadan analiz ettirilebiliyor yazar. Haklılıklar, pişmanlıklar, deneyimler, ağlamalar, isyanlar, heyecanlar, suçluluklar bu dünyanın var olanları. Var olanı tüm karakter gözünden görmek güzeldi.
·
Puan vermedi
#ToniMorrison
#TanrıÇocuğuKorusun
#SelYayınları
Siyah da bir renk işte. Ne bir kalıtsal bir özellik, ne bir kusur, ne bir lanet, ne bir nimet, ne de bir günah.
Bir çocuğa ne yaptığınız önemlidir. Üstelik çocuklar yaptıklarınızı asla unutmayabiliyor.
Bilimsel olarak ırk diye bir şey yok Bride, ortada ırk diye bir şey yokken ırkçı olmak bir
Sevilen, En Mavi Göz, Merhamet gibi etkileyici romanların yazarı Toni Morrison'dan şahane bir kitap ile geldim. Tanrı Çocuğu Korusun'da Morrison, çeşitli asimilasyon politikaları ile Amerikanlaştırılmış yeni siyahi kuşağı anlatıyor. Psikoloji ağırlıklı kitapta ; Annesinin deyimi ile katran karası renginde doğan Lula Ann 'ın koyu ten rengi sebebi ile babasının onları terk etmesinin, annesinin ondan utanç duymasının hattâ sevmemesinin, dokunmamasının sebep ve sonuçlarını irdelediği, çocukluktan yetişkinliğe uzanan yıllarda sevgi, aile, başarı, arkadaşlık, özgüven gibi, bir çocuğun hayatındaki en değerli konuları ele aldığı incelikli bir anlatım ile yine Afro-Amerikan Edebiyatı'na damgasını vurmuş Toni Morrison.
İnsanın yaşamına, çocuklukta yaşananların nasıl yön verdiğini, bu yaşananların bazen onulmaz travmalara dönüşürken, bazen de olumlu sonuçlar doğurabileceğini okuyucunun gözleri önüne seriyor yazar.
Lula Ann ; kendi kendine tercih ettiği isimle Bride ; başarılı, özgüvenli ve sadece beyaz ve onun tonlarını giyerek ten rengini lehine kullanmış ve iş yaşamında oldukça iyi bir kariyer yapmış genç bir kadındır artık. Lakin sevdiği adamla yaşadığı ayrılık onu çocuklukta yaşadıkları ile yüzleşmeye mecbur bırakırken, bir taraftan da varoluşunu sorgulatarak, aşkın peşinde gerçek benliğini bulmasının yolunu açıyor.
#birçocuğaneyaptığınızönemlidir.
Aslında ufacık dertler nasıl da üst üste gelip koca bir dağ gibi sırtımıza çöküyor ve tüm hayatımızı mahvediyor değil mi?
Özellikle çocukluk travmaları. Büyük küçük fark etmez çocukken alınan yaralar asla ama asla unutulmuyor ve zaman içinde izlerinin silindiği düşünülse de bir yerde ansızın önümüze çıkıp tüm yaşamımızı alt üst edebiliyor.
Yavan Kalmış Bir Yapıt
Çok derin ve hassas anlatılabilecek konular o kadar yüzeysel anlatılmış ki okurken “Bu böyle değil de şöyle anlatılsa daha iyi olurdu” dediğim birçok nokta oldu.
Evet, ne yazık ki çocuk istismarını ve hatta buna istismar diyerek yumuşatmayacağım, “ÇOCUĞA YÖNELİK TECAVÜZÜ” çok iyi bilenlerden biriyim. Dolayısıyla yüzeysel anlatım beni üzdü açıkçası.
Çocuğa yönelik tecavüzün dışında ırkçılığı da ele alan bu eserde ne yazık ki büyük kopukluklar var.
Değinilen konular çok hassas. Bu kadar yüzeysel ve basit bir akışta sunulmasa çok çok daha etkileyici bir eser olurmuş.
1993 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü almış siyahi bir yazar Toni Morrisson.Okuduğum ilk romanıydı Tanrı Çocuğu Korusun.Yazar bu kitabında ırkçılık,çocuk istismarı ve ebeveynlerin sevgi eksikliğine dikkat çekmiş.
Melez bir anneden,siyah tenli doğan bir bebeğin BRİDE'nin hikayesi üzerinden yürür hikayemiz.Bride'nin doğumundan kısa bir süre sonra baba evi terkedince,anne kızını çevreden özellikle beyaz tenlilerden korumaya çalışır,bunu yaparken kızından uzak durur,kendisine anne denilmesini bile istemez.
Bride zamanla başarılı ve güzel bir kadın olur.Sevdiği adam tarafından terkedilince hayatı sorgulamaya başlar.Bu esnada çocukluğunda yaşamış olduğu, konusu çocuk istismarı olan bir olayda ,mahkemede şahitlik yapar.Mahkemede yaptığı bu şahitlik aslında BRİDE'nin hayatının geri kalanını etkileyecek bir dönüm noktası olmuştur.
Yazarın, Sevilen ve En Mavi Göz adlı kitapları da listemde ilk fırsatta okumak istiyorum.Kitapla ve sevgiyle kalınız.
Toni Morrison, Afro-Amerikan edebiyatına katkı sunmuş 1993 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü almış siyahi bir yazar.
Kitap ırkçılık, çocuk istismarı, çocukluk travmalarının ilerleyen yıllara rağmen nasıl etkiler bıraktığına dikkat çekiyor.
Siyah renginin tonlarına göre sınıflandırıldığı bir zamanda dünyaya gelen bir kız çocuğunu babası renginden dolayı terk ediyor, annesi asla sevgi göstermiyor. Kitap Lula Ann adlı ana karakterin ve onun çevresindeki kişilerin çocukluğu ve bugünü arasında gidip geliyor.
İşlenen konudan dolayı merakınız hep zinde bir şekilde okurken anlatımda argo ve müstehcenlik içermesinden dolayı rahatsızlıkta duyabilirsiniz. Hassasiyeti olanlar için bu özelliğini de belirtmiş olayım.
Benim için ekileyici ve içimi burkan bir kitaptı.
Son zamanlarda okuduğum en sürükleyici hikaye. Tek oturuşta bitirdim kitabı ve Toni Morrison kitapları arasında en sevdiğim.
Hikaye hem ayrı ayrı tüm karakterlerin ağzından hem de 3. tekil şahıs olarak biçimleniyor.
Toni Morrison bu kitabında ırkçılığı tersten işliyor: Siyahlar arasındaki renk farklarının yansımalarını anlatıyor ve günümüzdeki siyahların "cinsel cazibesi" üzerine yoğunlaşıyor. Tüm bunları tartışırken yoksulluk, zenginlik, çaresizlik, aşk, çocuk istismarı, ölüm gibi farklı ve hassas konulard okuru sürükleyip götürüyor.
Mutlaka daha fazla okura ulaşması gereken bir harika bir bir yapıt.
Morrison'un okuduğum ikinci kitabı. Irkçılığı, ayrımcılığı ve çocukluk yaralarını en derinden hissettiren yazarın bu kitabı da yine iç burkan bir tat bırakarak bitti.Olaylarin her kahramanın kendi ağzından anlatılması daha etkileyici olsa da çocuk istismarı üzerinde çok zorlayıcı sayfalar vardı.
Bir çocuğa ne yaptığınız önemlidir. Üstelik çocuklar yaptıklarınızı asla unutmayabiliyor.
#tonimorrison 'dan okuduğum üçüncü kitap oldu ve sanırım da en sevdiğim kitap oldu. Ya da bilmiyorum kalemine alıştıkça belki giderek sevmeye başlamış da olabilirim. İlk 2 kitap özellik de En Mavi Göz beni zorlamıştı ama bu kitabi bir oturuşta bitirdim. Aşırı akıcı ve sade geldi bana. Cok sevdim ya.
Bir çocuğa annesinin ne derece kötülük yaptığını ve sonrasında o çocuğun yaşadığı travmayı kaleme almış yazar. Bride bu onun sonradan kendine verdiği ad, doğduğu zaman annesi onu siyah diyerek reddediyor. Kocası da terk ediyor onları çünkü cocugun başkasından olduğunu sanıyor. Çok zorlu bir yaşam süreci oluyor ve annesinin kendisini ten rengi yüzünden sevmediğin de farkına varıyor zaten. Bu durum onu çok üzüyor lâkin pes etmiyor ve çok iyi yerlere gelip annesine ne de güzel ders vermiş oluyor. İçinde bir yerlerde annesi tarafından dislanmanin, anne sevgisi, anne dokunuşu göremeyisinin acısı olsa da ayakları üzerine sağlam basıyor en azından. Alıntıda da olduğu gibi bir çocuk kendisine yapılan şeyi asla unutmuyor. Bu hayatın gerçeği.
Kitapta pedofili vb gibi konulara da yer verildiği için +18 üzeri için daha uygun diye düşünüyorum.
#parlakmeltemkitapligi #selyayincilik
176 syf.
8/10 puan verdi
Toni Morrison'ın son kitabı ve benim kendisiyle tanışma kitabım.
Sürükleyici ve sayfaları hızlıca çevirmenizi sağlayan bir hikayesi var romandaki kahramanların. Buna rağmen, okumanızı zorlaştıracak fakat gerçek hayatta da şahit olduğumuz durumlar söz konusu.
Kitaptaki kahramanların bugünü ve çocukluklarını okuyoruz. Irk farklılığı ile başlayan olaylara, sosyal hayattaki diğer kötü durumlar da eklenince çocukluk yaşantısının insanın yetişkinliğini nasıl etkilediğini gözlemliyoruz.
Soluksuz okuduğum harika bir kitaptı. Okumanızı tavsiye ederim.
176 syf.
·
Puan vermedi
Kitabımızın başkahramanı Bride. O melez bir anne ve beyaz babadan doğan bir kız çocuğu…Katran karası teni yemyeşil gözüyle dünyaya umutla merhaba diyor. Ama ne annesi ne de babası teninin renginden dolayı onu bir türlü kabul edemiyor. Baba onları terk ediyor anne ise çocuğundan utanç duyuyor ve bu utancı çocuğuna da hissettiriyor.
Bride dışında kitapta başka çocuklarında yaşadığı Tacizlere, tecavüzlere ve şiddete üzülerek tanık oluyoruz…
Nedense çocukları duygusuz bir oyuncak bebekmiş gibi görüp başına gelenleri unutabileceklerini düşünüyoruz. Karakter dediğiniz ısmarlama birşey değildir ki. Karakter dediğimiz şey; Değdiğimiz, dokunduğumuz, gördüğümüz şeylerden, yaşadığımız olaylar ve duygulardan, okuduğumuz kitaplardan, konuştuğumuz kişilerden öğrenerek oluşur.
Kısacası;
BİR ÇOÇUĞA NE YAPTIĞINIZ ÖNEMLİDİR.
Kitabı herkese tavsiye ederim.