Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türklüğe Adanmış Bir Ömür Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu

Necati Demir

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kırım Türk Sürgünü
17 Mayıs'ı 18 Mayıs'a ( 1944 ) bağlayan gece Kızıl Ordu askerleri operasyona başlamıştır. Gece yarısı yataklarından kaldırılan Kırım Tatarlarına, 15-20 dakikalık zaman içerisinde yola çıkmak üzere hazırlanmaları istenmiş ve sonrasında hayvan vagonlarına bindirilerek Orta Asya'ya doğru yola çıkarılmışlardır. Bu aslında tarihte eşi benzeri görülmemiş bir caniliktir. Gönderilenler arasında II. Dünya Savaşı'nda Rus ordusunda savaşmış madalyalı askerler de bulunmaktadır. Sürgün kararı uygulanırken hiç bir istisna gözetilmeden bütün Kırım Tatarları Kırım'dan uzaklaştırılmaya çalışılmış ve insani olmayan şartlarda yapılan sevkıyat ve sonrasındaki birkaç yıl boyunca yaşanan sefalet nedeniyle, sürgün edilen 423.000 Kırım Türk'ünün 195.000'i hayatını kaybetmiştir.
Sayfa 10 - Ötüken Neşriyat
Kırım'a Dönmek
Biz, hiçbir zaman Kırım'a dönme umudumuzu kaybetmedik. Kırımoğlu
Sayfa 61 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Kırım Tatar Türkleri, 1944 yılında son ferdine kadar Kırım'dan sürgün edilmiştir. 1944 Sürgünü sonucunda Kırım’da yaşayan Tatar Türkü sayısı sıfıra indirildi. Nüfus sıfırlandığı gibi Kırım Tatarlarının izleri de silinmeye çalışıldı. Kırım‘daki bütün kitaplar toplatılarak yakıldı. Kırım’ın tarihi hakkında bilgi veren hiçbir kitap kalmadı. Şehir, yol ve coğrafi isimler, hepsi Rus isimleri ile değiştirildi. Camiler ve mezarlıklar tahrip edildi. Mezar taşları inşaat işlerinde kullanıldı. Bu durum gösteriyor ki Kırım Tatarlarının bölgeden ayrılması yeterli değildi. Onların izleri de tamamen silinecek ve bir daha Kırım’a dönmelerine izin verilmeyecekti. Aslında soykırım, tam da bu olsa gerek. Topyekün ne varsa yok etmek…
Kırım Tatarlarının büyük çoğunluğu Naziler ile Sovyetler rejimi arasında önemli bir fark olmadığını elbette biliyordu. Yani Sovyetlere karşı Naziler ile iş birliğine girilmiş olsaydı, bir baskıcı rejimden diğerine transfer olunmuş olacaktır. Yöneticilerin milleti ve adı değişecek ama Kırım Tatarlarının çektiği acılar ve sıkıntılar aynı kalacaktı.
Felek insana neler gösteriyor. Kırım'a giderken uçakta yanımda bir kız vardı. Uçaktan birlikte indik. Bana dedi ki: " Bizim Simferopol'ümüzü beğendiniz mi?" Ben de: "Siz bizim vatanımızı beğendiniz mi?" dedim. Dedi ki: "Nereden sizin anavatanınız oluyor?" Cevaben; "Ben Kırım Tatarıyım. Burası benim anavatanım" dedim.
KIRIMLIOĞLU
Neticede yine “Sovyet Hükümetine karşı düşmanca faaliyetler ve antsovyet propagandası“ yapmakla suçlandım ve tutuklandım. Ne yapsak sonu hapishane…
Reklam
Artık göç başlamıştı. 1987-88 yılları arasında yaklaşık kırk bin kişi Kırım'a göç etti. Biz artık yurdumuza geri dönüyorduk. Mutluluk budur...
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.