Türklerin Soy Kütüğü sözleri ve alıntılarını, Türklerin Soy Kütüğü kitap alıntılarını, Türklerin Soy Kütüğü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oğuz Han'ın büyük oğlunun adı Kün Han
ve ondan küçüğünün adı Ay Han ve ondan küçüğünün adı Yulduz Han ve ondan kücüğünün
adı Kök Han ve ondan küçüğünün adı Tağ Han ve ondan kiiçüğünün adı Tingiz Han.
Bu altısının her birisinin asıl (nikahlı, kanuni) hatunların dan olan dört oğlu var idi.
Kün Han'ın büyük oğlunun adı Kayı ve ikinci Bayat ve üçüncü Alka Evli ve dördüncü Kara Evli.
Ay Han'ın büyük oğlunun adı Yazir ve ikinci Yasır ve üçüncü Dodurga ve dördüncü Düker.
Yulduz Han'ın büyük oğlunun adı Avşar ve
ikinci Kızık ve üçüncü Bigdili ve dördüncü Karkın.
Kök Han'ın büyük oğlunun adı Bayındır ve
ikinci Becene ve üçüncü Çavuldur ve dördüncü
Çepni.
Tağ Han'ın büyük oğlunun adı Sabır ve
ikinci İmir ve üçüncü Ala Yuntlu ve dörduncü Oregir.
Tingiz Han'ın büyük oğlunun adı İgdir ve
ikinci Bigdüz ve üçüncü Ava ve dördüncü Kınık.
Büyük padişahların adetleridir, uzak sefere
gidince ailelerini alıp varmak. Maiyet halkının da bazılarını alıp giderler. Oğuz Han'ın bir beyi karısını alıp gitmişti. Kendisi savaşta öldü, hatunu kurtulup iki suyun arasından Han'in arkasından yetişti. Hamile idi, sancısı tuttu. Gün soğuk idi, girmeye ev yok. Bir çürük ağaç içinde oğlan doğurdu. Bunu Han'a bildirdiler. Bunun üzerine Han dedi : Bunun babası bizim
önümüzde öldü, üzüleni yok, deyip, oğulluga aldı, adını Kıpçak koydu.
Eski Türk dilinde içi boş ağaca kıpçak derlermiş. Onun için o oğlana ağaç içinde doğdu diye adını Kıpçak koydular.
Sonra oğullarına dedi : Siz üç büyüğünüz
altın yayı bulup getirdiniz ve onu bozup üleştirdiniz. Sizin adınız Bozok (Bozuk) olsun. Sizlerden olan oğullara da ta kıyamete kadar Bozok
desinler.
Üç ok getiren üç küçük oğula ve onlardan olanlara bugünden ta dünya son bulkadar Üçok desinler. Yay ve oku ki bulup getirdiniz, o iş insandan olmadı ve Tanrı'dan oldu.
Bizden evvel geçen halklar yayı padişah yerinde
bilmişlerdir, oku elçi yerinde. Onun için ki, yay oku hangi tarafa çekip gönderse, ok oraya gider.
Han bir olursa il [el] düzelir ama iki olursa il [el] bozulur. Eski gelip geçen bilgeler derler ki "bir kılıfa iki kılıç sığmaz ve bir hatunu iki erkek alıp oturamaz ve bir yurda iki hükümdar sığmaz."
Herkes bilsin ki bizden önce Türkçe tarih anlatanlar Arapça ve Farsçadan sözcükler katıp kendi hünerlerini ve ustalıklarını halka gösterebilmek için Türkçeyi seci kılıp durdular. Biz bunların hiç birisini yapmadık. Çünkü bu kitabı okuyacak ve dinleyecek olanlar elbette Türklerdir. Türklere de Türkçe anlatmak gerekir ki hepsi bizi anlayabilsin. Söylediğimiz sözleri anlamazlarsa ondan bir şey hâsıl olmaz. Eğer içlerinde bir veya iki okumuş akil kişi olsa bile, bilmeyen bilmediğini nasıl anlatabilir?