Tarih Felsefesi

Doğan Özlem

En Yeni Tarih Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Tarih Felsefesi sözleri ve alıntılarını, en yeni Tarih Felsefesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü Tanrısal irade ve öngörünün belirlediği bir dünyada insan, bir “Tanrısal mekanik” in silik bir parçasıydı.
İbn Haldun’a göre, toplumlar asabiye sayesinde vardırlar ve her toplumun asabiyesi farklıdır. Uygarlıklar ve kültürler, bu bakımdan birbirine geçişli olmayan, birbirlerini etkilemeyen, her biri kendi gelişimini kendi içerisinde yaşayan kapalı birimlerdir. Her toplum, tıpkı bir canlı gibi doğar, büyür, gelişir ve ölür. Doğma, büyüme, gelişme, çözülme ve yok oluş, her toplumsal organizmanın kaderidir. Dolayısıyla uygarlığı bekleyen son, yok oluştur. Her toplumun kendi içerisinde yaşadığı bu aşamalar, aynı zamanda o topluma ait asabiyenin ortaya çıkışı, dayanışma ve birliktelik bilincinin gelişmesi ve nihayet çözülüp yok olması aşamalarıdır da. Ve İbn Haldun’a göre her toplumun yaşadığı bu aşamalar tam bir döngüsel (devri, devrevi) süreç halinde kendilerini gösterirler.
Reklam
Augustinus’a göre Tanrı zamanın dışında (öncesiz ve sonrasız); ama onun yarattığı her şey zamanın içindedir (önceli ve sonralı). Zaman ise, artık varolmayan geçmiş, bir boyuttan yoksun şimdi ve daha varolmamış olan gelecek arasında bulunan ve bu yüzden ancak şimdi yaşamakta olan kişinin anımsaması (geçmiş) ve beklentisi (gelecek) dolayısıyla anlam kazanan bir şeydir.
Hristiyanlık, bir kavim dini olan Yahudilikten bir evrensel din çıkarmak isterken, Tanrıyı sadece seçilmiş bir kavmin Tanrısı değil, tümüyle “insanlık”ın Tanrısı yapmaktaydı (aynı şeyi daha sonra İslamiyet de yapacaktır). Böylece insani zamanlılık, bir kavme bahşedilmiş özel bir süreç değil tüm insanlığı kapsayan bir sürece dönüşmüş oluyordu.
Grekler için doğa, düzenli bir oluşum, bir “kozmos”du. Bu yüzden felsefi ilgi de, daima kalıcı ve temel olan şeylere ve bunların değişmez niteliklerine yönelikti. Öyle ki felsefe, varoluş nedenini ancak kalıcı ve temel olan şeylerin bilgisine yönelmekte bulabilirdi.
''Bir tarih ilmî yoktur...'' Oswald Spengler
Lessing’e göre, bir “gerçeklik bilimi” olarak tarihten söz edebileceğimiz bir yer de vardır. O da böyle bir tarihin, birbirlerini öldürüp duran insanların ve insan topluluklarının tarihi olarak bir “mezar kazıcıları tarihi” olmasıdır.
Sayfa 213 - Noto (Birinci Basım Mart 2012) 20. YÜZYILDA TARİH KAVRAMI (Lessing: Tarihsel Kötümsercilik)
Reklam
107 öğeden 181 ile 107 arasındakiler gösteriliyor.