Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

16. Yüzyılda Almanların Türklerden Korunmak İçin Yazdığı Dualar

Tanrım Bizi Türklerden Koru

Leyla Coşan

En Beğenilen Tanrım Bizi Türklerden Koru Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Tanrım Bizi Türklerden Koru sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tanrım Bizi Türklerden Koru kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Luther’e göre Türklerin eline düşmek sadece esarete düşerek özgürlüğü yitirme anlamına gelmemektedir. Gerçek Hristiyanların böyle bir durumda karşılaşabilecekleri esas tehlike, Türklerin onları inançlarından uzaklaştırmalarıdır. Bu ise onların, yaşarken ve ölürken, tek tesellileri olan ebedî cennetmekânı kaybetmeleri anlamına gelmektedir.
Sayfa 61 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
Reklam
“Luther’in Türklere yönelik hükümlerinin son derece sert ve toleranstan yoksun ifadelerle dolu olmasını, sadece siyasal bir bakış açısıyla açıklamak mümkün değildir. Siyasi taktikler bu eleştirinin sadece bir kısmını teşkil etmektedir. Diğer kısmı ise Luther’in gerçekleştirmeye çalıştığı Reformasyon konusuyla ilgilidir. Ona göre, Türk savaşları
Sayfa 59 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
Türklerle savaşabilmenin tek bir yolu vardır, o da düşmanı ve onun dinini tanımaktır. “Luther birçok çağdaşının aksine Kur’an’ın yayınlanmasında sakınca görmez, çünkü ona göre düşmanla mücadele etmenin en etkin yolu Kur’an’ın geniş halk kitlelerine tanıtılmasıdır. Hristiyanlık inancının ancak bu şekilde güç kazanacağına inanır ve bu hedef doğrultusunda, Kur’an’ın Alman diline çevrilmesinin zorunlu olacağını düşünür.”
Sayfa 51 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
Osmanlılar’ın Çöküş Dönemi
“Sultan Süleyman’ın yerine geçen II. Sultan Selim (1566-1574), 1 Ağustos 1571 yılında Venedik hâkimiyeti altında olan Kıbrıs adasını fethetmesine rağmen, Osmanlılar Akdeniz’de üstünlüklerini kaybetmeye başlarlar. Kısa bir süre sonra, 7 Ekim 1571 tarihinde, Osmanlı donanması İnebahtı deniz savaşında “Kutsal Lig” ve müttefikleri tarafından yenilgiye uğratılır. Bu galibiyetle Batılılar “yenilmez Türkleri” yenerek, güven kazanırlar.”
Sayfa 36 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
martin luthere göre,
Tanrı onu (Türk’ü) dünyaya, değneği ve kamçısı olarak salmıştır.
Reklam
Luther birçok çağdaşının aksine Kur’an’ın yayınlanmasında sakınca görmez', çünkü ona göre düşmanla mücadele etmenin en etkin yolu Kur’an’ın geniş halk kitlelerine tanıtılmasıdır.
“Murad’ın oğlu Yıldırım Bayezid (1389-1402) döneminde, Osmanlılar elde ettikleri galibiyetlerle kuzeyden güneye, batıdan doğuya doğru, düzenli bir şekilde, genişlemeye devam ederler. Osmanlı İmparatorluğu, Osmanlı hükümdarları için oldukça kısa sayılabilecek hükümdarlığı süresince neredeyse üç katına çıkar. Anadolu’yu güneydoğu Avrupa’dan ayıran sadece dar bir boğazdır. Bundan dolayı Rumeli’nin ele geçirilmesi Osmanlılar için zorunlu hale gelir. Bu şartlar altında Sultan Yıldırım Bayezid 1393 yılında Bulgaristan’ı fethetmekle kalmaz, aynı zamanda Bulgaristan’ın eski hükümet merkezi olan Tirnova’yı da topraklarına dahil eder.”
Sayfa 25 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
Osmanlılar’ın Yüzyılı
“Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci hükümdarı Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) 1451 yılında tahta çıkar. Siyasal ve diplomatik alanlarda dâhi olmasının yanı sıra, organizasyon yeteneği de dâhice bulunur. Astroloji ve antik Yunan tarihine ilgi duyması bu hükümdarın kişiliğini belirleyen özelliklerinden sadece bazılarıdır. Ayrıca tam altı dil bildiğine yer verilir, bunlar Türkçe’nın yanı sıra Arapça, Farsça, Yunanca “Frenkçe” ve “Keldani“ dilleridir. Tahta çıkmasıyla birlikte bütün dikkatini 54 günlük bir kuşatma sonucu 29 Mayıs 1453 yılında fethettiği Konstantinopel şehrine verir. Bu fetih saltanatı boyunca gerçekleştirdiği en önemli olaylar arasında yer alır, çünkü şehrin feth edilmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu’nun son kalesini de Osmanlı İmparatorluğu’na kazandırır. Bu tarihten sonra İstanbul diye adlandırılan şehir Fatih Sultan Mehmed tarafından yeniden yaratılır. İstanbul’da kalan Rumlara devlet güvencesi verilir, din özgürlüğü ve işlerini olumlu şartlar altında sürdürmeleri sağlanır. Fatih Sultan Mehmed döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak hâkimiyeti güvence altına alınır, ekonomik temeller ve değerler yerine oturur ve İmparatorluk klasik temellerine kavuşur.”
Sayfa 31 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
1453, Batılılar için bu yenilgi, endişelerin başlangıcı
Özellikle de İstanbul’un 1453 yılında Türkler tarafından fethedilmesi, Batı Dünyası için atlatılamayan bir şok olmuştur. Batılılar için bu yenilgi, sonu gelmeyen endişelerin başlangıcı kabul edilmektedir.
160 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.