Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tanrıların Öyküsü

Derman Bayladı

Tanrıların Öyküsü Sözleri ve Alıntıları

Tanrıların Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Tanrıların Öyküsü kitap alıntılarını, Tanrıların Öyküsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kronos, kız erkek ayırt etmeden Rhea'nın doğurduğu bütün çocukları yutar. Rhea son olarak Zeus'u getirir dünyaya. Bakar ki en küçük oğlu da kardeşleriyle aynı yazgıyı paylaşacak, yavrusunu korusunlar diye annesi Gaia ile babası Uranos'a yalvarır. Kızının yalvarmalarına dayanamayan Toprak Ana, torununu Girit'teki İda Dağı'nda bir mağaraya saklar. Koca bir taşı bezlere sarıp, doğan en küçük çocuğu diye Kronos'a yutturur.
Zeus, Latin mitolojisine Iupiter (Jüpiter) adıyla geçmiştir. Romalılar haftanın beşinci gününe onun adını vermişlerdi (Jovis dies). Latin kökeninden gelme dillerdeki "Jeudi (Fransızca), "Giovedi" ( İtalyanca), "Jueves" (İspanyolca) sözcükleri Latince'de "Jüpiter günü" anlamına gelen "Jovis dies"ten türemedirler. Biz "perşembe" diyoruz bu güne.
Reklam
Zeus
Zeus, evrenin efendisidir.Bütün yaratıcıların hakanı, ne kadar tanrı varsa hepsinin de başbuğudur.
Sayfa 27 - Say
"Ate" insanlara kötü eylemlerde bulunmayı esinleyen ve her türlü yıkıma yol açan bir tanrıçadır.
Tüm ilkçağlar boyunca ululanan Toprak Ana, değişik bir kavramla ama özde aynı olarak Hıristiyanlıkta da sürdürü­yor etkisini; Meryem'in kişiliğinde yine Tanrı Anası sıfatıyla.
Tüm ilkçağlar boyunca ululanan Toprak Ana (Rhea ya da Kybele), değişik bir kavramla ama özde aynı olarak Hristiyanlıkta da sürdürüyor etkisini; Meryem'in kişiliğinde yine Tanrı Anası sıfatıyla.
Reklam
Moiralar Yazgı tanrıçalarıdır. Moira sözcüğü "pay" anlamı­na geliyor. Kişinin yaşamdan aldığı pay yani.
Nietzsche'inki
Her şeyden önce bir doğa tanrısıdır Dionysos. Taşkınlı­ğın, coşkunun, yaşama sevincinin tanrısı. Üzümle simgele­nen şarabın, sarhoşluğun; bu sarhoşluğun getirdiği sınır ta­nımazlığın tanrısı da odur. Bu sınır tanımazlık çılgınlığa ka­dar gider kimi zaman.
Perşembe Zeus günü imiş
Zeus, Latin mitolojisine Jupiter adıyla geçmiştir. Romalılar haftanın beşinci gününe onun adını vermişlerdi (Jovis dies). Fransızca "Jeudi", İtalyanca "Giovedi", İspanyolca "Jueves" sözcükleri latincede 'jüpiter günü' anlamına gelen "jovis dies" den türemiştir. Biz bu güne perşembe diyoruz.
Sayfa 31 - Say yayınları
Hermes ~ Angel, Cebrail, Azrail
Hermes'in sayılamayacak denli çok olan görevlerinden en önemlisi, hiç kuşku yok ki "tanrıların, özellikle de Zeus'un habercisi ve ulağı" olmasıdır. Eski Yunancada Angelos sözcüğü "haberci" anlamına geliyordu. Bu sözcük daha ilerki yüzyıllarda anlam kaymasıyla "ange", "angel" biçimlerinde Batı dillerine girmiştir. "Melek" demek oluyor bu yeni anlamlarıyla. Zaten meleklerin, özellikle de -Batı' da Gabriel denen- Cebrail'in görevi de bir melek olarak Tanrı haberciliği değil midir? Kuran'a göre, İsmail'i -Tevrat'a göre İshak'ı- tam kurban edileceği sırada gökten bir koç indirerek kesilmekten kurta­ran Cebrail'dir, Hermes de altın postlu koçla Phriksos ve Helle'yi kurban edilmekten kurtarmıştı. Hermes kimi kabartmalarda bir koçla birlikte görülür. Zaten "Kriophoros" (koç taşıyan) da denirdi ona. Hermes'in bir başka görevi de ruhları öteki dünyaya götürmekti. Bu görevi dolayısıyla "Psykhopompos" (ruhları götüren) sıfatı verilmişti Hermes'e. Bu niteliğiyle de bir can alan meleğin işlevini görüyor.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
İlginç
Döllenmeyle doğum arasındaki dokuz aylık süre nedeniyle yeni bir yaratığın dünyaya gelişinde erkeğin rolünü kavrayamayan ilkel insan, yaratıcılığı kadına vermekteydi doğrudan doğruya. Çünkü dokuz ay süresince karnı durmadan büyüyen ve ardından da bir yeni canlıya yaşam veren kadındır.
Sayfa 23 - Say yayınları
Kibele ile Attis
Kybele'nin en ünlü öyküsü, onun Attis'le olan aşkıdır. Çok güzel bir delikanlıdır Attis. Kybele, kendi tapınağının bakımını bu güzel Phrygialıya emanet etmiştir. Ama bir de koşulu vardır: Attis tanrıçaya verdiği bakir kalma sözünden dönmeyecektir. Ne var ki bir ölümlüye sevdalanır güzel delikanlı ve ça­buk unutur verdiği sözü. Düğün töreni sırasında tanrıça Kybele de gelerek konuklar arasına karışır. Tanrıçayı gören Attis verdiği sözü hatırlar ve derin bir vicdan azabı ya da bu­nalım sonucu erkeklik organını keser. Attis'in toprağa akan kanlarından menekşeler biter. Delikanlı bununla da yetin­mez; tam kendini asacaktır ki eski sevgilisine acıyan tanrıça onu bir çam ağacına dönüştürür. Çam kozalağı Attis'in sim­gesiymiş.
Yazgımız..
Koca bir kayayı yüksek bir tepenin doruğuna çıkarmaktı çarpıldığı ceza. Uflaya puflaya, kan ter içinde ite kaka çıkarı­yordu da onu nitekim. Ama tam doruğa oturtacağı sırada ka­ya paldır küldür yuvarlanıyordu aşağı ve Sisyphos bir kez daha başlıyordu yeniden, bu hiç bitmeyecek görevine.
Sayfa 174Kitabı okudu
Sevdiğim bağlantılar-öyküler
İmparator Tiberius döneminde bir gemi Ege denizinde yol almaktaymış. Geminin Thamus adında bir dümencisi varmış. Bir akşam rüzgar kesilivermiş birden. Gemideki yol­cular içki içip eğlenirlerken adalardan "Thamus Thamus!" diye dümencinin adını çağıran bir ses yükselmiş. Ses üçüncü kez gelince Thamus da yanıt vermiş. Ses o zaman gemi belir­li bir noktaya varınca dümencinin "Yüce Pan öldü!" diye bağırmasını buyurmuş. Gemideki herkes korku ve dehşetten donakalmış. Thamus'un bu buyruğa uyup uymaması gerek­tiğini tartışmışlar. Thamus o söylenen yere gelindiğinde rüz­gar esiyorsa geçip gitmeyi ama kesilirse buyruğa uymayı ka­rarlaştırmış. Oraya varınca kesilivermiş rüzgar; Thamus da, "Yüce Pan öldü!" diye gırtlağının var gücüyle bağırmış. Su­sar susmaz da sanki bir alay kişi bu haberi almış da çok ke­derlenmiş gibi her yandan iniltiler ve ağlamalar yükselmiş. Gemideki herkes de tanık olmuş bu olaya. Haber çok geçmeden Roma'da da yayılmış, İmparator Ti­berius, Thamus'u bizzat görmek istemiş ve ona sorguya çekmiş. Bilginleri toplayarak bu Yüce Pan'ın kim olduğunu sor­muş. Bilginler de onun Hermes'le Penelope'nin oğlu olduğunu söylemişler. Bu olay sonraları, Hıristiyanlığın doğmasıyla eski inanç­ların öldüğü biçiminde yorumlanmış
Topraktan yoğrulma, yaşam ruhu üflenmesi
Titan Iape­tos'un oğlu Prometheus yağmur suyuyla toprağı karıştırarak tanrı suretinde insanı yaratır. Başka anlatımlara göre, Minerva (Athena), Promethe­us'un bu yapıtının güzelliğine hayran olarak bu ruhsuz göv­deye yaşam soluğu üflemiş (...) Zeus öfkesini Prometheus'un kolladığı insana yöneltir bu kez. Demirci tanrı Hephaistos'a, bir parça toprağı suyla karıştırarak bir kadın yapmasını söyler. Athena bu kadına el iş­lerini öğretir, Aphrodite arzularla doldurur onun yüreğini, Hermes de yalan dolanlarla donatır içini. Bu da insanın ikin­ci yaratılışıdır.
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.