Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

16. Yüzyılda Almanların Türklerden Korunmak İçin Yazdığı Dualar

Tanrım Bizi Türklerden Koru

Leyla Coşan

Tanrım Bizi Türklerden Koru Sözleri ve Alıntıları

Tanrım Bizi Türklerden Koru sözleri ve alıntılarını, Tanrım Bizi Türklerden Koru kitap alıntılarını, Tanrım Bizi Türklerden Koru en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Luther’in Türklere yönelik hükümlerinin son derece sert ve toleranstan yoksun ifadelerle dolu olmasını, sadece siyasal bir bakış açısıyla açıklamak mümkün değildir. Siyasi taktikler bu eleştirinin sadece bir kısmını teşkil etmektedir. Diğer kısmı ise Luther’in gerçekleştirmeye çalıştığı Reformasyon konusuyla ilgilidir. Ona göre, Türk savaşları
Sayfa 59 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
Reklam
Luther birçok çağdaşının aksine Kur’an’ın yayınlanmasında sakınca görmez', çünkü ona göre düşmanla mücadele etmenin en etkin yolu Kur’an’ın geniş halk kitlelerine tanıtılmasıdır.
martin luthere göre,
Türkler, “Tanrı’nın cezası, şeytanın aracı, inanç düşmanı, düzen bozucusu, kısaca deccal olarak gelmiştir”. Bu saydıklarının arasında, Türk tehdidinin yayılmasıyla birlikte, tüm hükümlerinin başında yer alan hüküm ise Türklerin Tanrı’nın öfkesinin sonucu yeryüzüne gönderilmiş bir ceza olduklarıdır. Tanrı, Türkleri korkunç öfkesini göstermek ve onları (Hristiyanları) cezalandırmak için araç olarak kullanmaktadır. Tanrı’nın Almanlara yönelik bu tedibi onun fikrine göre hak edilmiş bir cezadır.
1453, Batılılar için bu yenilgi, endişelerin başlangıcı
Özellikle de İstanbul’un 1453 yılında Türkler tarafından fethedilmesi, Batı Dünyası için atlatılamayan bir şok olmuştur. Batılılar için bu yenilgi, sonu gelmeyen endişelerin başlangıcı kabul edilmektedir.
Reklam
Türklere karşı savaşmak, Tanrı'ya karşı savaşmak demektir. Türklerle baş etmenin tek bir yolu vardır o da tövbe ve dualarla Tanrı'nın öfkesinin önüne geçmek ve değneğini elinden almaktır. Ona göre, Hristiyan dünyasının günahları, Türklerin bu kadar güçlü ve yenilmez olmasının asıl nedenidir.
Sayfa 49 - Yeditepe / bahsi geçen kişi M.LutherKitabı okudu
Bavyera Dükü V. Wilhelm, Şubat 1596 yılına ait talimatnamesidir
Talimatnamede günahı, özellikle sövgüyü, bağırmayı ve şikayeti, metres edinmeyi, evlilikte sadakatsızliği,, ahlaksızlığı, kumarı, içki içmeyi yasaklamakta ve bunları (kişi, sınıf ayrımı yapmaksızın) en ağır şekilde cezalandıracağını beyan etmektedir. Dük bu tür günahlardan ötürü Tanrı’nın ceza olarak Hristiyanlığın ezelî düşmanı olan Türkü gönderdiğini dile getirmektedir. Tanrı’nın öfkesini dindirmek için sabah akşam “Ave Maria” duasının okunmasını, ayrıca öğlen saatlerinde Türk çanlarının çalmasıyla birlikte insanların, ister sokakta ister evde olsun, diz çökerek dua etmesi, atlıların, ya da at arabalarında bulunanların durması, atlarından inmesi ve aynı şekilde dua etmesi emredilir.
Sayfa 162Kitabı okudu
martin luther ve kur'an.
Luther birçok çağdaşının aksine Kur’an’ın yayınlanmasında sakınca görmez, çünkü ona göre düşmanla mücadele etmenin en etkin yolu Kur’an’ın geniş halk kitlelerine tanıtılmasıdır. Hristiyanlık inancının ancak bu şekilde güç kazanacağına inanır ve bu hedef doğrultusunda, Kur’an’ın Alman diline çevrilmesinin zorunlu olacağını düşünür. Bu isteğinden de Lamparter’e göre, Luther’in kendi ifadesiyle “Türk İncili” olarak adlandırdığı Kur’an’ı, teolojik olarak inceleme konusunda ne kadar ciddi olduğu anlaşılır.
Papa II. Pius (1405-1464) İstanbul’un fethiyle ilgili şu sözleri söyler: “Geçmişte biz (…) yabancı ülkelerde yenilgi alırdık. Şimdi ise bizi Avrupa’da, kendi vatanımızda, kendi evimizde vuruyorlar.”
Reklam
‘yarı Hristiyan’
Erasmus’a göre savaşmamayı gerektiren diğer unsur ise “Müslüman olan Türklerin Musa’yı ve İsa’yı peygamber olarak kabul etmelerinden dolayı ‘yarı Hristiyan’ sayılmalarıdır'
martin lutherin yazdığı türklere karşı ev duasından
Onlara karşı işlediğimiz tek günah, bizlerin seni, Tanrı Baba, adil ve tek olan Tanrı’yı, ve senin sevgili oğlun, bizim Yüce İsa’mızı, ve Kutsal Ruh’u, ebedî Tanrı olarak saymamız, inanmamız ve kabul etmemizdir. Evet onlara karşı işlediğimiz günah budur. Ama seni inkar etmiş olsaydık eğer, Şeytan, dünya, Papa ve Türk bizi rahat bırakırlardı. Senin sevgili oğlunun da söylediği gibi: ‘Siz dünyadan olmuş olsaydınız, dünya kendinin olanı severdi vs.’
Sayfa 370Kitabı okudu
Türkleri, Mohaç Meydan Muharebesi'ndeki ağır yenilgi dönemine kadar yeterince ciddiye almayan Luther, bu mağlubiyetten sonra, Türk tehdidini siyasal bir sorun olarak algılamaya başlamıştır.
Sayfa 62 - YeditepeKitabı okudu
Örneğin Osmanlı hükümdarlığı altında yaşayan Hristiyanlar öncesinde olduğu gibi domuz yetiştirebilmekte ve yiyebilmekte, üzüm yetiştirip şarap içebilmektedirler. Osmanlı hükümeti bu konuyla, Müslümanlar rahatsız olmadığı müddetçe, ilgilenmemektedir.
Sayfa 258Kitabı okudu
“Orta Avrupa insanlarının Türkler tarafından tehdit ediliyor olmalarından dolayı oluşan sübjektiv korku hissi, literatürde ‘Türk korkusu’ olarak adlandırılmaktadır. Bu tehdide karşı savaşabilmek ve Türklere karşı propagandayı yaygınlaştırabilmek için, düşmanın daha iyi tanınması ve tanıtılması gerekiyordu. Özellikle de İstanbul’un 1453 yılında Türkler tarafından fethedilmesi, Batı Dünyası için atlatılamayan bir şok olmuştur. Batılılar için bu yenilgi, sonu gelmeyen endişelerin başlangıcı kabul edilmektedir. Papa II. Pius (1405-1464) İstanbul’un fethiyle ilgili şu sözleri söyler: “Geçmişte biz (…) yabancı ülkelerde yenilgi alırdık. Şimdi ise bizi Avrupa’da, kendi vatanımızda, kendi evimizde vuruyorlar”
Sayfa 41 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.