Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Uçmakdere Yazıları - 1

Türkiye Sen Kimsin?

Gündüz Vassaf

Türkiye Sen Kimsin? Gönderileri

Türkiye Sen Kimsin? kitaplarını, Türkiye Sen Kimsin? sözleri ve alıntılarını, Türkiye Sen Kimsin? yazarlarını, Türkiye Sen Kimsin? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esaretin Dili: Nushu
– Çin’de Nushu adında üçüncü yüzyıldan beri konuşulan bir dil var. Yirmi yıl öncesine kadar “bilinmeyen” bu gizli dili erkekler tarafından evlerine ve cehalete mahkûm edilen köylü kadınlar yaratmış. Asırlar boyu içlerini günlüklerine dökmüş, erkeklerin anlamadığı bu dil aracılığıyla birbirleriye gizlice dertleşmişler.
Tarihte ilginç çözümler
İmparator III. Napolyon, Kraliçe Victoria, Kral Leopold, Kaiser Wilhelm ve İmparator Franz Josef, Sultan Abdülaziz’i, 1867’de ayrı ayrı saraylarına davet eder. Ancak davet ulema arasında sorun yaratır. Osmanlı’nın egemen olduğu topraklar “Dar-ül İslâm”, Avrupalıların, yani Hıristiyanların toprakları ise “Dar-ül Harp” olarak telakki edilmektedir. Padişah, kendi toprakları dışında olan Avrupa’ya ayak bastığında savaşmaya mecburdur. Ulema uzun bir süre işin içinden çıkamaz. Çözümse, kurnazca olduğu kadar endişe verici. Bugün de Türkiye’de yapıldığı gibi sorun kökünden halledilmeyip, ilkelerle yüzleşmek yerine pragmatizmin cevvalliğiyle “idareten” bir çözüm bulunur. Padişahın aykkabılarına özel bir bölme yapılıp içine toprak yerleştirilir ki, gittiği yerlerde düşman toprağına ayak basmasın.
Reklam
Finlandiya için balık tutmak ya da tutturmak
Zamanın Finlandiya Cumhurbaşkanı Kekkonen, Türkiye’ye resmî bir ziyarette bulunuyor. Çankaya’daki görüşmeler bittikten sonra birkaç gün de İstanbul’da ağırlanıyor. Konuk Cumhurbaşkanı’nın zevklerinden biri balık tutmak. Yılların balıkçısı. Boğaz’da balığa çıkıyor. Devlet, yabancı konuğunu mahcup etmemek için Türk misafirperverliğinin örneklerine bir yenisini daha ekleyerek Deniz Kuvvetleri’ne bağlı balıkadamlar aracılığıyla Kekkonen’in suların derinliklerine sarkan oltasının ucundan birkaç kez çektirtip ucuna canlı balık taktırıyor.
Kitap Okuma Cezası
Aşağıdaki haber 3 Haziran 2003 tarihli Yozgat gazetesinden: “Alpaslan Yiğit, halkın rahatını bozacak şekilde sarhoşluktan 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hâkim, hapis cezasını tedbire çevirerek Yiğit’i her gün jandarma gözetiminde 1,5 saat kitap okumaya mahkûm etti.”
Özgürlük adına nice iktidarlar kurduk gönüllü köleleri olduğumuz.
Sayfa 312Kitabı okudu
Reklam
... Tanrıyı' da alet ederek hadlerini aşanlar o kadar çok ki.
Zaten milliyetçiliğin özünde kendini dev aynasında görmek yok mu?
Özgürlük adına nice iktidarlar kurduk gönüllü köleleri olduğumuz.
Reklam
Biz, dünyanın Türkiye'yle ilgilendiğini sanırken dünyada olup biten hakkında pek bir şey bilmiyoruz.
Tarih tahteravallisinde kimileri devlet adına dinden kurtulmak istemiş, kimide din adına devlet olmak.
Kendilerine ancak başkalarının da gözüyle bakabilenler çokkültürlü bir toplumu sahiplenebilir.
Tarih okumanın en büyük keyfi belki de her türlü yoruma açık olması.
Timur, Bayezid'i esir aldıktan sonra çadırında bir kafese koymuş. ibret olsun diye yanında dolaştırıyor, gittiği yerde terör estiriyor. Başıboş dolaşan bir de fili var çarşı pazarı darmadağın eden. Halk Nasreddin Hoca'ya gitmiş, hiç değilse filini bağlaması için Timur'la konuşsun diye. Heyet oluşturmuşlar, Hoca başta, gidiyorlar. Huzura vardıklarında Hoca arkasına bir bakmış ki kimsecikler kalmamış. Bunun üzerine kızan Hoca, Timur "Nedir şikayetin?" diye sorunca, "Filin hali," demiş, "Gariban çok yalnız, bir ikincisini istiyoruz."
Sayfa 48
787 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.