Türk Mitolojisinin Ana Hatları
Yaşar ÇoruhluTürk Mitolojisinin Ana Hatları Sözleri ve Alıntıları
Türk Mitolojisinin Ana Hatları sözleri ve alıntılarını, Türk Mitolojisinin Ana Hatları kitap alıntılarını, Türk Mitolojisinin Ana Hatları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Dünya Beyi” öldükten sonra ne oldu? Kültigin, Bilge Kağan, Atatürk öldükten sonra ne oldu ise o oldu. Yavaş yavaş tanrısal düzen bozuldu. Değersizler değerli konumuna geçti, değerli olana değer verilmedi, ahlak, fazilet, erdem sona erdi. Dünyanın çivisi çıktı.
Sayfa 212Kitabı okudu
Zaman tanrısı buyurunca insan oğlu hep ölümlü yaratılmış.
Sayfa 211Kitabı okudu
Ay Dede adlandırması açığa kavuştu
Türklere ait birçok efsane, masal ve hikâyede ay "erkek" , güneş "dişi" olarak algılanır.
Sayfa 39Kitabı okudu
Değişik dinlere giren Türk topluluklarında görüldüğüne kısmen benzer şekilde İslamiyeti kabul ederek Müslüman olan Türk toplulukları da daha eski mit ve inanışlarını İslami kavramlarla uyuşturmaya çalışarak sürdürdüler. Özelikle Tarikatlar dünyasında İslâm dışı mit ve simgeler büyük rol oynadı.
Sayfa 92
Batı mitleri daha çok kötülüğün egemen hale gelerek varlığı yok etmeye çalıştığını ifade eder, oysa Doğu anlayışlarında bu düşünceden daha çok varlığın iki tarafının birbiri ile mücadele etmek suretiyle yaşam enerjisini, yani varlığı sürdürdüğü anlayışı vardır.
Sayfa 75Kitabı okudu
Ateş (ocak) yuvanın ve oradaki hayatın sürekliliğinin simgesidir. Birçok yerde ateş erildir.
Sayfa 68Kitabı okudu
Oğuz Kağan
Oğuz Kağan'ın olağanüstü doğum ve gerçeküstü vasıfları anlatılır: "Yine günlerden bir gün Ay Kağan'ın gözü parladı, doğum ağrıları başladı (?) ve bir erkek çocuk doğurdu. Bu çocuğun yüzü gök; ağzı ateş (gibi) kızıl; gözleri elâ; saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et, çorba ve şarap istedi. Dile gelmeye başladı: kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayakları öküz ayağı gibi; belli kurtbeli gibi; omuzları samur omuzu gibi; göğsü ayı göğsü gibi idi. Vücudu baştan aşağı tüylü idi. At sürüleri güder, ata biner ve av avlardı. Günlerden ve gecelerden sonra yiğit oldu."
Sayfa 233 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu
Kaplumbağa, Ejder
Göktürk devrine ait kaplumbağa kaideli ve yazıtlı, üst kısmı ejder ve kurt kabartması ile düzenlenmiş, taştan yapılmış abideler, bu kozmolojik anlayışın kendilerine özgü bir şekilde Göktürkler'de de olduğunu ispatlamaktadır.
Sayfa 162 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu
"Ay atam güneş anam" deyimi bunu ifade eder. Eski Türklerde kadın, çoğu kere güneş ile ilişkilendirilmiştir. Aslında daha çok yer kültleri için de ele alınan tanrıça Umay'ın da güneşle ilişkilendirildiğinden daha önce de bahsetmiştik.
Sayfa 135 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu
Erken devirlerde sosyal bilimciler mitleri masal, hikâye niteliğinde -basit, gerçeklikten yoksun- ürünler olarak kabul ediyorlardı. Artık bilim adamları mitleri, ait oldukları toplumlarca bir zamanlar meydana geldiğine inanılan olayların kutsal anlatımları olarak kabul etmekte ve bu yönleriyle topluma model oluşturduklarına dikkat çekmektedirler.
Dört
Ahilik teşkilatında bu teşkilata mensup bireyler dört temel esasa göre davranmak (güçlüyken affetme, kızgınken yumuşak davranabilme, düşmanına da iyilik yapabilme, muhtaçken bile sahip olduğunu başkalarıyla paylaşma) durumundaydılar.
Sayfa 348 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu
Mavi-Siyah
Siyah belki de daha fazla matem duymayı ve toplumsal statü olarak ölene daha yakın olmayı, maviyse daha az derecede yas tutmayı ya da ölenle yakınlığın ikinci derecede oluşunu gösteriyordu.
Sayfa 337 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu
At
Türklerle ilgili birçok efsane, destan ve hikâyede at sahibinin yakın arkadaşı, zafer ortağı, en değerli varlığı sayılmıştır. Savaştaki faydaları dolayısıyla kuvvet ve kudret timsali de olmuştur At sürüleri ise zenginliğin ifadesi olarak görülmüştür.
Sayfa 274 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu
Kaşgarlı Mahmud
Zaman zayıfladı, arık, düşkün kuvvetlendi. Zamane insanları dünyanın beyi Afrasiyab öldükten sonra fazileti bıraktılar.
Sayfa 211 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu
Mandala
Türklerdeki evren şemasının Budist ilahlarla ilişkilendirilen ve Budist Türk topluluklarında tanınan bir şeklide mandaladır.
Sayfa 150 - Ötüken Neşriyat, Kabalcı Yayınevi 9. Basım MitolojiKitabı okudu