Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tanzimat ve Türkiye

Edouard-Philippe Engelhardt

Tanzimat ve Türkiye Sözleri ve Alıntıları

Tanzimat ve Türkiye sözleri ve alıntılarını, Tanzimat ve Türkiye kitap alıntılarını, Tanzimat ve Türkiye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... Acaba beni siyasi hayallerine uymakla mı itham edeceklerdir? Varsın öyle olsun...
kaknüs Tarih yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Sultan Mahmut'un uğradığı talihsizliğe pek az hükümdarın uğradığını, otuz sene süren saltanatı birçok felaketler, hezimetlerle dolu olmasaydı Sultan Mahmut'un icraatlarının pek de o kadar semeresiz kalmayacağını itiraf etmek hakbilirliğin bir gereğidir.
Sayfa 41 - Kaknüs Tarih yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Hükûmeti devlet zannetmek...
"Doğu ülkelerinde hükûmete güvenmek; bütün icraatları beğenmek ya da bir esir gibi körü körüne itaat etmek veya hiç olmazsa susmak demektir."
Herhangi bir hâl çok çeşitli şartlardan oluşur ki bunlar arasında geçmişleri birinci sıraya koymak gerekir.
Türkiye’de bir aristokrasi sınıfı, daha doğrusu Avrupa’nın anladığı şekilde seçkin bir sınıf yoktur. Ama şeriat, tüm toplumun temel teşkilâtına esas olan eşitliğin Hristiyanları kapsamasını kabul etmediği gibi, Hristiyanların şeref ve haysiyetlerinin küçümsenmesine yönelik davranışlardan övgüyle bahseder.
Bazı tarihçiler, bu emirnameden söz ederken millî âdet ve geleneklerin gereklerinden sayılan ve ortadan kaldınimasına kadar itirazsız kullanılan mallann müsaderesinden fedakârlık eden padişahın cömertliğini fazlasıyla överler. Fakat aynı tarihçiler, enîîmame- nin yayınlanmasından on beş gün sonra. Sultan Mahmut’un Çapçı adındaki Musevi sarrafın mallarını haczetmesi ve bir sene sonra da eski Reisülküttap Şeyda Efendi’nin bütün servetini gasp ettiğini yazmamışlar; daha doğrusu bundan haberdar olmamışlardır.
Reklam
Reaya hamamlarda Müslümanların kullandıkları hamam takımlarının daha adîlerini kullanmak zorundaydı.
Dini, hükümeti, orduyu, adliyeyi, ziraatı ve ticareti kapsayan, büyük devlet adamlarından oluşan özel bir kurul tarafından incelenen bir ıslahatlar silsilesinden bahsediliyordu. Bu program hakkında ortada dolaşan söylentilerin tamamen asılsız olmadığını ispat eden birşey varsa o da özel kurulun reisi Arif Bey’in haber almaya meraklı yabancı bir diplomata söylemiş olduğu şu sözlerdir: “Biz programımızı icraata geçireceğiz. Fakat biraz sabretmeli. Herşeyi birden yapamayız. Bir çok batıl inanca ve eski âdete galip gelmeye mecbur olduğumuzu bilesiniz! Millete yeni bir dil öğretmek kadar güç bir görevle karşı karşıyayız.”