"Tepedeki Ev'e adım atmak, bir delinin zihnine adım atmak gibi... Ürkmeye başlıyorsunuz." Stephen King
Neden? Ürkünçlü korkunçlu bir şey vardı da ben mi göremedim, ben mi hissedemedim? King'i de referans almam artık. Bu tür cümleleri yazmaları için de para alıyorlar mı acaba? Yoksa bu kitaba ürken de ne bileyim, böh desek bayılır herhalde.
Filmi hakkında olumlu çok şey duydum. Bunun üzerine kitabı satın aldım. Yolda çok fazla vaktim gidiyor ve olay ağırlıklı kitaplar okumak daha kolay geliyor. Dedim yolda 1 saatte biter. (Neredeyse 1 ayda okudu.) Aldım elime. Fena başlamadı. Fakat bence dümdüz, insanı silkelemeyen, korkunun k'sini göstermeyen, beni zerre etkilemeyen bir kitap olarak bitti. Bu tür bir kitap film olarak, o da mekanda ürkütücü ögelerin varlığıyla ve rüzgar sesleriyle destekli bir şekilde daha etkileyici olabilir. Roman olarak okumaya değmez türde.
Eski ve korkulan bi ev. 5 kişi. Birkaç gece. Olması gereken ama olmayan olaylar. İyi saatte olsunların gaipten sesleri. "Seni seçtim pikaçu"lu intihara teşvik. Bitti. Teşekkürler.