En Beğenilen Tıbba İman Çağı Gönderileri
En Beğenilen Tıbba İman Çağı kitaplarını, en beğenilen Tıbba İman Çağı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tıbba İman Çağı yazarlarını, en beğenilen Tıbba İman Çağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Modern tıp, ölümün mekânlarını da -tıpkı yaşamınki gibi- keskin bir revizyona tabi tutmuştur. Ölüm döşeğinden kliniklere kayan ölme biçimleri, küresel manada toplumların topyekün modernleştiğini ve tıbbileşmiş yaşam pratiklerinin dünyayı hızla kucakladığını ortaya koyar. Bu açıdan, yaşam biçimlerinde beliren aynılaşmaların farklı bir türevinin ölme biçimlerinde de gözlemlendiği öne sürülebilir. Hayatın her anını farklılık namına tek tipleştiren modern kültürün mengenesinde hep aynı şeyler tecrübe edilir ve sonunda aynı şekilde ölünür. Bu çağ, gösterilmeyen ölülerin ya da diğer bir deyişle “görünmez ölümler”in çağıdır.
Sayfa 60Kitabı okudu
Kapitalist gaye olarak sağlıklı olmak ya da hiç değilse görünmek modern bireyin temek vazifesidir. Çünkü sağlık, modern hayatın anlamıdır. O, iyi yaşamaya gjden yok değil, iyi yaşamin kendisidir.
Geçmişte, dünyayı temsil ettiği için ailemizle çatışırken, çoğu kez, kötü bir dünyaya karşı daha da kötüsünün gizli sözcülüğünü yapmısızdır aslında.
Thedor Adorno
“Kökleri oldukça eskiye dayanan fakat bugün modern tıbba tepki olarak kamplaşan geleneksel tıbba gelince, o da olanca insani arka planına ve tarihsel mirasına rağmen; rekabetçi ve satış-öncelikli kapitalist kültürden payını almaktadır. Çünkü geleneksel tıbbın kendisinde değilse bile ondan beslenen çok sayıda ehliyetsiz müteşebbisin ezberci tavrında, kendi gettosunu kuran ve küresel sistemin gereklerine “tersten angaje” olan sorunlu bir karşı(t) söylem vardır. Modern tıbbın ürettiği tedirginliklerden kaçan amori kitleleri sosyal ağlarda dürten ve yaralarından yakalayan bu söylem, yine sağlık açısından yan etkisiz olduğunu propagandalaştırarak tüketici eylemi berkitmektedir. İnsanlar burada da “uzun yaşama” iştahıyla ve her an sağlıkları üzerine düşünme çabalarıyla bir maliyetten diğer bir maliyete, bir endişeden diğer bir endişeye, bir itaatten diğer bir itaate savrulurlar. ,
Sayfa 69Kitabı okudu
“Tıp, aydınlanma sonrası tanrının yerini alan sağlığın yarası ve paradoksudur. Bu anlamda mesela Nietzsche, skolastik düşünceye özgü tanrıyı öldüren modern insanın tanrısız kalmayacağını, bunun yerine kendi eliyle yaptığı seküler putlara yöneleceğini ve bir tür sağlık tanrısının yaşama ve ölüme hükmedeceğini öngörmüştü. Tıp ve iktidar çalışmalarıyla şöhretli Michel Foucault da tıbbın çağdaş misyonunun din adamlarının bir zamanlar üstlendiği role benzediğinin altını çizmişti. Lupton bir adım öteye giderek “tıbba iman”dan dem vurmuş ve bunun bir tür dinsel öğretiye kaydığını yazmışti.8
Sayfa 22Kitabı okudu
Sonsuz yaşama koşutlanan bedenin ölümü ve ölüme yol açan tüm vesileler, tıbbi bakışa göre, ne kadar normal olursa olsun daima bir sapmadan ibarettir.
Ölüm tıbbın verimli çıktısızlığıdır. Onu hem iter hem de çeker. Çünkü ölümlülük algısı karşısında geliştirdiği kurtarıcı dil, bir şekilde tıbba keyfi hareket alanı âçar.
Önce normal davranışlar uzmanlar tarafından anormalleştirilir, ardından herkesi bir noktada yakalayacak eksikliklerin ve arızaların semptomları işlenir, daha sonra endişelendirilen insanlar bu semptomlara yoğunlaştırılır ve sonunda çözüm olarak ücret ödemeyi gerektiren adresler işaretlenir. Nihai kertede , her çözüm arayışı yeni bir sorunun tespitine evrilir ki bu da uzmanın kalıcı müşteri olarak kişiyi yeni ödeme kalemlerine sürükler
Bir zamanlar insanlar ölüm başta olmak üzere kaçınılmaz olayları saygıyla karşılama ve gerektiğinde bunlara tahammül etme şansına sahip olduklarına inanıyorlardı. Ayrıca onlar için ölümsüzlük insanın kendisinden sonraki dünyaya bıraktıkları mirasla ifade bulmaktaydı. Çağcıl ölümler ise yaşama tutkusunun yükselttiği aşılmaz duvarın gerisinde, olanca mükemmel hesaplamalara ve eksiksiz kayıtlara rağmen, endişe ve bilinmezlik içinde yaşanmaktadır.
Hekimi mikroptan koruyan medikal eldivenlerin altında sivri ve keskin nesnelerle dünyaya şekil veren çok hassas ve iyi eğitimli eller vardır.