Tasavvufi Meselelere Fıkhi Bakış
Orhan ÇekerTasavvufi Meselelere Fıkhi Bakış Sözleri ve Alıntıları
Tasavvufi Meselelere Fıkhi Bakış sözleri ve alıntılarını, Tasavvufi Meselelere Fıkhi Bakış kitap alıntılarını, Tasavvufi Meselelere Fıkhi Bakış en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Efendimiz buyuruyorlar ki: “Ümmetimden bir Taif’e kıyamete kadar sürekli hak üzere olacaklardır. Onlara muhalefet edenler, onlara zarar veremeyecektir.” (Buhari, İ’tisam:10)
rihle kitapKitabı okudu
İnsan bir defa saptı mı, ona Cenâb-ı Hakk 'ne halin varsa gör' dedi mi o insana akıl pompalasan da yolunu bulamaz artık.
Sayfa 26Kitabı okudu
Belli Sayıda Zikir Yapmak / Vird Var Mıdır?
... Belli sayıda zikir vermek, ibadet koymak değil, zikre ve ibadete alıştırmak yani eğitim amaçlıdır...
Eğitim ayrıdır, ibadet ayrıdır. Belli sayıda zikir ibadete alıştırmak içindir. Malumdur ki belli sayı ile alıştırma yaptırmak eğitim yollarından bir tanesidir. Peki, zikir konusunda ibadet olan ne? Zikir konusunda ibadet olan şey, zikr-i dâim yani sürekli zikirdir ki bu ifade Allah'ı hiç unutmamak demektir. Allah’ı sürekli, daha doğrusu Allah’ı anmadığın bir anın olmamasıdır. İnsanı buna alıştırmak için, eğitmek için belli sayıda Allah, Allah dedirte dedirte alıştırırsın.
Sayfa 52 - Rıhle Kitap, 1. Baskı (2012)Kitabı okudu
Rabıta Nedir, Caiz Midir?
Meseleye doğru yoldan, doğru yerden girerseniz doğru sonuca erersiniz. Yapacağınız îzâhlar da doğru olur. İtiraz edenler diyorlar ki ‘râbıta, ibadettir. Bir insan mürşidini, şeyhini göz önüne alarak râbıta yaptığı zaman, hâşâ ona ibadet etmekte, dolayısıyla rabıta insanı şirke götürmektedir… Acaba rabıta böyle mi? Râbıta, acaba bir ibadet midir? Yoksa başka bir şey midir ? Meseleye doğru girmemiz lazım. Râbıta ibadettir diye meseleye girerseniz, hiç bir konuyu halledemezsiniz. Ortalığı da fitneye verirsiniz. Öyleyse Râbıtanın doğrusu nedir?
Râbıta, feyizli bir ortamı ya da insanı hayalen canlı tutarak, hayalen hemhal olarak o hal ve kişinin nurundan ya da o yerin feyzinden, nurundan istifade etmektir. Yoksa bir insana, mekana veya mabuda… ibadet etmek değildir. Tekraren ve özellikle belirtiyorum : Rabıta, hayalen canlandırma ve hemhal olma neticesinde feyizlenme ve nurlanmadır...
Sayfa 62 - Rıhle Kitap, 1. Baskı (2012)Kitabı okudu
"Alimlerimiz bize eksik ve yanlış anlatılmaktadır.
...
Yanlışlık nerede? Bunlar talebelere tanıtılırken sanki sadece birer kuru âlimmiş gibi anlatılıyor. Nafile ibadet hayatları yok gibi anlatılıyor."
Sayfa 102Kitabı okudu
"Keramette gizleme esastır. İddia ve meydan okuma yoktur."
Sayfa 49Kitabı okudu
Sünnet devrede olduğu sürece Kur'ân-ı Kerîm ma’nen yozlaştırılamayacaktır.
Sayfa 35 - Rıhle Kitap, 1. Baskı (2012)Kitabı okudu
Keramet
"Biz toplum olarak ortada durmayı yani itidal üzere olmayı pek beceremiyoruz.
...
Keramete karşı çıkanlar hepsini siliyorlar. Keramete inananlar da en ufak bir tesadüfü bile keramet kabul ediyorlar."
Sayfa 48Kitabı okudu
“Doğru terbiye edilmiş ruh, doğru yoldaki ruh Cenâb-ı Hakk’ın gösterdiği ibadet ile tatmin olur.”
rihle kitapKitabı okudu
"İlim, insanı amele götürmüyorsa o ilim faydasız ilimdir, malayanidir."
Sayfa 34Kitabı okudu
Allah'ın veli kulları kimdir?
"Her iman eden kişi, Allah'ın veli kulu değildir. Allah'ın veli kulları imandan sonra takva üzere yaşayanlar, farzları eksiksiz yapanlar, haramlardan kâmil anlamda uzak duranlar, bu arada nafile ve zikir hayatında önemli dereceler kat edip bunun sonucunda Allah'ın sevgisini kazananlar ve bütün uzuvları, gözleri, kulakları... Allah ile işleyen insanlardır. İşte bu insanlarda da feraset, basiret denen şey meydana gelir."
Sayfa 40Kitabı okudu
Beş Emniyet
“İslam 5 şeyi korumak için gelmiştir. Dini, canı, malı, nesli ve aklı korumak için gelmiştir.”
Sayfa 117 - Rıhle Kitap, 1. Baskı (2012)Kitabı okudu
"Böylece mezheb ve tarikat düşmanlığı İslam'ın tahrif edilmesinin ilk harekâtı olarak belirlenmiştir."
Sayfa 32Kitabı okudu
Velî,Kerâmet,Mucize ve Şefâat gibi
"İnanmanın yüceliğine eremiyorsanız, inkârın basitliğinden kurtulunuz."
Sayfa 50Kitabı okudu
Toplu Zikir Var Mıdır?
Peygamberimiz Aleyhi's-Salâtu ve's-Selâm da bu konuda şöyle buyuruyor : “Cennet bahçelerine tesadüf ederseniz oralarda yayılınız”. Ya Resûlellah Cennet bahçeleri nedir? diye sorulunca da bizzat Peygamberimiz Aleyhi's-Salâtu ve's-Selâm,
“Zikir meclisleridir”, diye cevap vermiştir. Zikir meclisleri denildiği zaman, “Allah” lafzının ya da “La İlahe İllallah” kelimesinin toplu halde zikredildiğini anlarız. “Zikir meclisi” denildiğine göre tek kişi ile meclis olmaz. Meclis, çok insanlardan meydana gelir. Tek insana meclis denmez. Buradan anlıyoruz ki Resûlullah Aleyhi's-Salâtu ve's Selâm veciz bir şekilde toplu zikri ifade etmiştir.
Sayfa 52Kitabı okudu