Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Toraman
Hüseyin Rahmi GürpınarEn Beğenilen Toraman Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Toraman sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Toraman kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.210 üzerinden
Konusu itibariyle klişe ancak diyalogları ile öne çıkan bir kitap Toraman. Yasak aşk, ikinci evlilik ve eşler arası yaş farkı genel anlamda değindiği noktalar kitabın. Tiyatro havasında bolca sohbet ve atışma ile ilerliyor kitap. Güzel ve akıcı.
toraman, hüseyin rahmi
Şehvet düşkünü bir babanın ailesini ihmalkârlığıyla muhtaç durumda bırakması ve zampara tavırlarıyla düştüğü acınası durumu, oğlunun bu tıynetteki babasından akıllara durgunluk verici bir biçimde öç alışı, kurgudaki mizah ve eleştiri, okuyucuyu romana raptetmektedir. Hüseyin Rahmi, yine İstanbul romancısı ve natüralist kimliğiyle halk içinde cereyan eden facia sahnelerini yazıya dökmüş, kâh güldürmeye kâh ah-vah ettirmeye niyetlenmiş filhakika başarılı da olmuştur.
Toraman İnceleme
Kitabı Papersense Yayınları'ndan orijinal metin halinde okudum. Kitap olağanüstü akıcı. İlber Ortaylı bir konuşmasında Hüseyin Rahmi Gürpınar kitaplarını da önermişti ve orijinalini okumanın kelime dağarcığı açısından çok faydalı olduğu çünkü kitapların günümüz Türkçesi ya da sadeleşmiş metin halinde yayınlanmasını saçma bulduğunu, böyle bir şeye gerek olmadığını söylemişti. İlber Hoca bu söyleminde haklı. Orijinal metni okurken çok aşırı şekilde eski kelimelere rastlamıyorsunuz ama bazı kelimelerinde anlamına bakmak gerekebiliyor tabi. Zaten çoğu anlamı bilinen kelimeler. Bilmediklerinize rastladığınızda da Hüseyin Rahmi zaten o kelimeyi cümlenin devam eden kısmında açıklıyor.
Daha önce 'Hakka Sığındık' kitabını incelediğimde, kitabı ilk baştan başlayarak, kitabın sonuna değinmeden, olay örgüsünü özetlemiştim. Bu kez son kısmından bir şeyler yazarak incelemeyi tamamlayacağım.
(Son sayfadan)
Ev halkı uyandı. Lambalar yandı. Şuayb Efendi bir kütük kesilmişti. Bir eliyle bir ayağı tutmuyor, dili söylemiyordu. Bütün ifadesi, sönük melül gözlerine toplanmıştı. Hâlini istimzacen yüzüne bakanlara intizarının feci tekellümüyle, dünyada da rûhları yakan bir cehennem olduğunu anlatmaya uğraşıyordu.
Gece tabipler celb edildi. Eczaneler açtırıldı. Her türlü müdavâttan geri durulmadı. Lakin çare bulunamadı. Artık söylemedi. Söyleyemedi. Gördüğü son manzaranın tafsilatını mezara götürdü. Beraber gömüldü.
Şuayb, Binnaz, Aziz(Toraman) Servinaz, Sadberk Hanım, Hasna...
Ahlâkın Sınırları Nereye Dayanır??
Roman, bir toplumun ahlaki çöküşünü ve bunun feci sonuçlarını bir fahişenin kızı Binnaz 'a aşık olan baba oğul üzerinden anlatıyor. 50'li yaşlarını devirmiş Şuayip Efendi yaşlı karısından sıkılıp genç ve güzel Binnaz ile evlenince ve yeni karısı da oğlunun eski aşığı çıkınca işler sarpa sarar. Roman özellikle son iki bölümde heyecanı satır satır yaşatıyor. Akıcı olmakla beraber anlatının sonunda hala çözülmeyen soru işaretleri kaldı. Bu da okurun hayal gücüne kalıyor...
#toraman Şuayip Bey 60 yaşına merdiven dayamış evli kendi boyunca biri evlenip boşanmış üç çocuklu bir kızı, diğeri 20'sini geçmiş yakışıklı ve delikanlı bir oğlu olan bir komisyoncudur. Şuayip Bey, adım adım yaklaştığı teneşiri aklayıp paklarcasına kızından daha küçük olan ve annesinin gayri meşru kızı olduğunu bildiği genç ve güzel Binnaz ile evlenmeye kalkar. Zamanın erkeklerine iki, üç evliliği mübah sayan anlayışın ürünü olan (ki kitap 1913'te yazılmış olup, zaten #huseyinrahmigürpınar da bu adeti eleştirme maksadıyla yazmıştır bu eseri) bu evlilik Şuayip Bey'in saçını sakalını boyayıp 20'likler gibi kırılmasına sebep olmuştur. Gel zaman git zaman oğlu Aziz günün birinde üvey analığı Binnaz ile tanışır. Fakat bu tanışma gerçekte yıllar önce Aziz ile Binnaz'ın yani eski aşıkların tekrar bir araya gelmesinden başka bir şey değildir. Vaka bu ya, o saatten sonra Koca Şuayip, karısının onu aldatığından şüphe etmeye başlar. Nedense bu ihanetin müsebbibi sırıl sıklam aşık olduğu karısı Binnaz değilde onu hilelerle aldatan başka birinin varlığı olduğuna inanmak ister. İhanetin diğer tarafında kendini oğlu olduğunu hiç düşünmez. Fakat Binnaz hiçte öyle hafife alınacak bir kadın değildir. O öyle oyunlar oynar ki, zavallı mı desek, aciz mi desek daha doğru olur ama Şuayip Bey sanırım kendi sonunu kendisi hazırlar gibidir. Bu arada kitabı okurken pek çok bölümünde H. R. Gürpınar'ın o müthiş espri anlayışına da hayran kalmamak elde değil #okuyunpişmanolmazdınız
