"İnsanın dış görünüş olarak sahip olduğu her çokluk,kendi özünde birdir.Buradaki bütün oraklar,ağaçlar,taşlar ve diğer şeyler birdir.Bu en derin derinliktir.".
Kabile insanı ile modern insan arasındaki başlıca ayrım, birincisinin devlet aygıtı veya sınıf ayrımları ile bozulan insan ilişkilerinin bulunmadığı bir toplumda yaşamasıdır.
"Çocukluğumda Musevi okulunda okutulan bir metinde bize birçok büyük din olduğu ancak bir tek tanrının bulunduğu öğretilmişti. Aslında insanın dinsel itkilerinin dal budak salmışlığı " insanın" her yerde aynı şeye ulaşmaya çalıştığını kanıtlıyor. Bu şeyin ne olduğu konusunda anlaşma sağlanamamış ve yüzyıllar boyu bu anlaşmazlığı çözümlemek için insanlar birbirlerini katletmişlerdir."
Hayvanlar iletişim kurarlar, ancak sözcük düzeyinde değil işaret düzeyinde. Sözcük ortaya çıktığında, insan varoluşu ile salt dolayımsızlık arasındaki trajik boşluk da ortaya çıkar. “Trajik” sözcüğünü kötümserlik ifade etmek için değil, bütünleşme arzusu ile farklılaşmanın gerçekliği arasındaki giderilemez gerilimi belirtmek için kullandım. Bu ayrım olağanüstü bir şeydir de ve yaşamı ilginç ve yaratıcı kılar; çünkü bu ayrı boşluk içinde biz dünyayı dönüşüme uğratırız. Ama ister olağanüstü olsun ister trajik, ayrım sürmektedir. Bu, Ötekiliğin sadece öteki varlıklara ait olmadığını gösterir: O, bizim varlık biçimimize kazınmıştır; o, insan olma biçimimizdir. Bu ise bilincin, özbilincin ve hatta dilin kendisinin, Ötekiliğin tezahürleri olduğu anlamına gelir.