Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Seçme Denemeler

Türkçe Bilenin İşi Rast Gider

Cemal Süreya

Türkçe Bilenin İşi Rast Gider Sözleri ve Alıntıları

Türkçe Bilenin İşi Rast Gider sözleri ve alıntılarını, Türkçe Bilenin İşi Rast Gider kitap alıntılarını, Türkçe Bilenin İşi Rast Gider en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalnız öldüğünüz gün seviliyorsunuz. Ertesi gün bundan da bıkılıyor.
Reklam
Şiir, diyorum, başka bir dile çevrilemez ama, en güzel şiirler çevrildikten sonra da ikinci dile bir şeyler taşıyan şiirlerdir.
Sayfa 26
Her şey gibi şiir de eskir. Has şiir, eskiyince bir şeyler yitirir elbet; buna karşılık kazandığı bir şeyler de vardır. Daha çok kendisi olur. Sarsılmazlık, öykünülmezlik kazanır. Değerine bir antik değer katsayısı da eklenir.
“Puşkin’in bir sözü vardır; sanatçıların ancak öldükten sonra değerlendirildiklerini, bir bakıma bağışlandıklarını anlatmak isterken şöyle der: “Yalnız ölüleri sevmeyi biliyorlar.”
Reklam
Puşkin’in bir sözü vardır; sanatçıların ancak öldükten sonra değerlendirildiklerini, bir bakıma bağışlandıklarını anlatmak isterken şöyle der: “Yalnız ölüleri sevmeyi biliyorlar.” Özellikle bizim toplumumuzda böyle bu.
Şiir kitapları genellikle küçük, bu yüzden de düşük fiyatlı kitaplardır. Dağıtımcılardan da, kitabevlerinden de üvey evlat işlemi görüyorlar.
Reklam
“Atasözü dedim, burda hemen bir İran atasözünü anımsayabiliriz: “Türkçe bilenin işi rast gider”.”
“Turgut Uyar, şiir girişimiyle Akdenizli bir şair olarak çağdaş sanatta kendi yerini ayırmıştır.”
Nazım Hikmet
Türk şiirinin N vitamini. Okudukça yüzümüze kan geliyor.
Sayfa 25
Nurullah Ataç’ın Ümran Nazif’e verdiği röportajdan :
“Ataç adını anmadan Necip Fazıl’a da dokunuyor bu konuşmasında: “Şiirdeki yeni cereyanları sormuştun. Bir de Müslümanlık cereyanı var. Fakat bu adamlar dini bir estetik unsuru olarak kullanıyorlar. Müslüman olmadığım için onların yazılarına tebessüm ederim. Müslüman olsaydım kızardım. Çünkü Müslümanlık bütün dinler ve insanlar gibi nahvetimizden soyunmamızı ve cemaate karışmamızı ister. Bu söylediğim adamların “camiye gittikleri yok, gitseler de sultan mahfiline çıkmak isteyecekler.”
Cemal Süreya’ dan bir anekdot:
“Birkaç kişi oturmuş konuşuyorduk. Daha önce hiç görmediğim bir genç de katılmıştı aramıza. Arkadaşlardan biri, “Keşke” dedi, “İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılmış öbür şiirler de yayımlansa. Hepsini görmüş olurduk.” Yeni tanıdığım genç buna şiddetle karşı çıktı. Öfkelenmişti birden, boyun damarları kabarıp inmeye başlamıştı. Ona göre İstiklal Marşı’mız, İstiklal Marşı’mızdı; öbür şiirlerin yayımlanması sakıncalı olurdu; kendimizi inkâr etmek olurdu. Nedenini sorduk. Şöyle karşılık verdi yeni genç: “— Ya onlardan biri daha iyiyse?.. Burda sorun İstiklal Marşı yarışması değil. Ayrıca bugün, birçok şairin, Mehmet Akif’in devreye girmesi üzerine yapıtlarını yarışmadan çektiğini de öğrenmiş bulunuyoruz. Seçme işlemi (TBMM oylaması) iki aday yapıt arasında yapılmış: Mehmet Akif’in ve Muhittin Baha’nın [Pars (?) – S.Ö.] şiirleri. Yani “İstiklal Marşı Yarışmasına Katılan Şiirler” adlı bir kitap düşünülemez. Ama yeni gencin bağnazlığı ürpertmişti beni.”
877 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.