Tanrıların Alacakaranlığı Sözleri ve Alıntıları
Tanrıların Alacakaranlığı sözleri ve alıntılarını, Tanrıların Alacakaranlığı kitap alıntılarını, Tanrıların Alacakaranlığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Süleyman'la Saba Melikesi son kez Palmiyeler şehri Tadmor'da buluşmuştur. (Suriye çölünün kuzeyindeki bir vaha şehri olan Tadmor sonradan Palmira adını almıştır.) Süleyman büyük aşkı için şehirde devasa bir mozole inşa ettirmiştir. Muhammed Peygamber'in biyografisini yazan Muhammed al-Hassan birinci Halife Velid'e (M.S. 705-715) üzerinde "Bu, Süleyman'ı eşi dindar Belkıs'ın mezarı ve tabutudur" yazan bir mezar bulduğunu bildirmiş. Halife mezarı açtırmış. Mezarın içindeki şeyi gördüğünde kanı donmuş ve mezarın kapatılmasını, bir daha da asla açılmamasını emretmiş. Mezarın üzerine uyarı olarak büyük bir bina diktirmiş. Halifeyi böyle büyük bir dehşete sürükleyen neydi? Belkıs'ın mezarı bir devin mezarıydı!
Sayfa 35Kitabı okudu
Biz insanlar özgür irade denen bir şeye sahip olduğumuzu düşünürüz. Konu önemsiz, gündelik şeyler olduğunda bu doğrudur ama konu önemli şeylere geldiğinde kesinlikle değildir. Merakı durdurmaya çalışın da görün!
Sayfa 226Kitabı okudu
"Yaratının kutsal amacı" ya da "evrimin zirvesi" olmadığımız düşüncesi bazı insanlara ters geliyor. Kendimizi galaksideki en iyi şey olarak görmek hoşumuza gidiyor -bunun salt egosantrik bir durum olduğunu eklemeliyim. Dünya hiçbir zaman kapalı bir sistem değildi. Biz evrene geri dönülmez bir biçimde bağlıydık ve hâlâ öyleyiz-
223Kitabı okudu
Maya Astronomisi'nde Tutulmalar
Dresden Kodeksi'nde belgelenen Maya astronomisi bugün bile tamamen anlaşılamamıştır. Bazı kâğıt tabakaları gezegenler arasındaki savaşlardan söz ediyor ve geçmiş ile gelecekteki bütün tutulmaların tarihlerini içeren yedi adet olası tutulma tablosu kâğıdı bulunmakta. 1938'de, dönemin en çok tanınan Dresden Kodeksi uzmanı Profesör Herbert Noll Hussum şöyle yazmıştır: "Tutulma tabloları öyle dâhice çizilmiş ki, bölgede yüzlerce yıl boyunca görülebilen bütün olası tutulmaları içermekle kalmıyor, aynı zamanda doğrudan gözlemlenemeyen, yalnızca kuramda kalan tutulmalar da tam olarak verilmiş bugüne kadar."
Bu gözlem yetmiş yıl önce yapıldı ve hâlâ bazı Maya araştırmacılarını huzursuz ediyor. Hâlâ insan kurban eden bir kültür nasıl olur da astronomide böylesine uzman olur, anlayışlarının çok ötesinde olan yetenekler sergiler? Bu bilgileri nereden edindiler? Onlara gezegenlerin arasında tahmin edilebilir bir ilişki olduğunu söyleyen ilham nereden geldi? Yüzlerce yıllık gözlemler, kusursuz bir takvim yaratma yönündeki manyakça saplantı, hatta matematik bağımlılığı bile bu bilmeceyi açıklayamıyor.
Sayfa 176Kitabı okudu
Arkeoloji, kurulu düzenin katı dünya görüşüne uymayan jeolojik gerçekleri görmezlikten gelir. Bu eskiden de böyleydi, bugün de sıklıkla böyle.
Sayfa 75Kitabı okudu
Bütün dinler, takipçilerinin birçoğu aksini iddia etse de, çoğunlukla hoşgörüsüzdür. Uzlaşmayla ilgili onca lafa ve diğer inançları anladıklarını iddia etmelerine rağmen, günün sonunda geriye kalan en önemli şey her dinin mutlak doğruyu öğrettiğine dair iddiasıdır.
Sayfa 238Kitabı okudu
Kimse Tiwanaku ve Puma Punku'nun altındaki bu tünellerle hava bacalarının ne için kullanıldığını bilmiyor. Posnansky 1913'te bile bu konu hakkında yazıyordu! Kiss de 1939'da! Ama dönemin çok ciddi bilim topluluğu onlara gülüp geçti. Peki, şimdi ne olacak? Ben hâlâ geçmişe saplanıp kalmış, kurulu düzen sevdalısı ahmaklardan "mantıklı" bir cevap bekliyorum; onlar muhtemelen Taş Devri budalalarının bu muazzam tünellere karanlıkta bilye oynayabilmek için gerek duyduğunu söyleyecektir.
Sayfa 96Kitabı okudu
(...) ve böylece Lucifer'ın iki kelimeden oluştuğunu fark ettim: lux(ışık) ve ferre(getirmek, taşımak). O halde Lucifer aslında ışığı getiren ya da taşıyan anlamına geliyordu. Işığı getiren kişi çıka çıka Şeytan çıkmıştı!
Sayfa 12 - Artemis Yayınları
Tanrılar (=uzaylılar) gerçekten yapay döllenme kullandılar. Mısır kraliyet hanedanının kökeninin bile tanrılara dek uzandığı görülebilir. Antik tarihçiler -binlerce yıl önce çalışmış olan kişiler- istisnasız bir biçimde, ilk kralların tohumunu sağlayan bir tanrı ırkından söz etmektedir.
Sayfa 197Kitabı okudu
Önemli, hatta çığır açan şeyleri fark edemeyecek kadar tembeliz.
Sayfa 207Kitabı okudu
"Geçmiş geleceği ezip geçer."
"Tanrıların bu Taş Devri insanlarına karşı nasıl dehşetli bir silah kullandığını ancak tanrıların kendisi bilir."
Gözlerimizi açıp her şeyi olduğu gibi görmeye başlamamız için ne olması gerek ?
"Aklın alamayacağı şeyleri tarif edecek kelimeler yoktur."
Sayfa 234
Hezekiel'in de dediği gibi- gözlerimiz var, ama görmüyoruz.