Tarihte Usul kitaplarını, Tarihte Usul sözleri ve alıntılarını, Tarihte Usul yazarlarını, Tarihte Usul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
El-Biruni diyor, ki "Tarihte de hakikati meydana çıkarmanın yolu akılla istidlal (al-istidlal bi 'l-macqulat) ve görüp hissedilen şeylerle mukayesedir.
Muhtelif ilimler inc;anın hayati ihtiyaçlarından doğmuştur. insanın iktisadi hayatı "tabii muamele" usulünden sonra "vaz'i muamele" usulünü doğurmuştur. iktisadi meseler riyazi ve tabii ilimlere dayanır. insanların diğer ihtiyaçları tıp, musiki, mantık, lisaniyat ilimlerini, şiir ve edebiyatı vücuda getirmiştir. Umumiyetle ilimler yekdiğerine sıkı bir şekilde merbuttuı' ve bu ilimler karşısında muhtelif milletlerin vaziyeti de aynıdır.
İnsanın hayatı sıçrayışlardan ve tesadüflerden ibarettir. Medeniyetler yekdiğeri arasında ancak tesadüfen rabıta bularak, ansızın meydana çıkıyor, ihtiyarlıyor ve öluyorlar, onların yerine yenileri doğuyor.
Tarihi tabiinin gayesi nasıl arzın ve onu teşkil eden her şeyin maddi hayatını öğrenmek ise, beşeri tarihin gayesi de, beşeriyetin maddi ve manevi hayatını öğrenmektir. Kendi hayatımızı ve bugünkü vaziyeti muhakemede bile fikirler muhteliftir. O halde tarih için de öyle olmak icap eder.
Tarih ilminin kıymet ve mahiyetini anlayan, onu rasyonel ve metodik bir surette vesaik üzerinde işleyip bu yolda kendi mesaisini diğer milletlere de tanıtabilen milletler reşid ve olgun milletlerdir. Tarih tetkikinde kemale ermek milletlerin ve cemiyetlerin kemalini ölçmekte mi'yar olmuştur. Cahil cemiyetlerce tarih hiçtir. Bu yüzdendir ki bizim eski din ulemasının çok geri kalanları tarihi hiçe saymışlardır. Onlarca tarih ilim değildir. Ve bu sebeple tarih medreselere girmemiştir. Fakat medeniyet ilerledikçe daha fazla anlaşılır olmuştur. Tarih öğrenmek, insanların gündelik hayatında bile mühim yer almalıdır.
Tarih ancak ilmi haysiyetli şerefli bir ilmdir. Bu itibarla fevkalade hassas. Bunun için de o vakaları zorlamayı sevmez. Ayrı şahıslar tarihi zorlar, onu tahrif eder yahut vak'aları tarafgirane bir surette izah edebilir; fakat bir devletin, bir hükumet ve bir milletin ilmi müesseseleri bu yola girerse tarih tetkiki felce uğratılmış olur.
Atomu muvaffakiyelle bombardıman edip parçalayıncaya kadar fizik alimleri asırlardanberi netice itibariyle boş olan ne kadar mesai sarfettiler, fakat nihayet maksatlarına nail oldular. Ayrı tarihi hadiselerin doğruluğunu tesbit etmek ve hadiseler hakkındaki tezadlı hüküm ve takdirler, indiyat, hatta uydurmalar ve sahtekarlıklar arasından nihayet hakikati bulup çıkarmak da öyledir. Vakıaları tesbit yolunda kullanılan usul ve vasıtalarda sakatlıklar olabilir, fakat asıl tetkik mevzuu olan hadise gerçektir. Hatta vaki olmadığı tetkikat neticesinde tesbit olunan hadisenin vaki olmadığı da - bir gerçektir. Tarihin gayesi işte bu gerçeği bulmaktır. Bunları tesbit edebilmesi veyahut tesbiti uğrunda uğraşması itibariyle tarih tam manasıyla bir ilimdir.
tarih ve lisaniyat ilimleri ancak müsbet ilimlerle birlikte ve muhtelif ilim mensuplarının yardımiyle işlendikleri zaman layık oldukları kiymeti kazanırlar
Daima asker kalacağına inandığım Türk milleti bir defa devleti dinden ayırmıştı , şimdi de devlet idaresini demokrat ve sivil yapacaktır; onun terakkiyatına artık hiç bir engel kalmamıştır, yalnız Tanrı onu dış düşmandan korusun. Türk milleti şuur ve iradesine kavuştu ve artık bundan ayrılmıyacaktır. Fakat serbest iradeyi siyasi, içtimai hayatta olduğu gibi, ilmi hayatta da tatbik imkanı hasıl olmakla iş bitmiyor, yaratma zihniyetini benimsemenin yolları ve çareleri tespit edilmelidir.