16. Yüzyılda Almanların Türklerden Korunmak İçin Yazdığı Dualar

Tanrım Bizi Türklerden Koru

Leyla Coşan

Tanrım Bizi Türklerden Koru Gönderileri

Tanrım Bizi Türklerden Koru kitaplarını, Tanrım Bizi Türklerden Koru sözleri ve alıntılarını, Tanrım Bizi Türklerden Koru yazarlarını, Tanrım Bizi Türklerden Koru yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(martin luthere göre.)
Hz. İsa’nın gücüne karşı duran ve onu yok etmeye çalışan, ona göre sadece Türkler değildir. Kesin bir hükme vardığı diğer konu ise Papa kılığındaki deccalın bütün Hristiyanlığı tehdit ettiği yönündedir.
Türkler neticede Tanrı tarafından verilebilecek olan tüm tediplerden, açlıktan, vebadan, salgınlardan ve depremlerden, daha ağır bir cezadır. Çünkü Luther’e göre Türklerin eline düşmek sadece esarete düşerek özgürlüğü yitirme anlamına gelmemektedir. Gerçek Hristiyanların böyle bir durumda karşılaşabilecekleri esas tehlike, Türklerin onları inançlarından uzaklaştırmalarıdır. Bu ise onların, yaşarken ve ölürken, tek tesellileri olan ebedî cennetmekânı kaybetmeleri anlamına gelmektedir.
Reklam
martin luthere göre,
Türklerle baş etmenin tek bir yolu vardır o da tövbe ve dualarla Tanrı’nın öfkesinin önüne geçmek ve değneğini elinden almaktır. Ona göre, Hristiyan dünyasının günahları, Türklerin bu kadar güçlü ve yenilmez olmasının asıl sebebidir. Luther tüm bunlara dayanarak Tanrı’nın kör bir tahrip hırsıyla hareket etmediğinin altını çizmektedir. Ona göre, Tanrı bu şekilde kendini güven içinde sanan ancak günahlara boğulmuş halkını uyandırmak ve hâkimiyetini korkutarak bir kez daha gözler önüne sermek istemektedir. “Öyleyse Türk bizim öğretmenimizdir ve bize Tanrı’dan korkmayı ve dua etmeyi tedip (ıslah) ederek öğretecektir. Aksi takdirde tamamen günahlarımızın içinde çürüyüp gideceğiz, şimdiye kadar olduğu gibi”
martin luthere göre,
Tanrı onu (Türk’ü) dünyaya, değneği ve kamçısı olarak salmıştır.
martin luthere göre,
Türkler, “Tanrı’nın cezası, şeytanın aracı, inanç düşmanı, düzen bozucusu, kısaca deccal olarak gelmiştir”. Bu saydıklarının arasında, Türk tehdidinin yayılmasıyla birlikte, tüm hükümlerinin başında yer alan hüküm ise Türklerin Tanrı’nın öfkesinin sonucu yeryüzüne gönderilmiş bir ceza olduklarıdır. Tanrı, Türkleri korkunç öfkesini göstermek ve onları (Hristiyanları) cezalandırmak için araç olarak kullanmaktadır. Tanrı’nın Almanlara yönelik bu tedibi onun fikrine göre hak edilmiş bir cezadır.
martin luther türklerin yaşayışına değiniyor.
Türklerin yaşam biçimi hakkında da yorumlarda bulunan Luther, bu kez olumlu özelliklerine ağırlıklı olarak yer vermektedir. Bunlar arasında özellikle Sultana bağlılığın yanı sıra, yeme içme alışkanlıklarındaki mütevaziliğe, kılık kıyafetlerindeki sadeliğe ve yapılarında ihtişamdan kaçınmalarına şu sözlerle dikkat çekmektedir: “Bizim gibi abartıya kaçarak yiyip (şarap) içmiyorlar, dikkatsiz ve şen giyinmiyorlar, ve bizim kadar ihtişamlı inşa etmiyorlar ve süslemiyorlar, yemin ve küfür etmiyorlar, Kayzerlerine ve Tanrı’larına karşı örnek olacak bir itaatkârlık, disiplin ve onur sergiliyorlar. Ve rejimlerini dış görünüşe göre kontrol altında tutup canlı kılıyorlar, tıpkı bizim Alman topraklarında olmasını istediğimiz gibi”. Genel olarak Luther, Türklerin yaşamlarının neredeyse her alanında sadeliği tercih ettiklerini vurgulayarak Batı toplumundaki abartılı ve gösterişli yaşam biçimine yönelik eleştirilerini dile getirmektedir.
Reklam
164 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.