Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine

Leyla Navaro

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine Gönderileri

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kitaplarını, Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine sözleri ve alıntılarını, Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine yazarlarını, Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk ailemizde gördüğümüz erkek ve kadın örnekleri, gelecekte edineceğimiz erkek ve kadın kimliklerinin temelini oluşturur. Çoğunlukla kendi aile örneklerimizde beğenmediğimiz, eleştirdiğimiz davranışları bile tekrar edip benzer rollere büründüğümüzün bilincinde değilizdir. Birçok kadın ve erkek, kendi anne ve babalarında beğenmedikleri, eleştirdikleri tutum veya davranışları nasıl da farkında olmadan aynen tekrarladıklarını zamanla hayret içinde gözlemişlerdir. "Ben annem-babam gibi olmayacağım," deyip annesinin-babasının tıpkıbasım davranışlarını gösteren pek çok insan, bu bilinçsiz tekrarların farkına vardığında ciddi şaşkınlıklar yaşar. Cinsel rol ve davranışları devam ettirmenin en önemli etkeni örnek almadır.
Sayfa 41 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Chodorow, cinsel rollerde sosyal değişimin, ancak ebeveynlik rollerinin kadın ve erkek tarafından paylaşılmasıyla mümkün olabileceğini savunur. Babaların da çocuk gelişimine katkıda bulunması, çocukların eğitim ve gelişim süreçlerinde sürekli ve diri ifadeli bir ilişkiyi devam ettirmesi, çocukların sorumluluklarını paylaşarak, dolaylı değil de anne gibi bire bir temasla yaşanan bir figür olması, çocukların özdeşleşebilecekleri cinsel rolleri anne tekelinden kurtardığı gibi, cinsel kimliklerinin oluşmasına da sağlıklı boyutlar kazandıracaktır.
Sayfa 39 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Kadın ve erkek kimliklerinin oluşmasını inceleyen Badinter'e göre, "erkek olmak, kadın olmamak" demektir. Erkeklerin sosyal kimlikleri olmamak üzerine yapılanmıştır; kadın gibi olmamak, kadın gibi davranmamak, kadınsı görünmemek. "Erkek kimliğinin tanımı, kadın kimliğinin tanımına bağımlıdır." Ataerkil sistemin yapı taşlarından biri olan Eski Ahit (Tevrat)'teki, "Tanrım, beni kadın yaratmadığın için şükürler olsun" sözü, erkek cinsel kimliğinin kadın kimliğine kıyasla belirlendiği, kadın kimliğinden arınmış olmanın, "kadın gibi olmamanın" erkekliği yapılandırdığının bir başka söyleyiş biçimidir.
Sayfa 38 - Remzi KitabeviKitabı okudu
“İyi, cici kız değilsek, hemen kötü kız mı olacağız? Yani yapmak istemediğimiz bazı şeyleri yapmazsak “kötü” mü olacağız? Veya ihtiyaçlarımızı dile dökersek? Ya kırıldığımızı, kızdığımızı? Acaba kötü ne anlamda kullanılıyor? Yapmak istemediği bir şeyi yapmamayı seçmek, istek ve ihtiyaçlarını dile getirmek, duygu ve düşüncelerine sahip çıkmak, söze dökmek, kızdığı zaman bunu belirtmek bir insanı gerçekten “kötü” yapar mı?”
“Neden söylediklerinin önemsenmediğini, dikkate alınmadığını hisseden bir kadının kaçınılmaz tekrarları, anında “dırdır” olarak nitelenir? İsteklerini birkaç kez dile getiren bir erkeğe neden “dırdır” ediyor denmez? “Erkek” olduğu, dinlenme ve duyulma şansı daha yüksek olduğu için mi veya erkeğin sesi daha kolayca yükselebildiğinden mi?”
“Genelde erkekte “şöyle ol” diye beklenilen özellikler, kadında “öyle olma” başlığı altındadır; aynı şekilde tam aksi kadında “ol” denilenler, erkekte “öyle olma” beklentisiyle yasaklanmıştır. Sistem öngörülen cinsel roller adına her birimizi tam, bütün insan yapan nitelikleri ikiye bölüp yarısını kadına, diğer yarısını da erkeğe vermiş, böylelikle bizleri yarım ve sınırlı insanlar haline dönüştürmüştür. Bu anlayışın temeldeki amacı, iki yarımın bir elma gibi bütünü oluşturması, dolayısıyla da ilişkinin tamamlanmasıdır. Oysa “yarım insanların kurduğu ilişkiler sadece yarım ilişkilerdir.”
Reklam
222 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.